Güncel
Binali Yıldırım'dan Trump'a çağrı
Başbakan Binali Yıldırım, ABD yeni Başkanı Trump'a iyi ilişkiler için 3 şart sıraladı.
Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulu'nda anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmeleri yapılırken, makam odasında basın kuruluşlarının Ankara temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
'Anayasa oylamaları nasıl gidiyor, rakamlar tatmin edici mi?' sorusu üzerine Yıldırım, birinci turdaki oy ortalamasıyla uygun ve güzel gittiğini belirtti.
YENİ YÖNETİME 3 ŞART
Yıldırım, ABD'nin yeni Başkanı Trump'a ilişkinlerin iyi yöne gitmesi için 3 şart sundu;
Birincisi ilişkilerimizi olumsuz bir noktaya getiren FETÖ terör örgütünün başının bize iade edilmesi lazım. Bunun için hukuki süreci hızlandırması lazım.
İkincisi, özellikle PYD - YPG ile işbirliğini, onlara silah desteği vermeyi bırakması lâzım. Çünkü bir terör örgütü ile başka bir terör örgütü yok edilemez. Çok yanlış bir iştir. Ciddi devletlere uyan bir iş değildir.
Üçüncü yapması gereken şey, Türk halkının Amerika hakkında çok olumsuz bir algısı var. 15 Temmuz darbesi ile de artık derinleşen bu olumsuz algıyı düzeltecek gözle görülür adımlar atmasını bekliyoruz.
KILIÇDAROĞLU-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ
Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün gerçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin soru üzerine, 'Ben, aşağı yukarı Sayın Bahçeli ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun ne konuştuğunu bilemem ancak tahmin ediyorum. Devlet Bahçeli konuşacaklarını, ipucunu kamuoyuna iki gün önce duyurdu. O çerçevede konuşma olmuştur herhalde. Sınırlı yansımalar da bunu doğruluyor herhalde' dedi.
Bu görüşmenin, MHP seçmenini referandumda meydanlarda etkilemeye dönük, 'üzerime düşeni yaptım ama ikna edemedim' gibi bir taktik hamleyi içerip içermediğine yönelik soru üzerine Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Doğrusu bir taktik hamlenin, MHP seçmeni üzerinde etkisi olmaz. Böyle bir taktik hamle olacağı kanaatinde değilim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu değişikliğe karşı olmaanlamında demokratik kurallar içerisinde neler yapılabileceğini kendi tabanına göstermesi gayet doğal. Dikkat ederseniz ilk zamanlardaki sert söylemlerini daha bir demokratik şekilde dillendirmeye başladı. Daha demokratik hukuk devletiçerçevesinde sürdürüyor. Bu iyi bir gelişme.
Gayet tabii herkes her konuda anlaşamaz ama Meclis süreci tamamlandıktan sonra söylemler kampanyaya dönüşecek. Vatandaşın kararını etkilemeye yönelik söylemler, demokrasinin bir güzelliğidir. Herkes derdini anlatacak. Siyasi rakiplerimizde de benzer ikili bir yapı ortaya çıkıyor. Bahçeli, 'Oyum evettir, referandumda da tutumum aynı olacak' dedi. AK Parti, MHP olarak meydanlarda anlatacağız. HDP ve CHP de aleyhte, karşı kampanya yapacaktır. Bu kampanyadaki ayrışmanın, vatandaşın vereceği oyla birebir örtüşeceğini düşünmüyorum. Toplumsal kutuplaşma ve husumete dönüşmesi söz konusu olmaz. Demokratik yollarla 19. kez anayasa değişikliği yapıyoruz. Yönetim şeklinde köklü bir değişiklik getiriyor. Ufak tefek şeyleri dışarıda tutarsak, gayet demokratik sınırlar içerisinde geçti. Böyle görmek lazım.'
'BU DALGALANMANIN NORMAL Ä°ZAHI VAR'
Yıldırım, vatandaşın tavrında neyin belirleyici olacağına ilişkin soru üzerine, bunun çok önemli ve zor bir soru olduğunu ifade etti. Bu soruyla karşı karşıya kalacaklarını vurgulayan Yıldırım, Türkiyegündeminin şu anda iki önemli konusu bulunduğunu, bunlardan birisinin terör diğerinin ise ekonomi olduğunu bildirdi.
