Sosyal Medya

Bilim Teknoloji

Terör örgütleri sosyal medyayı nasıl kullanıyor? - AHMET FARUK ÇEÇEN

Daha önceki yazımda dünyada giderek artmakta olan politik şiddetin ne mahiyette olduğunu, terör kavramının nasıl ortaya çıktığını, terör konusunda uluslararası hukukta ortak bir tanım bulunmaması ve kiminin terörist dediğine kiminin özgürlük savaşçısı demesi gibi nedenlerle dünyada teröre karşı ortak bir mücadele verilemediğini dile getirmeye çalışmıştım. Klasik medyanın -daha da kitlesel hale gelmesi ile beraber- terör örgütleri adına nasıl bir propaganda malzemesi haline dönüştüğünü ele almış, bununla beraber terör eylemlerinin olayın yapıldığı yerdeki kişilere zarar vermekten çok, ister klasik ister sosyal medyayı aracı olarak kullansın, tüm topluma terör örgütlerinin çıkarları doğrultusunda kaos yaratacak şekilde bir mesaj iletme derdinde olduğunu belirtmiştim.



Klasik medyadaki eÅŸik bekçisi pozisyonu olmadığı için sosyal medyada her türlü içerik bulunmakta ve bunlar istemesek de karşımıza çıkmaktadır.
 
Hackett’in (2014, 34) belirttiÄŸi gibi televizyon gösterisi ile terörizm ayrılmaz bir bütündür. 11 Eylül’ü planlayan fanatikler açık bir ÅŸekilde ilk uçağın Ä°kiz Kulelere çarpmasının yarattığı etki ile ikinci uçağın çarpışı esnasında ülke çapında eÅŸ zamanlı bir izleyici kitlesi yaratacaklarını biliyorlardı. Buradaki amaç; terörün gündeme oturması, bir anlamda tüm toplumun nasıl düşüneceÄŸinin teröristlerce belirlenmesidir. Medya profesyonellerinin ve teröristlerin planlı olmasa da birbirini destekleyen bir çalışma biçimi vardır. Haber dediÄŸimiz kavramın ilginçlik ve önemlilik gibi nitelikleri terörist eylemleri her zaman flaÅŸ haber konumuna taşımıştır. Teröristlerin de yapmak istedikleri ÅŸey tam olarak haberlerde yer almak, daima konuÅŸulmak ve korku ikliminin bu tekrarlamalar sayesinde halka yayılmasıdır. Haberin ve habercilerin bu mantığına uygun olarak da teröristler yöntemlerini tarih boyunca ÅŸekillendirmiÅŸtir. Eid (2014, s.1) bu hususta “Terör Alanı (Terroredia)” ÅŸeklinde bir kavram ortaya koymuÅŸtur. Terörizm ve medya arasındaki bu alan interaktif, birbirine baÄŸlı ve ayrılmaz bir iliÅŸki içindedir. Ä°ki tarafın da amaçlarına (terör geniÅŸ kapsamlı kamusal tanınırlık peÅŸindeyken medya da geniÅŸ kapsamlı etki ve eriÅŸim peÅŸinde koÅŸar) ulaÅŸabilmesi adına terörist eylemlerin yapılması ve bunların medya aracılığıyla kamusallaÅŸtırılması zorunludur.
 
Sosyal medya klasik medyadan çok daha kontrolsüz bir alan olmanın yanı sıra aynı şekilde ilginç ve önemli olanın niceliksel olarak ön plana çıktığı bir alandır.Klasik medyada terör propagandası ile mücadele etmek başlı başına bir sorunken medya açısından bir paradigma değişimi yaratan yeni medya ortamında bunu yapabilmek çok daha zordur. Pek çok terör örgütünün sosyal medya üzerinden sürekli kamuoyuna bilgi aktardığı ve olayları manipüle ettiği bilinmektedir. Terör örgütleri interneti aynı zamanda taban oluşturma ve eleman kazanmak amaçlı da kullandığından bu alana yönelik çok yönlü bir çalışma yapılması gereklidir.
 
Terör örgütleri Youtube’a kendilerini öven ve terör eylemlerinde bulundukları ülkeleri yeren videolar yüklemekte, Facebook’ta yaptıkları eylemleri meÅŸrulaÅŸtırmak ve eleman kazanmak için sayfalar açmakta ve hatta Twitter’da gündeme çıkmaya çalışmaktadır. Bu noktada en önemlisi, klasik medyadaki eÅŸik bekçisi pozisyonu olmadığından ötürü sosyal medyada her türlü içerik (ÅŸiddet, tehdit vb) bulunmakta ve bunlar çoÄŸu zaman istemesek bile karşımıza çıkmaktadır. ÖrneÄŸin DAÄ°Åž’in kafa keserek yaptığı idamları çocuklar da dâhil olmak üzere pek çok kiÅŸi izlemiÅŸ ve ister istemez DAÄ°Åž propagandasına maruz kalmışlardır.
 
