Myanmar hükümetinin bölgede yaşayan Arakan (Rohingya) Müslümanlarına uyguladığı zulme karşı dünyanın sessiz kalması üzerine yalınayak, bıçak, sopa ve birkaç çalıntı silahlarla donanmış, onlarca genç erkek Rakhine'de çamurlu yollarda boy göstermeye başladı.
"Dinlenmeyeceğiz, bunlar savaşçılarımız, gelip bize katılın" diye YouTube'a yüklenen videoda gençler, onlarca yıldır Müslüman azınlık Rohingya'dan çıkan ilk silahlı direnişi temsil ediyorlar.
(İnanç Hareketi) Harekat el-Yaqeen olarak adlandırdıkları grupları ile Ekim ayında polis noktalarına saldırılar düzenlemeye başladı ve ilk saldırılarında 9 polisi öldürdü.
Grubun lideri Atah Ulla, medyayla ilk kez yaptığı röportajda, 70 yıllık baskı sonrasında hükümete karşı savaşmaya karar verdiğini söyledi.
Atah Ullah, CNN tarafından yapılan özel röportajda "Biz, savunmasız ve zulüm gören insanlar olarak, uluslararası topluluğa, Myanmar hükümetinin verdiği zulümlere karşı koruma talep ettik, ancak uluslararası toplum bize olumlu geri dönüş yapmadı" dedi.
ARTIK DAYANAMIYORUZ
Tahmini bir milyon Müslüman Rohingyalı, Myanmar'da zulüm görüyor ve vatansız bir etnik azınlık olan Rakhine Eyaletinde yaşıyor.
Myanmar hükümeti, ayrıca Burma olarak bilinen Rohingya'yı, nesiller boyu Myanmar'da kök salmalarına rağmen, komşu Bangladeş'ten yasadışı göçmen olarak gördükleri resmen tanımıyor. bölge halkı aşağılama ifadesi olarak "Bengaller" olarak anılıyor.
Atah Ullah "9 Ekim saldırısında herhangi bir sofistike silahımız olmadı" dedi. "Onların silahlarını kendilerine karşı kullanmak üzere ele geçirdik. Bıçaklarımızı kullanarak saldırdık" dedi.
Saldırıdan sonra Myanmar askeri Rohingya köylerinde "temizleme operasyonları" dediği saldrıları başlattı. Kasım ayından bu yana havadan helikopterlerle sivil halkın yaşadığı köyleri ateş altına aldı.
Bölgede yaşayan Arakanlılar hükümet güçlerince köylerinin yakıldığını toplucinayet ve tecavüzlerin yaşandığını söylüyor.
"ZULÜME GEREKÇE İÇİN YALAN PROPAGANDA YAPILIYOR"
Atah Ullah, "Rohingya toplulukları olarak daha ölmedik. Ancak hükümet, zulüm yapmak için yanlış propaganda kullanıyor. " dedi. el-Yaqeen'in "sivillere asla saldırmayacaklarını" söyleyen lider, "terörist" olmadıklarını ifade etti.
"Masum sivillere karşı acımasızlık, şiddet ve adaletsizlik, El-Yaqeen'in ilkeleri veya politikasında değildir". "Masum Burma Budistlerine ya da Rakhine halkına zarar vermek ahlaki değerlerimizde değil." "Bizim tek hedefimiz devlet güçleri." dedi.
"YABANCI FİNANS DESTEĞİMİZ YOK- DEAŞ İLE AYNI DEĞİLİZ"
Atah Ullah, el-Yaqeen'in yabancı fon almadığına ve ISIS (DEAŞ) gibi terör gruplarıyla hiçbir zaman uyum sağlayamayacağını söyledi.
Ullah, "Yurttaşlığımız eski durumuna gelene kadar zulüm hükümetine saldırmaya devam edeceğiz" dedi. "Uluslararası topluluğa, haklarını geri kazanmamıza yardımcı olmaya çağırıyoruz, böylece kan dökmek zorunda kalmayacağız, ancak temel haklarını geri alana kadar savaşmaya devam edeceğiz" dedi.
Atah Ullah, Rohingya halkının onlara destek verdiğini söyleyerek "tüm haklarını geri kazanmak için umut ve istek" olduğu için 9 Ekim saldırısının patlak vermesinden dolayı pişmanlık duymadığını söyledi.
89 GENÇ ASKERLERCE GÖTÜRÜLDÜ
Bangladeş Teknaf'taki mülteci kampına sığınan Arakanlı mülteci Hamid Hossain, "Asker oğlumu götürdü" dedi. "Ordu, 89 genç erkeği köyümüzden aldı.". "Ordu 2012'den beri işkence ediyor, Rohingyalıları öldürüyor ve kadınlara tecavüz ediyor" dedi.
Myanmar hükümeti Rakhine Eyaleti'ne uyguladığı erişim yasağı yüzünden ne gazeteciler ne de yardım kuruluşlarının bölgeye girmesine izin verilmiyor.
Teknaf'daki Leda mülteci kampında bir mülteci olan Pormina Begum, el-Yaqeen'i destekliyor.
Begum, "Onlar (Ya-Yaqeen) onurumuzu korumak için çalışıyorlar" dedi. Belki başlangıçta başarısız oldular, ancak gelecekte başarılı olacaklar."
Henüz yorum yapılmamış.