Güncel
DEAŞ bitti yeni kart el- Nusra mı?
Türkiye’yi DEAŞ’a destek vermekle suçlayan çevreler Fırat Kalkanı sonrası Nusra’ya sarıldı. ABD merkezli propaganda makinesi, TSK’nın Bab sonrası Münbiç’e gireceği iyice belli olunca, Suriye PKK’sına yönelen namlulara kalkan olmak için Nusra kartını masaya sürdü.
Türkiye'nin, DEAÅž'ı Bab'da yenilgiye uÄŸrattıktan sonra sınır ötesindeki diÄŸer tehdit olan PKK/ PYD'ye yönelmesi beklenirken Ãœst Akıl bir kez daha devreye girdi. Hedef ÅŸaşırtmak, terörü perdelemek ve PYD'nin himayesi için yeni piyon El Nusra olarak belirlendi. Batılı ülkelerin ortaya çıkardığı DEAÅž ile mücadelede yalnız bırakılan Türkiye'nin, sınırındaki PYD/PKK terörü dururken, daha çok Esed rejimi, Rusya ve Ä°ran için tehdit olarak görülen Nusra ile mücadeleye zorlanması hayli dikkat çekici bulunuyor. Güvenlik uzmanları, “El Nusra bizimle kapışırsa biz de kapışırız, burada sorun yok. Ama bununla ne yapılmak isteniyor diye sorarsanız, amaç bizi asıl konsantre olmamız gereken yönlerden uzaklaÅŸtırmaktır. PYD'yi himaye çabalarının devamıdır" diyor.
O KAMPANYAYA DÄ°KKAT
ABD'nin bu bölgedeki bilinçsiz politikaları sonucu ortaya çıkan örgütler arasındaki Nusra'yı Türkiye, terör örgütü olarak kabul ediyor. Ancak bu örgüt, Fırat Kalkanı ile bölgeye giren ve sınır ötesindeki PKK-DEAŞ tehdidine karşı mücadele veren Türkiye için şuana kadar herhangi bir tehdit oluşturmuş değil. Nusra halen Esed rejimi, Rusya ve İran'ı tehdit ediyor. Ancak son günlerde özellikle ABD ve batılı ülkeler tarafından 'Türkiye'nin Nusra'yla da mücadele başlatması' yönünde bir kampanya pompalanıyor. Sözkonusu propaganda, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un FETÖ üyesi bir polis tarafından suikast sonucu öldürülmesiyle doruğa çıkmıştı. ABD destekli terör örgütlerinden biri olan FETÖ'nün başını çektiği kampanyada, Karlov'u öldüren teröristin Nusra üyesi olduğu iddiası işlendi, ancak katil Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ bağlantıları kısa sürede açığa çıkarıldı.
AMAÇ PKK/PYD HİMAYESİ
Türkiye'yi Nusra ile savaştırmaya zorlayan bu ülkeler tek bir amaç güdüyor: Bab temizlendikten sonra Münbiç ve Afrin'e yönelmesi beklenen Türkiye'ye karşı PKK/PYD'yi himaye etmek. Üstelik DEAŞ ile mücadelede olduğu gibi yine Ortadoğu'da ürettikleri ve silahlarla destekledikleri bu örgütlere karşı Türkiye'yi yalnız bırakmaları hiç de şaşırtıcı olmayacak. Uzmanlar, son dönemde pompalanan bu çabanın, Türkiye'yi asıl konsantre olması gereken alandardan uzaklaştırma amacını taşıdığına işaret ediyor.
Kağıttan yalanlar
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar: “Türkiye'yi bölgede sıkıştırmak isteyen güçler geçmiÅŸte Türkiye'nin DEAÅž'ı desteklediÄŸi yalanını söylüyorlardı. Fırat Kalkanı Operasyonu ile bu yalanı söyleyecekleri platform kalmadı. Bazı güçler, kağıttan yalan bulma arayışına girdiler. Bunun için de yeni radikal grupları ön plana çıkarıyorlar. Kullanabilecekleri terör örgütlerinden biri de Nusra. Türkiye'yi her platformda zora sokmanın altyapı çalışmasıdır."
