Sosyal Medya

Kültür Sanat

Muhammed Esed'in yola çıkışı - Yıldız Ramazanoğlu

İslam insanlığa ne teklif ediyor, bir iddiası, vaadi var mıdır sorularına bütün kalbimizle olumlu cevaplar veririz.



Fakat öğrencilik yıllarımızda yaÅŸadığımız düşünme, tartışma, fikren çarpışma iklimini kaybetmenin burukluÄŸu var ÅŸimdi. Hafta sonu Hazar DerneÄŸi’nde izlediÄŸimiz Mekke’ye Giden Yol Belgeseli (2008) bu özlemi kanattı. Adını Muhammed Esed’in birçoÄŸumuzun heyecanla okuduÄŸu kitabından alan belgeselde, yönetmen George Misch yolu ve yolcuyu tanıkların dilinden çözmeye çalışmış.
 
Ä°nsan yayınları tarafından Cahit Koytak çevirisiyle 1984’te basılan kitabı elime aldım, yolun baÅŸlangıcı, susuzluk, rüzgarlar, ruh ve ten gibi bölümlere yeniden dokundum belgesel sayesinde. Müslüman dünyanın her türlü tecrübesine elimizdeki eÅŸsiz kaynaklar üzerinden ve mümkünse seyahatlere çıkarak eÄŸilme ihtiyacı hayati önemde.
 
Misch 20. yüzyılın en etkili fikir ve eylem adamlarından Esed’in Ukrayna, Viyana, Fas, Tanca, Rabat, Mekke, New York, Granada gibi ÅŸehirlerde izini sürmüş. Ukrayna Yahudisi bir ailenin evladı olarak yirmi üç yaÅŸlarındayken 1922’de DoÄŸu’ya doÄŸru yola çıkan iz sürücü. ÇocukluÄŸunu, gençliÄŸini geçirdiÄŸi Viyana yıllarının ardından zamanının en etkili ve saygın Avrupa gazetelerinden biri olan Frankfurter Zeitung’un Orta DoÄŸu muhabiri olarak yola çıkışını “bizden farklı olan dünyaya adım atıyorum” diye tanımlar. 1926’da Arabistan’da bir cami imamının önünde Müslümanlığı kabul etmesinin öncesinde HindikuÅŸ daÄŸlarının eteklerinde yaptıkları uzun bir sohbette Afganlı arkadaşı, sen bir Müslümansın ama bunun farkında deÄŸilsin diye haykırmıştır.
 
***
 
Otuz iki yaşındayken geldiÄŸi noktayı kitabında şöyle yazacaktır: “Geriye doÄŸru hayatıma baktığım zaman, bazen yaÅŸanmış iki ayrı hayat görecekmiÅŸim gibi geliyor. Fakat düşünüyorum; hayatımın bu iki parçası gerçekten mi ayrı birbirinden, yoksa bütün dış biçim ve yön farklılıkları altında bir iç birlik, öz birliÄŸi ve ortak amaç mı hakim her ikisine?”
 
Esed yola çıktığı andan itibaren Ä°slam hakkındaki bütün bilgilerinin yanlışlığına bizzat yaÅŸayarak tanık olmaya baÅŸlamıştı. Ä°nsanlar selam veriyor, dua ediyor ve kardeşçe yardımlaşıyordu. Ä°slam ülkelerinin derinliklerinde katettiÄŸi yollar boyunca Haçlı zihniyetiyle zehirlenmiÅŸ Batı  fikriyatının bu kötülükten nasıl arındırılabileceÄŸini düşündü. Ä°stediÄŸi tek ÅŸey Batı ve DoÄŸu’nun birbirine kulak vermesi ve ötekini anlamaya çalışmasıydı.   
 
Esed üzerine Viyana’da gerçekleÅŸen bir televizyon programında Yahudi tarihçi, o iyi bir Musevi olsaydı din deÄŸiÅŸtirmezdi diyor, diÄŸer Avrupalı katılımcılar ise onun gençlik yıllarında zaten agnostik olduÄŸunu ve kendini din deÄŸiÅŸtirmiÅŸ gibi hissetmediÄŸini vurguluyorlar. YaÅŸamın neÅŸ’esini, derinliÄŸini, varoluÅŸun geniÅŸliÄŸini Ä°slam’ın erdeminde bulmuÅŸ o kadar.
 
Misch’in Viyana’da bulup konuÅŸtuÄŸu üvey kardeÅŸlerden Martin Goldenberg, babamızın göz bebeÄŸiydi ama yirmi altı yaşında bir mektup yazıp Müslüman olduÄŸunu açıklayınca ailede adı bir daha anılmadı, diyor. Fakat yıllar sonra 2008’de Avusturya hükümeti Viyana’nın en büyük meydanlarından ve caddelerinden birine gezgin düşünürün adını verdi (Mohammad Asad Square), hem de Ä°slam ve Batı arasında köprü kurmasının deÄŸerini teslim ederek. Yönetmen Viyana’daki bir cami cemaatinin genç üyelerine bu jesti nasıl karşıladıklarını sorduÄŸunda, biz de buna karşılık vermeliyiz, hoÅŸgörümüzü, güler yüzümüzü, iyi duygularımızı göstermeliyiz demeleri ne kadar kıymetli.
 
***
 
Pakistan’da uzun yıllar yazar, gazeteci, siyasetçi olarak çeÅŸitli görevlerde bulunan Esed için Rabat’ta yapılan bir anma toplantısına katılanlardan biri, ülkemizde kolonyalizme, iÅŸgalciliÄŸe ve esarete karşı mücadeleyi o kadar teÅŸvik etti ki hepten Batı karşıtı olmamıza yol açtı diyor, bu sonuca varmada kendi düşünsel zaafını görmezden gelerek.
 
Sonunda Kur’an’dan fazla barışçıl çıkarımlarda bulunduÄŸu gerekçesiyle ağır eleÅŸtirilere uÄŸrayıp yalnızlaÅŸan Esed, Ä°spanya’ya yerleÅŸir, Granada’da Zakari Camii’nin yakınındaki mezarlıkta yatmaktadır. Reva görülen vefasızlık toptancı zihniyetin ürünü. Ä°nsanlar fanidir, her konuda kusursuz düşünmeleri beklenemez. Barışın, adaletin, cana kıymanın deÄŸil var etmenin, yaÅŸatmanın esas alındığı ilkeler etrafında ne kadar farklı ve çeÅŸitli görüşler varsa hepsi zenginliÄŸimizin niÅŸanesi, hakikate yaklaÅŸmanın vesilesi. Ä°nsanlara tanrısal baÄŸlanmalarla yerden yere vurmalar arasında makul bir hüsnü niyetle kardeşçe yaklaÅŸmak mümkün.
 
KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.