Başbakan Yıldırım, terörün ülke için ekonomiden çok daha hassasiyet arz ettiğini gördüğünü dile getirdi. Vatandaşın da bunu gördüğünü belirten Yıldırım, 'Devlet, terörle mücadele ediyor, vatandaş görüyor. Terörle mücadeleye destek yüksek. Türkiye genelinde de Güneydoğu'da, Doğu'da da kayda değer ölçüdedestek var. Bizim için önemli bir güç kaynağı. Bu destek, verdiğimiz mücadelenin anlamlı ve yerinde olduğunu gösteriyor. Orta ve uzun vadede, Türkiye'nin terörle mücadelede gücüne güç katacak. Bir değişiklikle istikrar ve güçlü bir yönetim olacak, zamanı etkin kullanacak' ifadesini kullandı.
'AVRUPALILAR HAZIRDAN YÄ°YOR'
Ekonomideki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu bildiren Yıldırım, dünyada da belirsizliklerin yaşandığına dikkat çekti. 'Avrupalılar hazırdan yiyorlar, istirahatteler.' diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
'Büyüme yok, eksi düzeyde. Birkaç ülkede seçim olacak, 2017 bakımından durgunluk buralarda devam edecek. Tabii ki bu durum Türkiye'yi de etkileyecek. ABD, 8 Kasım'dan beri dünyanın hesaplarını bozdu. Dolar tırmandı, gelişmekte olan ülkeler etkilendi. Bizim ilave risklerimizi koyarsak bu dalgalanmanın normal izahı var. Darbe girişimi yaşandı. PKK, uzantıları, DEAŞ ve FETÖ ile mücadeleyi yürütüyoruz. Aynı anda bu kadar örgütle mücadele yapan başka bir ülke yok. Bu şer ittifaklar, çeşitli algı operasyonlarıyla ülkemiz üzerinde etki etmeye çalışıyorlar. Biz mücadelemizi sürdürüyoruz. Her türlü olumsuzluğa rağmen, makroekonomik göstergeler açısından, Türkiye birçok ülkeye göre daha sağlam. Bankalar iyi durumda, cari açığımız da iyi durumda. Her türlü olumsuzluğa rağmen ülkemiz büyümeye devam ediyor.'
Yıldırım, 'Türkiye'ye ekonomik operasyon mu çekiliyor ' sorusu üzerine, 'Bu şartları kullananlar oluyor. Türkiye bunları hak ediyor mu Etmiyor. Maksatlı operasyon çekenler FETÖ'cüler, PKK. 'Türkiye'de güvenlik yok, hukukta sorun var, gelmeyin, gitmeyin, yatırım yapmayın, başınıza şu gelir, bu gelir.' gibi söylemlerde bulunuluyor' görüşüne yer verdi.
Merkez Bankasının konusuna hakim olduğunu, elindeki araçlarla gereken tedbirleri aldığını, almaya da devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, Türk ekonomisinin temellerinin, makroekonomik göstergelerinin sağlam, dalgalanmaların gelip geçici olduğunun altını çizdi.
'EMNİYET, YAKALANAN TERÖRİSTİ KONUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR'
'Reina saldırganının arkasında bir istihbarat örgütü, yabancı gizli servis var mı?' sorusuna Yıldırım, 'Soruşturma devam ediyor, bunun için şu anda erken. Emniyet güçlerimiz yakalanan teröristi konuşturmaya çalışıyorlar' karşılığını verdi.
Başbakan Yıldırım, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında yeni bir gelişme olup olmadığına ilişkin bir soruya, 'Birtakım şeyler var. FETÖ'cüler bunu,El Nusra'nın yaptığını göstermeye çalışıyor. Ama ilk günden El Nusra açıklama ile bunu yalanladı. FETÖ'cülerin bu işten sıyrılma gayreti var.' şeklinde yanıt verdi.
'Fethullah Gülen'in suikast ile ilgili sözleri mi, ek önlem alıyor musunuz?' sorusu üzerine Yıldırım, 'Öyle gizemli laflar ediyor. Şifreli konuşmayı seviyor'' dedi.
