Sosyal Medya

Güncel

Aziz Üstel:Özal, 10 bilim insanını gizlice getirecekti

Turgut Özal, 10 bilim insanını Türkiye’ye getirmek istiyordu. Adnan Kahveci'nin son aşamaya getirdiği gizli operasyonu, o esrarengiz kaza akamete uğrattı.



Dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin esrarengiz kazada eşi ve kızıyla birlikte hayatını kaybetmesinin üzerinden yaklaşık 24 yıl geçti. O kaza uzun süre konuşulmuş, kaybolan bir sır çantadan bahsedilmişti. Kahveci, Turgut Özal'ın prenslerinden ve iş bitirici bir bürokrattı; hatta adu "mucit"e bile çıkmıştı. Hep sevilen ve sayılan bir siyasetçi olan Adnan Kahveci, bu elim kazada hayatını kaybettiğinde henüz 44 yaşındaydı.

Star Gazetesi yazarı Aziz Ãœstel bugünkü "BaÅŸkan’ Özal, tam bilim adamlarını gizlice Türkiye’ye kaçırıyordu ki..." baÅŸlıklı yazısında Turgut Özal ile Adnan kahveci'nin baÅŸrolde olduÄŸu, filmleri aratmayan bir operasyonun ayrıntılarını yazdı. Ãœstel'in verdiÄŸi bilgiye göre; Turgut Özal, bilgisayar teknolojileri konusunda uzman 10 bilim insanını Türkiye'ye getirmek için Kahveci'yi görevlendirdi. Büyük gizlilikle yürütülen operasyonun tamamlanmasına ramak kala, Adnan Kahveci esrarengiz bir kazaya kurban gitti.

İşte Aziz Üstel'in anlatımıyla o sır operasyonun ayrıntıları:

Rahmetli Turgut Özal 2000’li yılların savaÅŸlarında bilgisayarların çok etkili olacağını söylüyordu her fırsatta. Bu konuda bazı giriÅŸimlerde bulunmak istiyordu ancak hükümetle, devletteki kimi kurum ve kuruluÅŸlarla deÄŸil, çok güvendiÄŸi bir kiÅŸiyle, rahmetli Adnan Kahveci’yle çalışmaktı niyeti. BaÅŸbakanla görüşse konunun dilleneceÄŸinden emindi. O zaman da iÅŸin gerçekleÅŸme olanağı yok denecek kadar azdı. Onun için de Kahveci’yle iÅŸi, bir başına yürütmeye karar verdi.

Kahveci yapacağı iÅŸlere kılıf hatta kılıflar bulmak zorundaydı ki kimse kuÅŸkulanmasın, ne olup bittiÄŸini anlamasın. Sonunda yol da bulundu yöntem de. Rahmetli Adnan Kahveci “Silahlı Kuvvetlerin yeniden yapılanması konusunda uygulanabilecek, Elektronik Harp ağırlıklı taaruz ve/veya savunma modeline” destek saÄŸlamak amacıyla araÅŸtırma yapacağını açıkladı hemen herkese. Asıl hedefse Jivkov döneminin sona ermesiyle dağıtılan, Bulgaristan Bilgisayar Virüs Enstitüsü öğretim üyeleri ve baÅŸarılı öğrencileriyle iliÅŸkiye geçmek, onları Türkiye’ye getirmekti.

Turgut Bey, Virüs Enstitüsü’nün öğretim üyelerinden 6, baÅŸarılı öğrencilerinden de 4 olmak üzere toplam 10 bilim adamının Türkiye’ye getirilmesini istiyordu ve bunun büyük bir gizlilik içinde yapılması ÅŸarttı, çünkü bu kiÅŸiler daha önce baÅŸka ülkelerce transfer edilmiÅŸti! Özal uzun uzun düşündükten sonra ne yapacağına karar verdi:

O sıralar, Hava Kuvvetleri’nin Güney DoÄŸu kırsalında ve sınır ötesi harekatlarda kullandığı bazı füze ve cephaneye ABD ambargo uygulamaya baÅŸlamıştı! Bu ambargoyu delmek için Ä°talyan “Sergio”yla iliÅŸkiye girildi. Ä°talyan vatandaşı Sergio (Kod adı SM), özellikle Orta DoÄŸu ve Afrika’da, pek çok ülkeye silah ve mühimmat saÄŸlıyordu. Aynı zamanda elektronik harp araçları üreten üç fabrikanın da sahibiydi; kısacası büyük bir silah tüccarıydı.

Turgut Bey SM’ye haber yolladı, en güvendiÄŸi adamı Adnan Kahveci’yi göndereceÄŸini “operasyon merkezinin Ä°talya’da kurulmasını istediÄŸini” bildirdi. Bu merkez hem gerekli mühimmatın alınmasını saÄŸlayacak hem de bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesinde aracı olacaktı. Roma yakınlarında, Ostia Kasabasında Malle Sokağı’nda büyük bir villa kiralandı. Ne gariptir ki yıllar sonra eÅŸkiya başı Abdullah Öcalan da aynı kasaba ve sokakta birilerinin (!) kiraladığı bir villada bir süre kalacaktı. Bu arada SM istenilen mühimmat ve füzeleri teslim etmeye baÅŸlamıştı...

Kahveci villaya yerleÅŸti ve SM’nin de yardımıyla baÅŸta Ä°srail olmak üzere, birçok ülkeye gitmiÅŸ, Virüs Enstitüsü’nden Bulgar bilim adamıyla iliÅŸkiye geçti. Bu kiÅŸilere transfer teklifini iletti ve çoÄŸundan olumlu yanıt aldı. Bütün harcamalar CumhurbaÅŸkanlığı Örtülü ÖdeneÄŸi’nden yapılmaktaydı. Ocak 1993’e gelindiÄŸinde Turgut Bey’in istediÄŸi 10 bilim adamıyla her konuda anlaÅŸma saÄŸlanmıştı. Özal’ın özel olarak kurduÄŸu “Siyah Sancak Timi” Åžubat 1993’te harekete geçecek, tereyağından kıl çeker gibi bu kiÅŸileri birer birer bulundukları ülkelerden alarak Türkiye’ye getirecekti.

Ne yazık ki bu görev Adnan Kahveci için sonun baÅŸlangıcı oldu; 5 Åžubat 1993’te, eÅŸi ve iki çocuÄŸuyla birlikte Bolu-Gerede yakınlarında “esrarengiz” bir trafik kazası geçirdi; hem kendisi hem de eÅŸiyle kızı vefat etti!

Kaynak: Haber10

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.