Sosyal Medya

Güncel

'Kimse tanımasa da arkamda Türkiye var'

KKTC



"Şu an Rumlar daha fazla taviz istiyor" diyen Eroğlu Annan Planı'na neden hayır dediğini şu sözlerle açıkladı:

"Ben Annan Planı'na neden hayır dedim? Çünkü daha önce 1986'da hazırlanan plana evet dedim. Rumlar kabul etmez, siz ederseniz KKTC'yi tanıyacağız dediler. İnsan bir kez aldanır. 1975'ten beri biz Türkiye'den nüfus aldık, almaya da devam edeceğiz. Geçen Kilise diyor ki, Türkiye'den gelen kimse kalmayacak."

İşte röportajın ilgii bölümü:

KLÄ°SE'NÄ°N AÄžIRLIÄžI

Kilise'nin yorumları bu kadar önemli mi? Metinde ne olacağı, müzakere heyetlerinin yazacakları şeylerin dışında bu sözlerin bağlayıcılığı olur mu?

- Metinde böyle bir şey yok, tabii. Başından beri diyoruz ki, anlaşma olduğu gün kaç vatandaş varsa, o sırada kurucu devletlerde o vatandaşlar kalmaya devam edecek. Sonrası için ortak kurulan devlet yetkililerince karar verilir. Zaten onu da dörtte bire bağladılar. Yunanistan'dan gelen dört kişiye karşılık Türkiye'den gelen bir kişiye vatandaşlık verilebilir dediler.

BEÅžLÄ° KONFERANS SÃœRECÄ° OLUMLU ETKÄ°LEYEBÄ°LÄ°R

Bu kez masada liderler de olacak. Daha önce beş liderin bir arada olduğu, tümünün birbiriyle resmi görüşmelerde bulunduğu bir toplantı olmamıştı. Bunun sürece olumlu bir etkisi olacak mı sizce?

- Tabii üç garantörün katılması doğru bir şey... Rum tarafının aklında olanı ben söylüyorum, Anastasiadis, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak orada olacağını söylüyor. Ama aslında iki kurucu devletin kurucusu olarak orada olacaklar. Biz beşli zirve diyoruz, Anastasiadis çoklu zirve diyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Avrupa Birliği de olsun istiyorlar. Ben kesinlikle bunu istemiyordum beşli zirveyi konuştuğumuz zamanlarda. Şimdi Çin, Rusya, ABD davet edildi. Bunlar gelirse müzakere masasında olamazlar zaten. Belki büyükelçilerini gönderirler yan odada oturmak üzere, ama müdahale edemezler.

"ERDOÄžAN'IN CENEVRE'DEKÄ° VARLIÄžI"

Erdoğan'ın orada olacak olması olumlu bir katkı yapar mı görüşmelere?

- Tahmin ederim Türkiye en üst makamla temsil edilecek orada. Dolayısıyla orada gerek İngiltere gerek Yunanistan istediği gibi at oynatamaz.

ÇİPRAS'IN HAMLESİ

- Yunanistan Başbakanı gitmeden önce illâ Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek istedi. Erdoğan bugüne kadar görüşmedi, bu iyi bir şey. Çünkü, Çipras'ın aklından geçenleri ben tahmin ederim. Daha masaya oturmadan, oturduk ve anlaşamadık deyip Türkiye anlaşma istemez diyerek dış dünyaya çağrı yapma hesabı içinde olabilir. Bana göre görüşmemeleri doğru bir plandır çünkü masada nasılsa görüşecekler.

ANNAN PLANI

- Türkiye'deki lider, Annan Planı'na ‘evet' diyen ve Kıbrıs Türkü'ne de ‘evet' dedirten bir liderdir. Ama o günden bugüne köprünün altından çok su geçmiÅŸtir. KKTC, 2004'teki devlet deÄŸil, daha da yerleÅŸmiÅŸ ve daha yeni yatırımlar yapılmıştır. KKTC'yi benimsemeyen insanlarımız da var maalesef.

