Kültür Sanat
Akşemseddin'nin bilinmeyen Kuran mealini Asım Gültekin yazdı
Follow @dusuncemektebi2
O Kur’an tercümesi ile ilk nerede karşılaştım, hatırlamaya çalışıyorum. 1999 veya 2000 yılı olmalı. Öğleyi kılmak için girdiğim mescidin kitaplığında gördüm onu. Bulunduğum mekanda bir kitaplık varsa oradaki kitaplara bakmadan edemem. Mümkünse tek tek ne varmış ne yokmuş hepsini bir şekilde görmek isterim. Evini ziyarete gittiğim kişilerin kitaplıkları, camilerin kitaplıkları, il, ilçe kütüphaneleri, okul kütüphaneleri, vakıf, derneklerin kütüphaneleri…
DeÄŸerli sanatçı Ömer KaraoÄŸlu’nun da tefsir dersleri verdiÄŸi BayrampaÅŸa’daki Muradiye Ä°lim Merkezi EÄŸitim Kültür DerneÄŸinin kütüphanesi mesela çok deÄŸerli bir kütüphane. Cami kitaplıkları içinde hangisi iyidir diyecek olursanız Mescidi Aksa’nın kütüphanesi bir cami kütüphanesi için muazzam.
Camilerimizin kitapla irtibatı kopuk biraz. Son zamanlarda camilerde Diyanet dışında kitapların bulundurulmaması yönünde bir tercihe gitmiş olmalı Diyanet. Bu üzücü. Hangi camiye gitsem Diyanet Vakfı yayınları dışında kitap kolay kolay göremiyorum. Tamam, Diyanet Vakfı kitapları güzel ama camilerimiz kitap açısından zaten çok fakir. Keşke camilerde dolu dolu kocaman kitaplıklar olsa.
O Kur’an tercümesi diyordum; mescidin bulunduÄŸu kurumun yetkilisinden o Kur’an tercümesini bana verip veremeyeceklerini sordum. VeremeyeceÄŸini, verirse devletin çökeceÄŸini filan anlattı adamcağız. Kıyamadım devlete. Oysa karşılığında birçok kitap bırakmayı da teklif etmiÅŸtim mescide.
***
Bir cildi sözlük bir cildi Kur’an tercümesinden oluÅŸan bu iki ciltlik kıymetli eser benim doÄŸduÄŸum yıl olan 1975’te Kültür Bakanlığı tarafından on bin adet olarak basılmış. Kitabı Ahmet TopaloÄŸlu Hoca hazırlamış. Kitabı kendime ait kılmak için önce bir cildini sonra diÄŸer cildini bulmam 6 yıl sürdü. Kitapta öyle bir Türkçe var ki. Etkilenmemek mümkün deÄŸil. Fatiha Suresi’ni besmelesi ile yazıyorum:
Tanrı adıyla yani başlarım ya okırım; gey rahmet kılıcı, rahmet kılıcı
1 Öğmek Tanrınundur, alemler issi ya bisleyicisi.
2 Gey rahmet kılıcı, rahmet kılıcı.
3 Yanut güni issi yani kıyamet güninde hükm eylemeye malik olan.
4 Sana taparuz; dahi senden arka virmek isterüz.
5 Yol göster bize, toğru yol.
6-7 Yolu onların kim eylük eyledün onlarun üzerine; kakınılmışlar degüller yani cuhud degüller; dahi azmışlar degüller yani Nasrani degüller.
Buraya yazarken “baÅŸların”ı baÅŸlarım, “okırın”ı okurum; “dakı”yı dahi, “anlarun”u onların yaptım.
TopaloÄŸlu Hoca eserin müellifi olan Åžemseddin Muhammed bin Hamza’nın Molla Fenari olabileceÄŸini, AkÅŸemseddin’in de isminin Åžemseddin Muhammed bin Hamza olduÄŸunu ama onun eser yazıldığında 30-31 yaşında olduÄŸunu belirtip o yaÅŸta böyle bir eser yazmış olmasının daha uzak bir ihtimal olduÄŸunu ifade eder. Fakat ÅŸu var ki Molla Fenari’nin eserlerini ilim dili olan Arapça ile yazdığı Åžakaık-ı Numaniye’de ve baÅŸka yerlerde belirtilmiÅŸ. Oysa AkÅŸemseddin’in Türkçe kaleme aldığı eserleri, ÅŸiirleri var.
Ä°simlerinin benzerliÄŸine bakarak Molla Fenari’nin aslında AkÅŸemseddin veya AkÅŸemseddin’in aslında Molla Fenari olduÄŸunu ifade edecekler çıkabilir. Her ÅŸeyden önce aralarında 40 yaÅŸ fark var ve bu derece isim, künye benzerlikleri öyle çok karşılaşılmayan bir durum deÄŸil.
***
Kur’an tercümesinin Molla Fenari’ye ait olabileceÄŸi iddia edildiÄŸi gibi AkÅŸemseddin’e ait olabileceÄŸini iddia edecekler de olabilmeli. Müsaadenizle böyle bir iddiada bulunmak istiyorum. En temel delilim de AkÅŸemseddin’in Türkçe eser vermiÅŸ olması, Molla Fenari’nin ise eser verirken Arapçayı tercih etmiÅŸ olması.
Bu vesile ile bu güzel eserin mümkünse yazma nüshası ile Büyüyenay yayınları veya Yazma Eserler Başkanlığı tarafından tekrar basılmasını temenni ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.