Sosyal Medya

Güncel

Tarihin akışı içinde bir parantez Akif Emre

Arap Baharı'ndan elde ne kaldı'ğı sorusu hala sorulabiliyorsa Arap Baharı'nın aslında ne olduğu, ne türden sonuçları devşirmek adına bazı mahfillerce desteklendiği, belli mecraya akıtılmak istendiği hakkında bir fikir sahibi olunmadığındandır.



Hala 'Arap Baharı neden sonuçsuz kaldı' sorusunu soranların ne Arap Baharı üzerindeki vesayeti ne de toplumsal dinamiklerin gerçek talepleri hakkında fikirleri yok demektir. Bu tür soru; Bugünkü hal; toplumsalın meÅŸru taleplerini apolitik devrim yoluyla boÅŸa çıkarmak isteyenlerle olayın romantizminden kendini kurtaramayanların el birlik bu sonuca hizmet ettiÄŸinin farkında olmaması halidir.

Arap Baharı'ndan bir apolitik devrim çıkarmayı başaranlar, sonuçta toplumun politik taleplerini de bastıranlardır. Bunlar, aynı zamanda bastırılan, özgürlüklerden mahrum kılınan, fakirliğe mahkum edilen, yoksunluk sarmalında umutsuzlaştırılan yığınlara küresel piyasa düzenine-sömürüye müşteri olmalarını teklif edenlerdir.

Bugün Arap Baharı adıyla küresel piyasalara müşteri olabilmek için iştahası kabartılarak gerçek talepleri iğdiş edilmek istenen kitlelerden nasıl olup da 'İslamcı terör' çıkartılabildiğini merak edenlerin; ürünlerin seri numaralarını takip etmeleri yeterlidir.

28 Åžubat günlerinde bu milletin tüm deÄŸerleri aÅŸağılanır, toplum mühendisliÄŸi marifetiyle seküler bir din anlayışı dayatılırken, postmodern darbenin sivil, bürokratik, medyatik ve de akademik kadroları biyolojik ömrü tamamlanmış resmi ideolojilerinin günlerini uzatmak için askeri de tahrik ederek, askerle el ele memleketi dizayn ettiÄŸi günleri hatırlayalım. Toplumun derin/tarihi sukunetine raÄŸmen sabrının da zorlandığı günleri.. O günlerde iktidardan uzaklaÅŸtırılmış, partisi kapatılmış olan Erbakan, belki de hayatının en önemli cümlesini kuracaktı. Bu yaÅŸadıklarımız 'tarihin akışı içinde bir noktadır'. Nokta.

Bu noktadan sonra bu gün Arap Baharı'nın nereye/nasıl evrildiÄŸine dair bir bahis açabiliriz. Tunus'tan Mısır'a, Libya'dan Suriye'ye uzanan kitlesel talepleri, hareketliliÄŸi apolitikleÅŸtirerek Arap dünyasının zincirlerinden kurtuluÅŸ yürüyüşü olarak takdim edip yoksunluklarından sıyrılmalarının küresel marketlere; küresel Kapitalizme müşteri olmakla mümkün olacağını telkin edenlerin bugün aynı sahneyi terörize ederek tekrarladıklarını hatırlayalım. Arap Baharı'ndan birkaç STK ve sosyal medya örgütlemesi üzerinden devrim formüle ederek sahte bir kurtuluÅŸ müjdesi verenler, Müslüman toplumların, özelde de dinamik unsur olarak Ä°slami Hareketlerin küresel sisteme alternatif deÄŸil müşteri olmalarını telkin edenlerdi.

Bugün açtıkları tezgaha uygun müşteri profili biçemeyenler eski model diktatörlüklerle karaborsa ideolojilerini pazarlayacaklardı.

Buna ikna olmayan kitleler ve hareketlerin ise itibarsızlaştırılması ve her tür karaborsa rejimlerin meşrulaştırılması için terörün hem de 'İslamcı terör'ün icat edilmesi, varsa büyütülüp ibreti alem için tehdit haline getirilmesi gerekiyordu.

Erbakan'ın, tarihin akışı içinde bir nokta diyerek koyduÄŸu nokta bugün OrtadoÄŸu'da açılan paranteze dönüştü. Unutmayalım ki yaÅŸanılan kaos da tarihin akışı içinde ancak bir parantezdir. Ve Müslüman basireti, idraki bu parantezi kapatmaya yetecektir.

Mısır başta olmak üzere tüm Arap dünyasında yeniden dikta rejimlerinin revaç bulması, el üstünde tutuluyor olması ile doğal süreç içinde siyaset yapma imkanı alınan İslami Hareketlerin, yapılanmaların terörize edilmesi arasında bir ilişki kurmamak için medya karartmasına maruz kalmak yeterli. Şiddet ve terör açmazı siyasetin meşru kanallarda yapılamadığı ortamlarda oluşur ve bu dönemlerde liderliğin basireti hareketlerin ve ülkenin geleceği açısında tarihi önemdedir. Postmodern darbe sürecinin 'tarihin akışı içinde bir nokta' olduğunu idrak etmek yerine şiddete meyletme potansiyeli olan sokak siyasetine işaret edilseydi bu ülkede neler yaşanırdı? Çok uzağa değil, çevremizde Suriye'de, Mısır'da mesela, olup bitenlere bakmak yeterli.

Ortadoğu'da apolitik devrimlerin ayartamadığı kitleleri terörize ederek İslam'ın teklifinin, muştusunun yani sesinin bastırılarak küresel bir tehdit algısına dönüştürülmesi, küresel sistemin bu coğrafyayı karaborsa rejimlerine icbar etmesi, başarılı olduğu yerlerde de manipülasyonlarla kendini eklemlemesidir. Arap Baharı'nın başarılı örneği gösterilenlerle rol modeli yapılanların ideolojik ve yapısal dönüşümlerin kavramak için hangi sistemik yapılara eklemlendiklerine, nelerden vazgeçtiklerine bakmak yeterlidir.

YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.