Sosyal Medya

Kürsü

Dostlukları çoğaltmak - Rahim Er

Sn Binali Yıldırım, Başbakan olduğunda millete yaptığı konuşmalardan birinde "düşmanlıkları azaltıp dostlukları çoğaltacağız!" kararını tebliğ etmişti.



Bu konuÅŸma, bütün komÅŸularıyla yeniden münasebetleri kötüleÅŸen Türkiye'nin bundan sonra takip edeceÄŸi dış politikasına dair bir niyet tazelemesiydi. O kadar ki BaÅŸbakan Yıldırım o konuÅŸmasında Mısır ve Suriye'ye bile iÅŸaret etmiÅŸti. Bizim, Mısır ve Suriye halkıyla bir ihtilafımız yoktur, onlar bizim kardeÅŸlerimiz mealinde birleÅŸtirici ve gerçek mesajlar vermiÅŸti.
Hatırlanacağı gibi o günkü gündemde Irak, Suriye, Mısır ve Rusya ile  aramız çok kötüydü. Haklılık haksızlık ayrı bahis. Mevcut tablo buydu. Suriye'de Arap Baharı yalanıyla ÅŸartlara mecbur bırakılmış, Rusya'da FETÖ oyunuyla bir uçak tuzağına düşürülmüştük. Mısır'da ise dış destekli bir darbe, dostluÄŸumuz en üst seviyede olan bir idareyi alaÅŸağı etmiÅŸti.
Ä°htilafımız had safhada olan bu devletlerden evvela Rusya ile dostluÄŸumuzu yeniledik. Öyle ki Rusya Federasyonu-Türkiye iliÅŸkileri uçak buhranı öncesinden bile daha ileri seviyeye yükseltildi. Rusya, sadece jetinin düşürülüp, pilotunun ölmesinde deÄŸil, 15 Temmuz darbe ihaneti ve elçi katliamı hilesinde de ciddi olgunluklar gösterdi. Bugün varılan memnuniyet verici neticeden her iki devlet de kazanmaktadır. Hatta üçüncü devlet vaziyetindeki Suriye de kazanıyor:
EÄŸer; Türk-Rus dostluÄŸu yeniden inÅŸa edilmeseydi Türkiye ve Rusya, garantör devlet sıfatını kazanamaz, doÄŸu Halep tahliye edilemez, Suriye'de mütareke gerçekleÅŸemezdi.
Suriye'de iç savaşı durdurup, gözyaÅŸlarını siler silmez bu defa Ankara-BaÄŸdat hattının tamiri için teÅŸebbüse geçildi. Buradaki "kardeÅŸlik" kelimesi tesadüfi deÄŸildir. Daha birçokları gibi Irak da Türkiye de aynı babanın, Osmanlının evlâtlarıdır. Irak'la Türkiye kardeÅŸliÄŸindeki bozuÅŸmanın ne  anlama geldiÄŸini; dış ticaret hacminin 12 milyar dolardan 7 milyar dolara gerilemesi tek başına izah etmektedir.  
Türkiye için olmazsa olmaz ve asla müsaade edilmesi mümkün olmayan 3 keyfiyet, Sincar'ın PKK/PYD eliyle ikinci Kandil yapılmaması, DEAÅž'ın Irak topraklarında yer tutamaması ve Åžii Irak yönetiminin Ä°ran telkiniyle mezhepçi ideolojiye sapıp Sünni halkı ötekileÅŸtirmemesidir.
Irak'ın ise bizden beklediği Başika Kampı'nın tahliyesidir.
Irak BaÅŸbakanı Sn Haydar el Abâdî'nin Türk hey'etine Irak merkezî kuvvetleri ve PeÅŸmergenin ittifakıyla Sincar'ın Kürtçü terör unsurlarından temizleneceÄŸine dair teminat vermesi üzerine BaÅŸbakan Binali Yıldırım, adı geçen kampın Irak toprağı olduÄŸunu ifade etti. Vaad edilen temizliÄŸin icrasıyla beklenen tahliyenin de en makul ÅŸekilde yapılacağına dair kayıt düştü. BaÅŸbakanımızın üstüne basa basa söylediÄŸi ÅŸu söz ise bir kararlılığın ifadesidir. Irak'ın neresinden gelirse gelsin, hudutlarımızı tehlikeye atan hiçbir saldırıya karşı  kayıtsız kalamayız.
Suriye gibi, Irak da Åžia ideolojisiyle DEAÅž ve PKK/PYD terör örgütlerinin baskısı altındadır. Bunlardan  kurtulmaları Türkiye ile dostluk kurmalarıyla mümkündür. Bölgeye dışarıdan gelenler, yarın çekip gideceklerdir. Halbuki bizler her zaman  beraberiz. Unutulmamalı ki Irak ve Suriye'nin vatan bütünlüğünü en zor ÅŸartlarda bile müdafaa eden tek devlet Türkiye'dir. Bunu yapan bir devlet, üçüncü tarafların kışkırtma ve zorlamaları ve terör örgütlerinin çılgınlıkları yüzünden karşıya alınmamalıdır. Saddam Hüseyn'den sonraki Irak idareleri maalesef basiretli davranamayarak köprüleri  geçilmez kılmışlardı.
BaÅŸbakan Binali Yıldırım'ın Irak'ı ziyaretiyle BaÄŸdat ve Erbil'deki  temaslarının bozulan kardeÅŸliÄŸimizi yeniden düzelteceÄŸini samimiyetle temenni ediyoruz. Biz Bursa'yı ne kadar seviyorsak BaÄŸdat'ı da o kadar seviyoruz. Herhangi bir ÅŸehrimizi ne kadar seviyorsak Kerkük ve Erbil'i de o kadar seviyoruz. Åžam'ı, Haleb'i ve diÄŸerlerini sevdiÄŸimiz gibi.
Dün ayrımız-gayrımız yoktu, bugün de yarın da olmamalı.
Ezanın yükselmiş olduğu ve yükselmekte olduğu her toprak, vatanımızdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.