Bize karşı sahada
ASAM Güvenlik Uzmanı Dr. Eray Güçlüer: “Nusra'yı sahaya sürmelerinin sebebi PYD artık ABD'nin başına bela olmaya baÅŸladı. En son Reina'da kullanılan silahların ABD'nin PYD'ye verdiklerinden olduÄŸu tahmin ediliyor. Dünya kamuoyunda her ÅŸey ortaya çıktı. Türkiye'ye, 'IŞİD ile iÅŸbirliÄŸi yapıyor' diyenler, Türkiye'nin IÅžID'i etkisizleÅŸtirmeye baÅŸladığında, PYD'nin de meÅŸruiyetinin kaybolduÄŸunu gördüler. PYD-PKK baÄŸlantısını dünya biliyor. Alanda etkisizleÅŸen PYD olgusuna karşı yeni bir denge saÄŸlamak amacıyla Nusra'yı sahaya sürmeye çalışıyorlar. Nusra'yı güçlendirip, Türkiye'ye karşı bir argüman olarak karşısına çıkarmalarının altında yatan sebep bu."
Hedef şaşırt koridoru koru
Uzmanlar, adını Åžam'ın Fethi Cephesi olarak deÄŸiÅŸtiren ve El Kaide ile bir baÄŸlantısının kalmadığını açıklayan Nusra ile bu örgütün tehdit ettiÄŸi ülkelerin mücadele vermesinin gerekli olduÄŸuna iÅŸaret ediyor. Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekâtı ile hem DEAÅž hem de PKK/PYD ile savaÅŸtığını hatırlatan güvenlik uzmanları, ABD tarafından pompalanan “Türkiye Nusra ile savaÅŸsın” kampanyasını yorumladı.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah AÄŸar: “Sadece Nusra deÄŸil. Sonuçta bizim kontrolümüzde olmayan, bizimle iyi iliÅŸkiler içinde olmayan her örgüt bizim için bir tehdit. Sünni tabanlı olması hiçbir ÅŸey deÄŸiÅŸtirmez. Biz bunu Fırat Kalkanı içinde de yaÅŸadık. Fırat Kalkanı operasyonuna bizimle birlikte katılan örgütlerden 2-3 tanesi daha sonra bizden ayrıldı. Habersiz ayrıldılar, bizim DEAÅž'tan temizlemiÅŸ olduÄŸumuz bazı alanları boÅŸalttılar ve DEAÅž buraları tekrar ele geçirdi. Bugün bazı örgütlerin Astana'ya yönelik bir irade üretmeye baÅŸladıklarını görüyoruz. Ve bunlar hangi mezhepten olursa olsun batı orijinli, batı hedef ve menfaatlerine hizmet eden örgütler. Ortaköy saldırısında da aynı kafa yok muydu? Asıl konsantre olmamız gereken yönlerden sürekli bizi uzaklaÅŸtırmaya çalışan bir anlayış var.”
O HANÇERİN FARKINDAYIZ
“Bizim en büyük sorunumuz Suriye kuzeyinde oluÅŸturulmaya çalışılan terör devletçiÄŸi. Ama onlar ÅŸuanda korumaya, himaye etmeye çalışıyor. Eninde sonunda bunlarla uÄŸraÅŸacağız ama ondan önce bizim dengemizle oynuyorlar durmadan. Burada Türkiye'nin Rusya ve Ä°ran'la iÅŸbirliÄŸi üretmesi çok önemli. Biz bir ÅŸeyin farkındayız: Batı dünyası bizi arkamızdan hançerledi. Türkiye Suriye'de denge üretirken saÄŸda solda kırılmalar olacaktır. El Nusra bizimle kapışırsa biz de Nusra ile kapışacağız. Sadece Nusra da deÄŸil, bizimle kapışan her radikal Ä°slam tabanlı örgütle kapışacağız. Bu artık kolay kolay çözülecek bir denklem deÄŸil. Siz güç, inisiyatif üretseniz dahi araya kan girmiÅŸ. Radikal unsurların kontrolü, yönlendirilmesi çok zor. Zor bir denge ama bunu kurmak zorundayız.”
Henüz yorum yapılmamış.