Sosyal Medya

Güncel

Bakan BozdaÄŸ: Mesele Tayyip ErdoÄŸan meselesi deÄŸil

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Mesele kesinlikle Tayyip Erdoğan meselesi değil, Türkiye meselesidir" dedi.



Adalet Bakanı Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bozdağ, "Bu model biraz kişiye gelecek olan Cumhurbaşkanı elindeki yetkilerle çok iyi bir yere de götürebilir. Çok kötü bir yere de götürebilir. Her zaman bir Tayyip Erdoğan bulmak da mümkün olmayabilir. Yani bu memlekette. Bu anlamda sistemi kurumsallaştırmak" diye konuştu.

"Kurumsallaştırıyor mu bu model?" sorusuna cevap veren Bakan Bozdağ şunları söyledi;

"Bence tam da sizin bu sorunuzdaki endiÅŸeyi ortadan kaldırıyor bu sistem. Åžimdi artık iktidarlara operasyon düzenleme ortamı kalkacak. Neden? Sistemi kurumsal yapı kuruyoruz. 

İktidarı halk değiştirecek. Medya, sermaye, derin güçler, dış güçler, kirli odaklar, ahlaksız, hukuksuz operasyonlara karşı bu anti virüs sistemi gibi. Bir kendine yapı kuruyor ve bu tür şeylerle artık iktidarın değişmesi ve değiştirilmesi ortadan kalkıyor. Kurumsal bir yapı"

"TAYYİP ERDOĞAN MESELESİ DEĞİL"

"Şimdi herkes diyor ki bu Tayyip Bey için bu getiriliyor" ifadesini kullanan Bozdağ şöyle devam etti;

"Ya şimdi bu Tayyip Bey için getirilen bir iş değil. Eğer Tayyip Bey için getirilmiş olsa zaten bugün yasama da yürütmede de daha fazla bir yetkisi var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve hükümetin bu konudaki yaklaşımı şu. Her zaman bir Tayyip Erdoğan gibi güçlü lider olmaz. Her zaman AK Parti gibi halkla bu kadar bütünleşmiş bir parti olmaz. Biz öyle bir sistem kuralım ki daima bu sistem siyasi istikrar doğursun, güçlü iktidar kursun. Kriz ve kaosla sonuçlanacak süreçlere de izin vermesin"

"MESELE TAYYİP ERDOĞAN MESELESİ DEĞİLDİR DİYORSUNUZ?" SORUSU ÜZERİNE BOZDAĞ, ŞUNLARI KAYDETTİ:

"Mesele kesinlikle Tayyip ErdoÄŸan meselesi deÄŸil, Türkiye meselesidir. Bir ÅŸu örneÄŸi vermek istiyorum. Bu sistem gerçekten güçlü liderlerin çıkmasını zorlayacak bir sistem. Yani saÄŸdan birisi yüzde 51 oy alması için tek başına kendi partisinin oyu yetmiyor. BaÅŸka partilerden de oy alacak. CHP yüzde 25, yüzde 51 oy alması için ne yapacak, CHP kadar baÅŸka partilerden oy alması gerekecek. O zaman sıradan bir aktörle baÅŸkanlık yarışına girebilir mi? 

Åžimdi bu sistem tek başına kendi partisiyle, oyuyla kimsenin iktidarına izin vermiyor. Bu neyi getirecek? UzlaÅŸmayı getirecek. KutuplaÅŸmayı ortadan kaldıracak. Artık marjinal ve radikal söylemlerle iktidar yolu açılmayacak, kapanacak. Ve herkesi merkeze doÄŸru seçecek. Muhafazakar kesim belirleyici olacaktır. Åžimdi diyelim ki CHP mezhepçi politikalar yaptı, alabilir mi? CHP diyelim ırkçı politikalar yaptı alabilir mi bunu? 

CHP muhafazakar mütedeyyin insanlarla dalga geçen ve onları aşağılayan tahkir eden bir politikalara yaptı, alabilir mi alamaz. MHP de öyle, HDP de öyle. AK Parti de tek başına yetmiyor. Bizim de başkasının oyuna ihtiyacımız var. Öyle olunca bu sistem milletin değerleriyle barışık siyaset yapmaya bu değerlere düşman olanlara dahi zorlayan bir sistem. Ve muhafazakar kesim, bundan sonra bütün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belirleyici kesim olacaktır. Onlarla kavga edenin Türkiye'de iktidar olma şansı olmaz."

"BU SÄ°STEM, BÃœTÃœN ENDÄ°ÅžELERÄ° ESASINDA YOK EDEN BÄ°R SÄ°STEM"

Hiçbir endiÅŸenin bu sistemde gerçekleÅŸme ihtimalini bulamayacağını kaydeden Bakan BozdaÄŸ, "Çünkü sistemin doÄŸası o endiÅŸeyi yeÅŸertecek güçlendirecek olanların bu siyaset içerisinde bir yere güç, mesela CumhurbaÅŸkanlığına aday olmasına izin vermez. EÄŸer bir parti öyle birini aday koyarsa intihar ediyor demektir, beni seçmeyin demektir. Dolayısıyla siyasal partiler, yaÅŸam tarzlarına, kiÅŸilerin hak ve hürriyetlerine, din ve vicdan hürriyetine ne kadar temel ve siyasi hak ve ödev varsa bunların tamamına saygı duyacaklarını ve bunları koruyacaklarını bir defa güçlü bir ÅŸekilde halka anlatmalılar ki halktan destek alsınlar. Yani bu sistem, bütün endiÅŸeleri esasında yok eden bir sistem" ifadelerini kullandı.