Yıldırım, ABD'deki yeni yönetimin Gülen'i iade edip etmeyeceğine yönelik soru üzerine, yeni yönetimin, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi için 3 somutadım atması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:
'Bir, ilişkilerimizi olumsuz noktaya getiren FETÖ terör örgütünün başını bize iade etmesi lazım. Hukuki süreci hızlandırmalı. İki, PYD, YPGile işbirliğini silah vererek desteklemeyibırakması lazım. Bir terör örgütü ile bir diğer terör örgütü yok edilemez. Devlete uygun bir iş değil. ABD yıllardır NATO'da ortağımız. Terörle mücadele yapacaksa yanlış muhataplarla yapmamalı, Türkiye ile yapması lazım. Yeni yönetimin bu düşüncede olduğunu işitiyoruz. Üç, Türk halkının ABD konusunda çok olumsuz bir algısı var. 15 Temmuz'da derinleşen bu olumsuz algıyı düzeltmek için gözle görülür adımlar bekliyoruz. PYD konusunda gök kubbede söylenecek ne kadar laf varsa söyledik. Artık 'bilemiyoruz' diyecek halleri yok. ABD son zamanlarda Fırat Kalkanı ve DEAŞ ile mücadele konusuna daha olumlu yaklaşıyor. Türkiye, Rusya ve kısmenİran'ın aldığı inisiyatifi desteklemek konusunda bizimle birlikte hareket etmek istiyorlar. Bu da önemli bir şey.'
''OLGUNLAŞMA OLURSA, GÖRÜŞMELER DAHA ÜST DÜZEYE TAŞINIR'
İngiltere ve Rusya savaş uçaklarının El Bab'daki DEAŞ hedeflerini vurduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, hava harekatları konusunda tatsız bir olay yaşanmaması için Rusya ile kapsamlı askeri angajman sayılacak bir anlaşma yaptıklarını hatırlattı. Yıldırım, diğer koalisyon ülkeleri ve ABD için de benzer çalışmaların yapıldığını bildirdi.
Başbakan Yıldırım, 'Referandum konusunda anketler ne diyor?' sorusuna, 'Ben anketleri kendim yaparsam inanırım' cevabını verdi. 'Sizin anketiniz ne diyor?' sorusu üzerine ise Yıldırım, 'Bir sıkıntı yok' dedi.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in Cenevre'de olduğu hatırlatılarak Kıbrıs görüşmeleriyle ilgili son durumun sorulması üzerine Yıldırım, 'İşin ekonomik boyutunda bir şey olursa farklılık nasıl giderilir, detayları olacak. Şu anda görüşmelerde birbirlerini yokluyorlar. Kim ne kadar isteyecek Olgunlaşma olursa, görüşmeler daha üst düzeye taşınır. Sorun görmüyoruz, bizim görüşümüz çok net. Kıbrıs'ta 60-70'li yıllardaki duruma dönülmemesi için Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenlik konusu tartışma dışındadır. Yönetimin adil olması, topluluklarının haklarının teminat altına alınması, dörtlü özgürlüğün sağlanması. Bütünleşik Kıbrıs'tan bahsediyoruz. Bu anlaşma sağlandığı zaman Türkiye, Kıbrıs bakımından AB'ye girmiş gibi muamele görmeli' diye konuştu.
Yıldırım, referandum sürecinde terörle mücadeleye ilişkin soru üzerine, bunun birinci öncelikleri olduğunu bildirdi. Asimetrik saldırılara karşı tedbirler aldıklarını ifade eden Yıldırım, bu tedbirleri daha da sıkılaştırarak alacaklarını belirtti.
'Referandum sürecinde tehdit olursa, mitingler yapılır mı?' şeklindeki soruya Yıldırım, 'Tehdit her yerde var. Hiçbir ülke güvenli değil. Avrupa'dakilerin rahat mı olduğunu düşünüyorsunuz?' karşılığını verdi.
Yıldırım, 'MHP ile birlikte miting yapar mısınız?' sorusu üzerine 'Bunları konuşmadık, konuşmadığımız bir şey hakkında fikir yürütmemiz olmaz' dedi.
Henüz yorum yapılmamış.