Abdullah Yıldız: Muhterem hocalarım! Sizin yüzünüzden sadece dindarlar yorulmadı, Din de yoruldu

Müslüman gruplar ve kanaat önderleri arasındaki nizâlaÅŸmadan bu kardeÅŸinizin çok rahatsız ve müteessif olduÄŸunu; zira on yıldır Namaz Gönüllüleri Platformu, beÅŸ yıldır da Eyüp BuluÅŸmaları ve DiriliÅŸ BuluÅŸmaları Ã§erçevesinde Müslümanların birlikte çalışmalarına büyük emek verdiÄŸini bilirsiniz.

Yıllardır ÅŸevkle ve zevkle birçok hocamızla birlikte yürüyoruz ama yazık ki bazı hocalarımızın kavgalarını, medyada ve özellikle de sosyal medyada birbirlerini ağır ifadelerle eleÅŸtirmelerini önleyemiyoruz. Elbette bu kötü eleÅŸtiri üslûbu, aynı hocalarımızın davet ve tebliÄŸ üslûplarına da yansıyor. Bu hâl insanımızı çok Ã¼züyor, çok yoruyor; dahası aziz Ä°slâm dinini de çokörseliyor!

Bu üzüntülerini paylaşan çok kardeşimiz var... İsmini bulamadığım bir kardeş esefle diyor ki:

“Muhterem hocalarım! Farkında mısınız bilmiyorum ama sizleri savunmaktan ve sözlerinizi tevil etmekten yahut sizleri eleÅŸtirmekten ve müritlerinize cevap yetiÅŸtirmekten yorulduk. Muarızlarınıza laf yetiÅŸtirmekten Ã§enemiz, twit atmak için klavye kullanmaktan kolumuz, nasıl savunsak yahut nasıl eleÅŸtirsek diye düşünmekten zihnimiz, gerilmekten ruhumuzyoruldu. 

... Bize bu kadar zulmü reva görmeyin. Bize acıyın. Bize acımıyorsanız kendinize acıyın.

... Anlattığınız dinle, bu dini anlatma üslubunuzla iyi bir Müslüman olduğumuz tartışılır, ama kesin olan bir şey var ki sizlerin yüzünden herkesle papaz olduk. Üç kişi üç konuda üç gün birlikte düşünüp birlikte hareket edemez oldu.

Muhterem hocalarım! Sizin yüzünüzden sadece dindarlar yorulmadı, Din de yoruldu. MaÅŸallah bir tek siz yorulmadınız. Hani diyorum ki, biraz bizi ve bu dini yormayı bıraksanız da hiç olmazsa ÅŸu elin gâvurlarını ve diÄŸer dinleri yorsanız, inanın ki çok büyük sevaba girersiniz, size milletçe dua ederiz.”

Mahmut Eraslan kardeÅŸimiz de “Hocalarımızın dikkatine” diyerek sitemlerini sunuyor: 

“...Kendi aranızda hayırda deÄŸil adeta ÅŸerde yarışıyorsunuz. Sizi sürekli gaza getiren, alkış tutan fanatikleriniz ne size ne de bu topluma iyilik yapmıyorlar/yapmıyorsunuz. Şöyle bir geriye gidin, sizden önceki âlimlere bakın; bir adım ileriye gidin, kendinize bakın. Yaptığınız konferanslar, konuÅŸmalar kimleri diriltiyor, kimleri öldürüyor, bir ölçün; birleÅŸtiriyor mu yoksa bölüyor musunuz? 

... Yazdıklarım Ömer’in konuÅŸması esnasında ayaÄŸa kalkıp ‘Ey Ömer yanılıyorsun’ diyen kadının yaklaşımından öte bir ÅŸey deÄŸildir. EÄŸer iÅŸin hakkını verecekseniz sizin de ‘Biz yanıldık’ demeniz gerekiyor; çünkü ben yalnız deÄŸilim milyonlarca insan aynı düşünüyor artık. ...Sizler farkında mısınız hayattayken ölü konumuna düştünüz... Acaba eski/eskimeyen âlimler kadar aranacak, anılacak mısınız?

Niyetim sizi kınamak deÄŸil, kardeşçe ve açık bir dille uyarmaktır. Siz kendilerini âlim olarak görenler; koltuÄŸunuzu ve konumunuzu koruyamadığınız için söz cahillere kaldı. EÄŸer en kısa sürede bir araya gelerek istiÅŸare etmez, helâlleÅŸmez, kendinize bir çekidüzen vermezseniz Allah sizin yerinize baÅŸka bir topluluÄŸu getirir. Onlar Allah’tan Allah da onlardan razı olur. “Âlimin ölümü âlemin ölümüdür” vurgusunu ben artık ruhun bedenden çıkışı ile sınırlı algılamıyorum! İçerisinde çok daha derin manaları barındırıyor sanki?”

Bir kardeÅŸ; “Hocalar birbirinin açığını aramakla meÅŸgul; oysa bize, açık arayanların deÄŸil, örtenlerin mutlu sona ereceÄŸini öğüt veriyorlar” diyor.

Ve Mustafa Öner kardeÅŸimin mesajı: 

“Okçular tepesi vardı tarihimizde! Bir anlık tamah ile terk ettiÄŸimiz! Sonrasında büyük hüsran, piÅŸmanlık ve belleÄŸimize ayetler ışığında alabilenlerimize bırakılan büyük ders! En sevmediÄŸimiz ve fakat “Ben Müslümanlardanım» diyen kardeÅŸlerimizin arkasında okçular tepesini gözetmemize engel ne ola ki! Ey Müslümanlar! Dinin sahibi Allah’tır, bizler deÄŸil! HâlleÅŸmek ve nasihatleÅŸmek dışında varacağımız yer, birbirimizi boÄŸazlamaktan ötesi olmayacaktır!...”

Son söz: Bu nizâyı bitirmezseniz siz biteceksiniz, bitiyorsunuz!

YENÄ° AKÄ°T