Sosyal Medya

Dünya

Merkel'in rakibi Schulz kimdir?

Almanya'da bu yıl yapılacak genel seçimlerde Başbakan Merkel'in karşısına Sosyal Demokrat politikacı Martin Schulz çıkacak.



Eskiden sahaflık yapan Martin Schulz’un uzun bir partili geçmiÅŸi var. Schulz, 19 yaşında Sosyal Demokrat Parti'ye katıldı. On bir yıl boyunca Aachen yakınlarındaki yaklaşık 38 bin nüfuslu Würselen ilinin belediye baÅŸkanlığını yaptı. Schulz, Würselen'de doÄŸup büyüdü, halen burada yaşıyor.

Martin Schulz 1994 yılından bu yana Sosyal Demokrat Parti Avrupa Parlamentosu milletvekili, 1999 yılından bu yana da Sosyal Demokrat Parti Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Schulz 2004-2012 yılları arasında partinin Avrupa Parlamentosu Grup Başkanlığını yaptı. 62 yaşındaki Alman politikacı 2014'te Avrupa Komisyonu başkanlığına aday oldu, Ocak 2012'den Ocak 2017'ye kadar Avrupa Parlamentosu Başkanlığı görevini yürüttü.

Europäisches Parlament in Straßburg - Abschiedsrede Präsident Martin Schulz (Reuters/V. Kessler)
Polis memuru bir babanın beÅŸ çocuÄŸunun en küçüğü olan Martin Schulz, ilk gençlik yıllarında oldukça zor bir dönemden geçti. Schulz’un notları lise bitirme sınavı Abitur'a girmesine yetmedi. 20'li yaÅŸlarında bir yıl boyunca iÅŸsiz kaldı. Schulz hayatının bu pek de parlak olmayan döneminden yine de açık sözlülükle bahsediyor ve "Keratanın tekiydim, kolay bir öğrenci de sayılmazdım" diyor.
Eyaletin en genç belediye başkanı

Ancak Schulz buna raÄŸmen bu dönemde SPD'de aktif olarak görev almaya baÅŸladı. 32 yaşında Würselen Belediye BaÅŸkanı seçildiÄŸinde, Kuzey Ren Westfalya eyaletindeki en genç belediye baÅŸkanı oldu. 1984 yılında SPD Aachen Yönetim Kurulu üyesi olan Schulz, 20 yıldır bu kurulun baÅŸkanlığını yürütüyor. 1999 yılından bu yana, dile kolay tam 18 yıldır da Sosyal Demokrat Parti’nin Yönetim Kurulu üyesi.

Martin Schulz, şiddetli söz düellolarına olan merakı ve hitabet gücüyle tanınıyor. Dobra konuşmaları ile de yıllardır medya mensuplarının aradıkları politikacılar arasında yer alıyor. Schulz bu nedenle televizyonlardaki sohbet programlarının da sevilen konuklarından.

Schulz yılbaşında Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte şu anda eşitlik ve demokrasiden kuşku duyulduğunu belirtmiş ve "Demokrasi umutsuzluğun tehdidi altında. Eğer insanlar topluma katlıda bulundukları, ancak buna karşılık toplumun onlar için hiçbir şey yapmadığı, onlara saygı duymadığı izlenimine kapılırlarsa, radikalleşirler. Eğer insanlar demokrasinin koruması altında olmadıklarını düşünürlerse, alternatif ararlar" şeklinde konuşmuştu.

Schulz saÄŸ popülizmle ilgili olarak da açık ve cesur ifadelerde bulunmuÅŸtu. "Sıklıkla fazla coÅŸkulu olduÄŸum söylenir. Ancak aşırı saÄŸcılara ince işçilikle oluÅŸturulmuÅŸ argümanlarla ulaÅŸamazsınız. 

Almanya'da SPD lideri Sigmar Gabriel'in, AP eski baÅŸkanı Martin Schulz lehine baÅŸbakan adaylığı ve genel baÅŸkanlıktan feragat edeceÄŸi açıklaması Alman basınında en önemli gündem maddesi olarak öne çıkıyor. 

Schulz Avrupa BirliÄŸi politikalarına da açık sözlülüğüyle damga vurdu. Schulz'un "sivri dilinden” Rusya kadar göz bebeÄŸi AB de nasibini aldı. Vladimiz Putin yönetimindeki Rusya için "Rusya'nın yaptığı kesinlikle kabul edilebilir bir ÅŸey deÄŸil. Rusya'nın agresif eylemlerinin ardında bizim karşılıklı saygı ve açıklığa dayanan Avrupa felsefemizle hiçbir ilgisi olmayan toplumsal bir konsept, bir dünya görüşü yatıyor" diyen Schulz AB için ise "AB talihsiz bir süreçten geçiyor. Seçimleri ve referandumları aşırı güçler kazanıyor. Avrupa projesinin çekirdeÄŸini sorgulamaya baÅŸlarsak, gelecek kuÅŸağın geleceÄŸiyle oynamış oluruz" eleÅŸtirisini yapmıştı.

Ancak Schulz’u asıl “meÅŸur eden” 2014 ÅŸubatında Ä°srail parlamentosu Knesset'te Almanca yaptığı konuÅŸma oldu. Schulz konuÅŸmasında Ä°srail'in yerleÅŸim politikalarını açık bir dille eleÅŸtirdi. Birçok milletvekili Schulz'u protesto ederek salonu terk etti.

Son yapılan anketlere göre Alman vatandaşları Martin Schulz'u en az Angela Merkel kadar çok seviyor. Schulz SPD lideri Sigmar Gabriel'e kıyasla halk arasında çok daha popüler. Schulz 2014'te Avrupa Komisyonu başkanlığına seçilemese de yüzde 27,3 oyla, ondan altı ay önce Peer Steinbrück'ün aldığı yüzde 25,7'den daha iyi bir performans sergiledi.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.