Türk, Arap akademisyen ve tarihçilerin katkı verdikleri dosyada dile getirilen ortak görüşlerden birisi, Araplar tarafında “Türkler bizi yüz yıllardır sömürdüler, baskı ve zulüm uyguladılar” söyleminin ve algısının hafızalarında, politikalarında, eÄŸitim programlarında yer almasıdır. Bizde de “Araplar bizi arkadan vurdu, bize ihanet ettiler” gibi düşüncelerin toplumumuza yerleÅŸmiÅŸ olmasıdır.
Dile getirilen diÄŸer bir ortak görüş de; her iki tarafta da bu düşmanca düşüncenin, algının Ä°ngilizler tarafından inÅŸa edildiÄŸidir. Åžerif Hüseyin’in isyanına bütün Arap toplumunun katılmadığı, destek vermediÄŸi, ancak Arap nüfusunun en fazla onda birinin bu isyana iÅŸtirak edip destek verdiÄŸi, bununla beraber Arap halkının büyük kısmının Osmanlı’nın yanında yer aldığı vurgulanan diÄŸer önemli bir husustur.
İsyanın en ağır bedelini Filistinliler ödemiştir
Prof. Dr. Zekeriya KurÅŸun bu dosyanın editörlüğünü yapmış ve kendisiyle, ‘Arap isyanı deÄŸil Åžerif Hüseyin isyanı’ baÅŸlığını taşıyan bir röportaj gerçekleÅŸtirilmiÅŸ. KurÅŸun, burada, iki toplumun özellikle Yavuz Sultan Selim ile baÅŸlayan münasebetlerinin tarihi, diÄŸer Arap isyanları, bu isyanların çıkış sebepleri, Åžerif Hüseyin isyanının çıkış sebebi gibi konuları kapsayan açıklamalarda bulunur. Ä°ngilizlerin devamlı surette Arap milliyetçiliÄŸine vurgu yaparak bu milleti Türklerden koparmayı hedeflediklerini ifade eder. Bu isyanın ‘Arap isyanı’ olmadığını ısrarla teyit eder. Modern Arap tarihçilerinin ve sosyal bilimcilerin bu vakayı ‘Åžerif Hüseyin Ä°syanı’ olarak deÄŸerlendirdiklerini açıklar.
Zekeriya KurÅŸun, Åžerif Hüseyin isyanını hazırlayan tarihi, siyasi, sosyolojik, ekonomik sebepler hakkında da önemli bilgiler verir. Bu olayın OrtadoÄŸu’da meydana getirdiÄŸi sonuçlarıyla ilgili görüşlerini dile getirir. Bu olay önce savaÅŸ döneminde toplumsal direnci kırmıştır. Araplar ve Türkler arasında soÄŸukluk meydana gelmiÅŸtir. Ä°ÅŸgalciler, bölgede Osmanlı’nın sömürgeci bir güç olduÄŸu algısını yaymışlardır. Ä°syanın en ağır bedelini Filistin’in ödediÄŸini belirtir KurÅŸun. HaÅŸimiler varlıklarını sürdürmek için Ä°srail’in kurulmasına göz yummuÅŸlar.
Bu isyan, İslam ile savaşma alanı olarak kullanıldı
Zekeriya Hoca, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren günümüze kadar bütün ders kitaplarını incelediÄŸini, kitaplarda Arapların Türkleri arkadan vurduÄŸuna dair doÄŸrudan bir iddianın olmadığını söyler. Buna karşı Arapların ders kitaplarında konuya daha çok yer verildiÄŸini ve olumsuz ifadelerin yer aldığını açıklar. Türkiye’de resmi görüş olarak Araplarla ilgili olumsuz bir argümanın geliÅŸtirilmediÄŸi, ancak bu isyanın bazı çevreler tarafından Ä°slam ile savaÅŸma alanı olarak kullanıldığı konusuna dikkat çeker. Anadolu’da Arap ihaneti üzerinden propaganda yapılması Arap ihaneti argümanını beslemiÅŸtir. Bu düşünce zamanla resmi söyleme de yansımıştır. Neticede halklar arasında ciddi soÄŸukluklar meydana gelmiÅŸtir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve bugüne kadar devam eden dünya düzeni, özellikle Ä°slam âlemi ve biz Türkler için bir fetret devri olmuÅŸtur. Yüz yıllık fetretten kurtulmak, alışkanlıkları terk etmek kolay deÄŸildir. Ä°slam âlemi bu oyunun farkına varmaya baÅŸlamış, bundan kurtulmanın yollarını aramaktadır.
Ortak tarihimiz, dinimiz, medeniyetimiz, inanç birliğimiz ve ortak menfaatlerimize göre hedef belirleyip hareket etmemiz bu fetretten kurtulmamızı sağlayacaktır. Derin Tarih dergisi, bu konuyu gündeme getirerek iki toplum arasında bir dostluk köprüsü inşa ediyor.
Metin Uygun - Dünya Bizim
Henüz yorum yapılmamış.