"MECLÄ°S'TE KKTC'YÄ° HAZMEDEMEYENLER VAR"

- Kurulduğu gün hata olduğunu söyleyen, bugün hâlâ KKTC'yi hazmedemeyenler var. Ama bir devletiz. Bu devleti hazmedemeyen insanlar Meclis'tedir.

Meselâ, Annan Planı'na Sayın Akıncı da ‘evet' demiÅŸti ama ÅŸu an cumhurbaÅŸkanı. CTP Meclis'tedir. Bunlar, KKTC'nin kurulmasının hata olduÄŸunu söyleyenlerdi.

MÃœZAKERELERÄ°N AMACI NEDÄ°R?

- Bu müzakerelerde amaç nedir? Bizim gibi baskı altında yaşayan, Rum'un baskısı altında kalan insanların mücadelesi özgürlük mücadelesidir. Bu mücadeleyi devletle taçlandırırsan bu en büyük mutluluktur. Ama maalesef bunu herkese hazmettiremedik.

"BÄ°Z BÄ°R DEVLETÄ°Z"

Ben her zaman söylerim, KKTC tanınmasa da bir devlet olduÄŸumuz için ben müzakere masasına elim güçlü oturuyorum. Olmasaydı masaya çok farklı otururdum. Kimse tanımasa da arkamda Türkiye var. Bir devletin çarkları benim topraklarımda dönüyor. Demokratik seçimler var. Dolayısıyla bir devletiz, kabul edilse de edilmese de halkım var toprağım var, geliÅŸmiÅŸlik var. Ben 1974 öncesini gördüm. Ä°ngiliz döneminde de, Cumhuriyet'te de yaÅŸadım, ÅŸimdi KKTC çatısı altında da yaÅŸadım. GeldiÄŸimiz noktayı düşündüğüm zaman, biz yokluklar içinde yaÅŸadık.

ANKARA'NIN TUTUMU

Ankara'nın tutumu 2004'ten bugüne değişti, dediniz. Bugün çözüm isteğinin de azaldığını mı söylüyorsunuz?

- Ankara çözümden yana olduÄŸunu söylüyor. Ama Annan Planı bana göre, Türkiye'nin gelebileceÄŸi son noktaydı. O noktayı Rum tarafı kaçırdı. Türkiye'yi artık 2004'teki Türkiye olarak müzakere masasında bulamazlar. Onun için temennim, Rumlar bugüne kadar yazdıklarını orada unutur ve iyi niyetli bir anlaÅŸma isteÄŸiyle ortaya çıkar. Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçmeyeceÄŸimizi hazmeder ve ona göre esnek davranırsa zaten anlaÅŸma olur. Åžimdi bir kere peÅŸinen sen, "Åžu ÅŸu olmazsa anlaÅŸma olmaz" dersen zaten olmaz. "Güzelyurt kırmızı çizgi" diyor, benim de kırmızı çizgim. "Garantörlük olmasın, kırmızı çizgi" diyor, benim de kırmızı çizgim. Ama niyet varsa, birbirimizi hazmedebilirsek orta yolda buluÅŸmak mümkündür.

MÜZAKERE MASASI NASIL DEĞİŞTİ?

Bu süreci 2014'ün Şubat ayında başlatan lider sizsiniz. O günden bugüne, Cumhurbaşkanı'nın değişmesiyle birlikte müzakere masasında nasıl bir değişim oldu?

- Ortak metin bugün hâlâ iki taraf ve BM tarafından kullanılıyor. Talat Bey zamanında ve benim zamanımda bazı yakınlaşmalar oldu. Ama Anastasiadis cumhurbaşkanı seçildikten sonra bugüne kadar yapılan anlaşmaları reddetti. Biz de dedik ki, bunları reddedersek çözüme varmak mümkün değildir. Bir gün bu konuda tartıştığımız için masayı terk etmişti. Sonra yumuşadı ama bir kere de sismik araştırmalar nedeniyle masadan kaçtı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.