EÄŸitim
Karneler yalan söylemeye devam ediyor - Turgay Polat
Follow @dusuncemektebi2
Söyleyeceğim şeyler geçmişten geleceğe, dünden bugüne Türk eğitim sistemini yönetenler içindir. Dün eğitim öğretim yılının birinci dönemini bitirdik ve çocuklara karne verdik.
Karne benim bildiÄŸim kadarı ile öğrencilerin bir dönem boyunca okulda aldıkları tüm bilgi, beceri vb faaliyetleri ne oranda öğrendiÄŸini sayısal olarak gösteren bir belge. Dolayısıyla karneleri incelersek sanırım Türk eÄŸitim sisteminin baÅŸarısını görmüş oluruz. Yani bu karne dediÄŸimiz belge bizim eÄŸitim sistemimizin bir nevi baÅŸarısını gösteriyor. Karnelere baktığımızda durumumuz oldukça iyi; 18 milyon öğrencinin 3-4 milyona yakını takdir belgesi almış. Öğrencilerin büyük çoÄŸunluÄŸu matematiÄŸi, fiziÄŸi, yabancı dili öğrenmiÅŸ görünüyor. Sonuçta karne notları iyi. ÖrneÄŸin yabancı dil, yani Ä°ngilizce’den öğrencilerin nerdeyse yüzde 80’i iyi not almış. Bu da demek oluyor ki, Ä°ngilizce’yi 18 milyon öğrencinin yüzde 80’ine öğretmiÅŸiz. Yine biyolojiden baÅŸarılı öğrenciler, matematikten karneye göre baÅŸarılıyız. EmeÄŸi geçen herkesi kutluyorum!
Hatta bugün Sayın Bakan Ankara’da bir okulda karne dağıtırken okulun 425 öğrencisinin 422’sinin takdir aldığını söyledi. Yani rahat olun; karnelere göre okullar öğretiyor, öğrenciler öğreniyor, siz hiç merak etmeyin! Peki, gerçek böyle mi? Gerçekten öğrencilerin yüzde 80’i Ä°ngilizce öğrendi mi? Tabi ki hayır. Durumumuz ortada, keza matematik ve diÄŸer derslerde de öğrendiklerini söylemek pek mümkün deÄŸil.
***
Peki, kimi kandırıyoruz? Bu çocuklar Ä°ngilizce öğrenmediklerine göre karnelere iyi not vermekle kimi kandırıyoruz? Daha bir ay önce yüzümüze tokat gibi çarpan PISA sonuçlarına raÄŸmen her yıl karnelere bu notları vererek kimi kandırıyoruz? Öğrencilerin karnelerine bir bakın, en azından yakınınızdaki öğrencilerin karnelerine bakın. Hepsi en azından teÅŸekkür alıyor. Sınıfı geçemeyen kalmasın diye her ÅŸeyi yapıyoruz. Peki, neden? EÄŸer amaç öğretmekse, bu ülkenin geleceÄŸi, bu çocukların eÄŸitimiyse ve Türkiye’nin eÄŸitilmiÅŸ iÅŸgücü dışında seçeneÄŸi yoksa, bugüne kadar ki sonuçlar hep hüsran olmasına raÄŸmen neden halen yüksek not vererek tüm ülkeyi aldatıyoruz? Öğrenmedikleri ÅŸeyleri öğrenmiÅŸ gibi karnede gösteriyoruz. Acaba bu yüksek notları vererek öğrencilerin ve velilerin eÄŸitim sistemimizi eleÅŸtirmesini mi erteliyoruz? Ya da kendimizi mi avutuyoruz?
***
Unutmayın bu çocuklar günün birinde hayata atılacak ve sizin okulda onlara öğret(eme)diÄŸiniz becerileri kullanacak. Bazıları ülkeyi yönetecek, bazıları büyük ÅŸirketleri yönetecek, bazıları giriÅŸimci olacak. Peki, bir düşünün; öğretmediÄŸiniz halde öğrenmiÅŸler gibi yapıp baÅŸarılı notlarla dolu karne vererek kimi kandırıyoruz? EÄŸer velileri kandırdığımızı düşünüyorsanız siz öyle sanın, ama unutmayın ki aslında bu ülkenin geleceÄŸini kandırıyorsunuz. Ben size asıl karnemizi göstereyim. Kimsenin yüzleÅŸmek istemediÄŸi asıl karne aÅŸağıda; lütfen bakın, iyice bakın. Ãœlkemizin dünya arenasındaki karnesi bu; bakın ve düşünün, bizim çocuklara dün verdiÄŸimiz karnelerle bu karne arasında neden uyumsuzluk var? Dünkü karnelerde ortalama baÅŸarı yüzde 85 olan fen bilimlerinde PISA’da 70 ülke arasında 50. sırada ve yüzde 85’e ulaÅŸan sadece yüzde 0.3. OkuduÄŸunu anlama becerisine 50. sıradayız. Matematikte karnelerde baÅŸarımız yüzde 75’lerde iken PISA’da 49. sıradayız.
Peki, şimdi karne verenlere ve bunu teşvik edenlere soralım; PISA sonuçları mı yanlış yoksa siz mi bizi kandırıyorsunuz? Gelin bugüne değil, geleceğimize yatırım yapalım. Çocuklarımızı kandırmak yerine geleceğe hazırlayalım. Öğretelim ki başarsınlar, bizden de patentler, markalar, yenilikler çıksın; çıksın ki bu ülke eğitimle kalkınsın. Artık bırakalım kendimizi kandırmayı.
KARAR
Henüz yorum yapılmamış.