Kültür Sanat
Örnekler Üzerinden Modernizmin İslam Dünyasına Girişi
Muhammed Hüseyin, 'Modernizmin İslam Dünyasına Girişi' kitabında, Batılılaşma fikrinin gerçek mahiyetini, İslam âlemine nasıl girdiğini, ilk tohumların nasıl atıldığını, Avrupalıların modernizm veya Batılılaşma tabirlerini sömürgecilik ekseninde ele alıp ona göre nasıl plan ve program yaptıklarını örnekler üzerine anlatıyor. Metin Uygun yazdı.
Batılılaşma, modernleşme, sömürgecilik; son iki yüz yıldan bu yana İslam âleminin üzerinde çok konuştuğu, tartıştığı ve düşündüğü konulardandır. İdari, askeri, dini, ilmi, basın ve fikir hayatımızda, kısaca hayatımızın hemen her alanında Batılılaşma ve modernleşme fikrinin tesirleri oldukça fazladır.
Mısırlı Prof. Dr. Muhammed Hüseyin, ‘OrtadoÄŸu’da BatılılaÅŸma ve ModernleÅŸme’ konularında önemli eserleri bulunan bir bilim adamıdır. Ä°skenderiye Ãœniversitesi’nde ÇaÄŸdaÅŸ Arap Edebiyatı kürsüsünde uzun yıllar öğretim üyeliÄŸi görevinde bulunmuÅŸtur. Türkçeye çevrilen Modernizmin Ä°slam Dünyasına GiriÅŸi kitabında, BatılılaÅŸma fikrinin gerçek mahiyetini, Ä°slam âlemine nasıl girdiÄŸini, ilk tohumların nasıl atıldığını, Avrupalıların modernizm veya BatılılaÅŸma tabirlerini sömürgecilik ekseninde ele alıp ona göre nasıl plan ve program yaptıklarını; Batılı meÅŸhur ÅŸarkiyatçıların, devlet adamlarının ve önde gelen ilim adamlarının eserlerinden, konferanslarından, plan ve programlarından verdiÄŸi somut örneklerle anlatır. Batılıların içeriden devÅŸirdikleri ve kendi sömürgeci emellerine hizmet edecek yerli ilim ve din adamları hakkında da bilgiler verir. Ä°nsan Yayınları tarafından yayınlanmış olan kitabın ilk baskısı 1986 yılındadır. Üçüncü baskısı da 2004 tarihindedir.
Muhammed Hüseyin, Batı medeniyet ve düşüncesinin baÅŸlangıçta sömürge ülkelerindeki azınlıklar vasıtasıyla ve yerli halktan taklitçiler eliyle yerleÅŸtiÄŸini ifade eder. Batılı devletlerin iÅŸgal ettikleri ülkelerde, sömürge faaliyetlerini kolayca yürütebilmek, plan ve programlarını kolay uygulayabilmek için kendi dillerini ve kültürlerini zorunlu hale getirdiklerini açıklar. Ä°ÅŸgal edilen ülkelerden Batı’ya eÄŸitim ve öğretim için gönderilenlerin ülkelerine özgür düşünceli kimseler olarak dönmediÄŸi, bilakis düşünce yönünden taklitçi ve esir zihniyetli olarak döndüklerini dile getirir.
Batılılar, İslam ülkelerinde kendilerine sadık, sömürü düzenine hizmet eden, kendi terbiyelerine göre kuşaklar yetiştirirler
Muhammed Hüseyin’e göre sömürü düzeninin sömürge ülkelerde rahat bir ÅŸekilde uygulanabilmesinin önündeki en büyük engel, özellikle Müslüman ülke halklarıyla sömürgeci güçler arasındaki kültürel farklılıklar, dini ve ahlaki deÄŸerler, gelenek ve görenekler, dil, sanat ve musiki ile Müslümanların Batılılara karşı olan cihad anlayışları gibi konulardır. Ancak bu farklılıklar ortadan kalktığı zaman sömürü düzeninin hakimiyeti uzun süreli olabilecektir. Bu sebeple sömürgeciler, farklılıkların ortadan kaldırılması adına bazı tedbirler almışlar, politikalar geliÅŸtirmiÅŸlerdir.
Yazar, Ä°ngilizlerin Mısır’ı iÅŸgal ettikten sonra Mısır’a Ä°ngiliz politikalarını yerleÅŸtirmek üzere gönderilen Lord Cromer’in Ä°ngiltere’ye döndükten sonra yazdığı kitapta bu ayrılıkların nasıl kaldırılacağına dair görüşlerini dile getirdiÄŸini açıklar. Cromer’in iki seçenek üzerinde durduÄŸunu belirtir. Birincisi, Mısırlıları düşünce ve davranışta Avrupalılara, özellikle Ä°ngilizlere yaklaÅŸtırmak için özel eÄŸitim görmüş modern bir kuÅŸak yetiÅŸtirmektir. Bu düşünceyi gerçekleÅŸtirmek için Cromer, hâkim, subay ve idareci çocuklarından oluÅŸan bir kuÅŸağı Ä°ngiliz terbiyesiyle yetiÅŸtirmek üzere Victoria Koleji’ni açmıştır. Muhammed Hüseyin, bu kuÅŸağın Müslümanların idaresinde sömürgeci Batı’nın sadık uÅŸakları olacağını ve Müslümanlarla sömürgeci güçler arasındaki ayrılıkları giderme hususunda görev alacaklarını ifade eder.
Cromer tarafından öne sürülen ikinci yol ve hal çaresi de; Batı medeniyetiyle uyum içinde, en azından bu medeniyete yakın ve bununla çeliÅŸmeyen bir Ä°slam anlayışı geliÅŸtirmek ve Ä°slam’ı yeni bir yoruma tâbi tutmaktır. Bu çare, onların Ä°slam dünyasındaki çıkarları için askeri tedbirlere müracaat etmeyi gerekli kılmayan bir hizmet zemini oluÅŸturacaktır.
Yazar, Batılı sömürgeci güçlerin en önemli hedeflerinin Müslümanların birliğini yıkmak olduğu hususunun üzerinde özellikle durur. İslam dinine yönelik reform çalışmalarından müşahhas örnekler verir, analizler yapar. İslam âlemi üzerine gerçekleştirilmek istenen plan ve projelerin genel bir tablosunu ortaya koyar, fotoğrafını çeker. Kitaptan İslam itikadına sağlam bir şekilde bağlı bulunduğu anlaşılan yazar Muhammed Hüseyin ve bu eseri Türkçeye kazandıran yayınevinin hizmeti büyük takdiri hak ediyor.
Muhammed Hüseyin, Modernizmin İslam Dünyasına Girişi, İnsan Yayınları.
Metin Uygun - Dünya Bizim
Henüz yorum yapılmamış.