EÄŸitim
İdeolojiyi bırakalım müfredata bakalım, eğitimde son hamlenin kordinatları
Follow @dusuncemektebi2
Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim ve ortaöğretimde 53 farklı dersin taslak programlarını hazırlayarak öneriye sundu. Öğrenci velilerinden öğretmenlere, eğitim uzmanlarından akademisyenlere, STK’lardan sendikalara, siyasetçilerden pedagoglara değin toplumun tüm kesimleri, 10 Şubat’a kadar yeni eğitim müfredatına ilişkin görüş ve düşüncelerini paylaşabilecek. Ancak müfredat tartışmaları ideolojik bir boyut kazandı.
Milli EÄŸitim Bakanı Ä°smet Yılmaz’ın yeni müfredat çalışmalarıyla ilgili kamuoyuna açıklama yaptığı geçen haftadan bu yana “Biyoloji dersinden Evrim Teorisi ünitesinin çıkarılıp çıkarılmadığı, Atatürk içerikli derslerin kısıtlandığı, Ä°smet Ä°nönü’ye yer verilmediÄŸi” gibi deÄŸerlendirmeler yapılıyor. EÄŸitimciler ise, meselenin ideolojik yönden tartışılmasından rahatsız. Müfredatın içerik yönünden tartışılması gerektiÄŸi belirtilirken, müfredat taslağını kamuoyunun önerisine açan bakanlığın da süreci daha ÅŸeffaf yürütmesi gerektiÄŸine dikkat çekiliyor. EÄŸitim-Bir-Sen Genel BaÅŸkan Vekili Latif Selvi, MEB’in giriÅŸimlerinin baÅŸarıya ulaÅŸabilmesi için herkesten bir ricada bulunduklarını belirterek şöyle konuÅŸtu:
“Konuyu rejim tartışması gibi benzeri polemiklerin arasına çekerek müfredat çalışmasını baltalamaya çalışmak doÄŸru deÄŸil. Nitekim bunu zaman zaman birtakım birimlerde gördük. Bu son derece yanlış olur. Konu müfredattır. Müfredat üzerine yapılan bir çalışmadır. Teknik seviyede yapılan ve ayrıca toplumsal duyarlılığı da ihtiva eden bir çalışma. Beklentileri karşılamaktan epey uzak olduÄŸunu söyleyebiliriz ama bu çalışmayı deÄŸersizleÅŸtirmek anlamına gelmemeli. Çalışma olumlu bir giriÅŸim. Kamuoyuna açılması da son derece yerinde. Nutuk’u hiddetli bir ÅŸekilde sallamak yerine okuyup deÄŸerlendimlerini yapsınlar, önerilerini sunsunlar. Benim kanaatim onlar için de bir fırsattır. Size katılmıyoruz, aynı müfredat kalsın, veya birtakım talepler ileri sürmek istiyoruz diyebilirler. Bunların hepsine açık bir zemin. Bunu bir fırsata dönüştürmeliyiz” dedi.
Türk EÄŸitim-Sen Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan ise eÄŸitim müfredatının bu ÅŸekilde gündeme gelmesinin kendilerini üzdüğünü dile getirerek, “Uzmanların bu iÅŸi tartışması lazım. Yani ne getirir, ne götürür? Burada hedeflenen ne? Kaliteyi arttırmak mı veya derslerin içeriklerini doldurmak mı? Bununla ilgili bir tartışma olursa problem yok ama ideolojiye dönüştürülürse bu son derece yanlış olur. Ortaya saÄŸlıklı bir müfredat çıkmaz” dedi.
Galatasaray Ãœniversitesi Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Beril DedeoÄŸlu da müfredatın bütününe bakılması gerektiÄŸini belirterek “Bizim çocuklarımızı gelecek yüzyıllara taşıyor mu, üst sınıflara taşımaya elveriÅŸli bir eÄŸitim sistemi öngörüyor mu ona bakmak lazım. Burada içerikte nelerin olduÄŸundan çok bunların kendi aralarındaki uyumu ve de çaÄŸdaÅŸ toplumlardaki eÄŸitim sistemine benzeyen özellikler taşıyıp taşımadığına bakmak lazım” diye konuÅŸtu.
‘MEB SÃœRECÄ° FORUM GÄ°BÄ° YÖNETMELÄ°’
Kültür EÄŸitim Kurumları EÄŸitim ve Rehberlik Koordinatörü Salim Ãœnsal ise Atatürk tartışması gibi ideolojik meselelerle konuyu toplumsal anlamda arka plana itmenin doÄŸru olmayacağını söyledi. Ãœnsal, “Atatürk’ün verdiÄŸi mücadeleler, ortaya koymuÅŸ olduÄŸu çaÄŸdaÅŸ demokratik eylemler daha önce müfredatta ne kadar varsa devam etmesi gerekir. DiÄŸer yandan müfredatla ilgili MEB’e internet üzerinden ulaÅŸan deÄŸerlendirmeler bir forum ÅŸeklinde olmalı.”
Åžuurlu Öğretmenler DerneÄŸi (ÖĞ-DER) Genel BaÅŸkanı Hamdi Sürücü ise iÅŸin saÄŸlıklı olması ve kamuoyunun tatmin edilmesi için bakanlığın süreci ÅŸeffaf yürütmesinin önemli olduÄŸunu vurgulayarak, “Bazı derslerin müfredatıyla ilgili açıklama bulamadık. Mesela Din Kültürü müfredatıyla ilgili bir açıklama yok. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi 2011’de deÄŸiÅŸtirildi o günün ÅŸartlarında. FETÖ’cülerin diyalogcu bakış açısı doÄŸrultusunda bir müfredat hazırlanmıştı. Bununla ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığını bulamadık” ifadelerini kullandı.
‘PARA YATIRILMADAN BAÅžVURU OLMAZ’
Ölçme, Seçme ve YerleÅŸtirme Merkezi (ÖSYM) BaÅŸkanı Ömer Demir, geçen yıl 62 bin 822 kiÅŸinin Yükseköğretime GeçiÅŸ Sınavı (YGS) baÅŸvurularının ücret ödemedikleri için silindiÄŸini belirterek, “YGS’ye baÅŸvuran adaylara, sınav ücretini yatırmadıkları takdirde baÅŸvurularının geçerli olmayacağı uyarısı yapıyoruz” dedi. Ömer Demir, “Ä°nternet aracılığıyla bireysel baÅŸvuru, yarın saat 23.59’da sona erecek. Sınav ücretini ödemek için 19 Ocak son gün olarak belirlendi. BaÅŸvuru süresi uzatılmayacak” diye konuÅŸtu. Demir, ÖSYM’nin internet sitesi “http://www.osym.gov.tr” adresinde yayımlanan ÖSYS Kılavuzu’na göre, 4 Ocak’ta baÅŸlayan YGS baÅŸvurularının yarın sona ereceÄŸini de anımsattı. Öteyandan Demir YGS’nin 12 Mart Pazar günü tek oturumda yapılacağını, sınavın saat 10.00’da baÅŸlayacağını ifade etti.
Henüz yorum yapılmamış.