"'TEK PARTİ DÖNEMİNE DÖNÜYORUZ' DEMEDİM"

"Atatürk Anayasasına dönüyoruz" sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Bozdağ şunları söyledi;

"Ben bu anayasa teklifiyle biz Atatürk döneminin tek parti dönemine dönüyoruz, demokrasinin olmadığı döneme dönüyoruz demedim. Böyle bir düşünceyle de onu söylemedim. Åžimdi bunlar karşı çıktıkları ÅŸey cumhurbaÅŸkanı partili olursa, tarafsız görev yapamaz. Ben de diyorum ki cumhurbaÅŸkanı partili olursa tarafsız görev yapabilir. GeçmiÅŸte Atatürk milletvekili aynı zamanda. Partili aynı zamanda. Genel baÅŸkan aynı zamanda. 

Cumhurbaşkanı. İnönü partili, milletvekili, genel başkan, cumhurbaşkanı. Şimdi siz belediye meclisine, il genel meclisine, milletvekiline, bakana, başbakanına, meclis başkanına partili olunca tarafsız görev yapamaz diyeceksiniz. Ama cumhurbaşkanı partili olunca tarafsız görev şey öbürlerine görev yapar diyeceksiniz, tarafsız görev yapar. Cumhurbaşkanı söz konusu olunca tarafsız görev yapamaz diyeceksiniz. Bu bir çifte standarttır. Biz bu teklifle tek parti dönemine dönüyoruz. Rekabetçi siyasetin olmadığı bir döneme dönüyoruz. Özgür seçimlerin olmadığı bir ortama dönüyoruz demedim"

KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP

"Şimdi bugün cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi var. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki ilk defa diyor, Cumhurbaşkanı Meclisi feshedecek" diyen Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

"Atatürk'e bile verilmeyen bir yetki CumhurbaÅŸkanı'na veriliyor. Ve yalanın alasını söylüyor. Atatürk'e verilmemiÅŸ bir yetki. DoÄŸru ama öte yandan CumhurbaÅŸkanı'na ilk defa veriliyor demek büyük bir yalandır. Anayasa'nın 116. maddesi. Buna, bu gerçekliÄŸe raÄŸmen yalan söylüyor. Peki, ne geliyor ÅŸimdi? Åžimdi Meclis'te CumhurbaÅŸkanı'nın görevini kısaltma yetkisi veriliyor. Seçim kararı alarak Meclis CumhurbaÅŸkanlığı, ne yapıyor, görevine son verebiliyor. 

Åžimdi CumhurbaÅŸkanlığı seçim kararına da ÅŸimdi biz bir müeyyide getiriyoruz. Tek taraflı Meclisi seçime götürmesin diye, Meclis'in seçimini CumhurbaÅŸkanı yenileme kararı verdiÄŸi takdirde kendi seçime gidecek. Ama ÅŸimdi 7 Haziran'da CumhurbaÅŸkanı Meclis seçimini yeniledi. Kendi seçime gitti mi? 

Yetkisi daralıyor. Kullandığı zaman da yetkisini, kendini de seçime götürme müeyyidesiyle karşı karşıya bırakılıyor. Niçin? Keyfe keder bunu kullanmasın diye. Meclis de keyfi kullanmasın diye aynı şekilde. Bu Meclis ile Cumhurbaşkanını karşılıklı birbiriyle uzlaşmaya, birbiriyle uyumlu çalışmaya zorlayan da bir başka mekanizma."

"İLLERİN EYALETLERE AYRILMASI BU ANAYASA CUMHURBAŞKANINA BÖYLE BİR YETKİ VERMİYOR"

Bozdağ, kanunla düzenlenecek konularda kararname çıkartılamayacağına dikkat çekerek şöyle devam etti;

"CumhurbaÅŸkanı kararname çıkarırken bakanlıkların, merkez ve taÅŸra teÅŸkilatlarının nasıl çalışacağını, görevlerini, yetkilerini düzenleyecek. Yani birden çok ili kapsayan bölge müdürlükleri ÅŸimdi yok mu? 

Aynı onun gibi, bölge müdürlükleri kurabilir o. Ama illerin eyaletlere ayrılması bu Anayasa cumhurbaşkanına böyle bir yetki vermiyor. Çünkü illerin yapısıyla ilgili madde burada yok. Cumhurbaşkanı kararnamesinde yok. Onu söyleyenler gerçekten büyük bir karalama kampanyası yürütenlerdir"

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.