ELEMAN KAZANMA VE TEHDÄ°T OLGUSU
Son dönemlerde ülkemize saldırıları ile bir anlamda savaÅŸ açmış olan DAÄ°Åž’i anlatmanın çok önemli olduÄŸu kanısındayım. En önemli hedeflerinden biri Türkiye olsa da aslında DAÄ°Åž, küresel bir sorun haline gelmiÅŸ, Batılı ve DoÄŸulu fark etmeksizin pek çok ülkede kanlı saldırılara imza atmış bir örgüttür. En önemlisi bu örgüt; Batılı ülkelerde yetiÅŸmiÅŸ, onların okullarına gitmiÅŸ ve ana dilleri Ä°ngilizce, Fransızca ya da Almanca olan kiÅŸileri kendi amaçları için devÅŸirip terörist eylemlerinde kullanabiliyor. Tabii bu devÅŸirmelerin toplumdan dışlanmış olmaları, kültürel bunalım içinde olmaları ve ekonomik açıdan yeterli kazanç elde edemedikleri için kenar mahalle olarak tabir edilen yerlerde yaÅŸamaları gibi sosyolojik etmenleri de göz önünde bulundurmalıyız. Ancak bu kiÅŸilere DAÄ°Åž’in nasıl propaganda yapıp onları radikalleÅŸtirdiÄŸi sorusuna cevap olarak internet ve sosyal medyanın etkisini göz ardı etmemeliyiz.
 
Terör örgütleri interneti aynı zamanda taban oluÅŸturmak ve eleman kazanmak amaçlı kullandığından bu alana yönelik çok yönlü çalışma yapılmalı.
 
Bu hususa geçmeden önce evvela DAÄ°Åž’i ortaya çıkaran tarihsel koÅŸullar, eylemlerine yön veren temel düşünceler ve örgütün bir üniter Arap devleti kurma noktasındaki amacı göz önüne alındığında bu örgüte sıradan bir terör örgütü olarak bakılmasının yanlış olacağını vurgulamakta fayda var. Bölgede Åžiilerin baskın tutumları nedeniyle birikmiÅŸ olan Sünni potansiyeli kullanan örgüt, Pakistan ve Türkiye gibi Müslüman ülkeleri mürted (dinden çıkmış) olarak göstermeyi ve Batı’da da Müslümanları yıllarca siyasal ve kültürel açılardan sömüren ve Irak’ta olduÄŸu gibi müdahaleci bir politika izleyen Batılılara karşı biriken kini kullanmayı propagandasının temeline yerleÅŸtiriyor. DAÄ°Åž’in kendi inancından baÅŸkasına yaÅŸam hakkı tanımayan duruÅŸu, El Kaide’nin dini aktarımlar üzerinden propaganda yapma stratejinin aksine korkuyu pompalayarak daha baÅŸarılı oluyor. DAÄ°Åž, çok açık ÅŸekilde ya onlardansınız ya bizden yani kâfirler ve mürtedlerdensiniz ikilemi yaratıyor. Eleman kazanma ve tehdit olgusu yaratma stratejileri de korku ve bu ikilem üzerine bina edilip internet ve sosyal medyadan gerçekleÅŸtiriliyor. Ä°nsanların meraklarını cezbeden kafa kesme ve insanları canlı canlı yakma gibi aşırı ÅŸiddet içeren görüntülerin toplumun ciddi kesimi tarafından izlenmesi ve medyada sürekli gündem olması devlete baÄŸlı olan insanlarda bir korku ve güvensizlik iklimi yaratırken devletinin kâfir ya da mürted olduÄŸunu düşünenler için iyi bir eleman kazanma stratejisi hâline geliyor.
 
VATANDAŞLARA DÜŞEN GÖREV
DAÄ°Åž denen eli kanlı örgüt her açıklamasında Türk devletini mürted olarak gördüğünü söyleyerek Sünni çoÄŸunluklu Türk halkının bilinçaltına mesajlar göndermekte, özellikle Reina saldırısı gibi terörist eylemlerle Türkiye’deki laik-muhafazakâr çatışmasını bir yarılmaya dönüştürmeye uÄŸraÅŸmakta ve gerçek olup olmadığı belli olmayan videosunda Türk askerlerinin yakılması ile mürted olarak göstermeye çalıştığı askerlerimiz üzerinden korku ortamı yaratmaya çalışmaktadır. Bırakın bu videoyu görmeyi, duymak bile insanı çileden çıkarabilir ama bu tür videolar izlemeniz, paylaÅŸmanız ve hakkında konuÅŸmanız için yapılıyor. Yani bunlardan herhangi birini yapmak terör örgütlerinin ekmeÄŸine yaÄŸ sürüyor. Maalesef Batı medyasında bunların tüm detayları ile paylaşılması sosyal medya kullanıcılarını da tetikliyor ve sosyal medya vahÅŸetin normalleÅŸtirildiÄŸi bir hâl alıyor. VatandaÅŸların bu noktadaki görevi DAÄ°Åž tarafından üretilen içerikleri tüketmemek ve kesinlikle yaymamaktır. Aynı zamanda oldukça sakat bir din anlayışı olan bu örgütle ilgili din adamlarımızın yapacağı çalışmaların bu örgütlerin propagandalarına karşın -tasavvuf ile yoÄŸrulmuÅŸ hoÅŸgörülü Anadolu Müslümanlığı gibi saÄŸlam bir temel üzerinden- dini açıdan da etkili olacağı görüşündeyim.
 
Dış destekli PKK, FETÖ ve DAİŞ gibi terörist örgütler tarafından uçurumun kenarına getirilmek istenen ülkemiz adına, kutuplaştırıcı, başkasının acısını görmezden gelen, nefret suçu içeren ve terörü destekleyici yaklaşımların oldukça tehlikeli olduğunu belirtmekle beraber bu tip paylaşımların suç kapsamında olduğunu ve bu hususta son dönemde hukuki açıdan ciddi adımlar atıldığını da not etmek isterim.
 
KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.