Sosyal Medya

Kürsü

Sosyal medyada hukuku çiğneyenler - Rahim Er

Kanunları veya şeriatin yasaklarını ihlal edeni cezalandırma yetkisi ancak hukukla mümkündür. Hem şeriatte ve hem de seküler hukuk sisteminde bir kişi, vereceği şahsi kararla bir başka kişinin hürriyetine, canına, malına, ailesine zarar veremez.



Suç veya haram iÅŸlediÄŸine inandığı kimse veya kimseleri yaralayamaz ve öldüremez. Hatta bunu birinden cebir ve ÅŸiddet görmüş olan maÄŸdur da yapamaz. Buna hukukta "ihkak-ı hak", hukuku bir kenara iterek adaleti bizzat temin etmeye kalkışmak denir ki bu dahi cezalandırılır. Zira hukuk deÄŸil, öfke ve intikam devrede olmuÅŸ olur.
 
Hukuk ihlal edilmişse bunun nerede başlayıp nerede bittiğini, cezasının ne olması gerektiğine mahkeme karar verir. Aksi hâlde bir kimse, "şu günah işledi", "bu suç işledi" diyerek bir başkasını cezalandırmaya kalkışırsa orada amme intizamı, kamu düzeni kalmaz, kargaşa ve başıboşluk hüküm sürer.
Görüldüğü gibi hem ÅŸeriatte ve hem de yürürlükteki hukukta kimse durumdan vazife çıkartma salahiyetine sahip deÄŸildir. Bir fiilin günah olup-olmadığı, o kimsenin akıl saÄŸlığı, yaşı, dini mensubiyeti, fiilin açık mekân veya kapalı mekânda mı iÅŸlendiÄŸi gibi ÅŸartlarla belli olur. Adalet, kılı kırk yararak tecelli eder. Bir hâkim bile bir zanlıya karşı kalbinde zerre kadar bir muÄŸberlik duyuyorsa önündeki dâvâya bakamaz.
 
İnsanı Allah yaratmıştır, cezasını da Allah verir veya affeder. Devletin koyduğu kanunları ihlal edenleri de mahkemeler, cezalandırır. Kaldı ki hem şeriat hukukunda ve hem de mevcut ceza hukukunda suçlar tasnif edilmiştir. Cezalar bellidir. Her suçun karşılığı ölüm değildir.
Kimse haddini aÅŸarak kendini polis, savcı, kadı, hâkim yerine koyamaz. Bunu yapıp da mala tecavüz ederse eÅŸkıya, cana kıyarsa câni olur. Bunun son örneÄŸi Ortaköy'deki bir gece kulübünde yaÅŸandı. DEAÅž'lı bir terörist, insanların arasına dalıp hunharca katliam yaptı.
 
Böyle bir canavarlık karşısında insan olmanın tabiî gereÄŸi olarak üzülmek varken tam tersine sevinmek, bununla da kalmayıp sevincini söze ve yazıya dökmek toplumu kargaÅŸaya sürüklemek ve bozgunculuk yapmaktır. Bozgunculuk yapmaya, insanları birbirine düşürmeye Ä°slamiyette "fitne çıkartmak" denir. Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- "fitne katilden beterdir" buyurmaktalar. Fitne-fesat çıkartmak âyeti kerimler ve hadisi ÅŸeriflerle men edilmiÅŸtir. Birtakım kıt akıllılar, sosyal medyada yazdıkları cümlelerle yılbaşı gecesi katledilen insanlar için "oh olsun!" deme cehaletini gösterdiler. Åžeriat ölçüsüne göre bu sorumsuzların yaptıkları, fitne çıkartmak itibariyle o katilin yaptığı katliamdan da ağır bir suçtur.
Bir katliam üzerine iç soğutmanın hiç bir insani tarafı olamaz. Böyle bir davranışın bir Merhamet Medeniyeti olan İslamiyette yeri yoktur. Üstelik katil, Türkiye'nin şu ân savaştığı bir terör örgütünün mensubudur. Onların elinde Mehmetciğin ve daha evvel katlettiği onlarca sivil vatandaşımızın kanı var.
Bu sosyal medya hastaları, katilin yanında yer alıp ucuz mücahidlik yapmakla Türkiye düşmanı ve emperyalistlerin maşası bir terör örgütüne destek olduklarını görüyorlar mı acaba?
 
İçlerinde baÅŸka dinden olanların da bulunduÄŸu çoÄŸu yabancı maktullerin hâlleri kendileriyle alâkalıydı. BaşıboÅŸ sözler yazıp yayanlarsa toplumu fitneye, fesada ve birbirine düşmeye sürüklüyorlar.
Şu çirkin olay dahi gösteriyor ki "sosyal medya" denen bu sorumsuzlukta sınır tanımaz âleme hukuk, olanca gücüyle girmeli, en ağır cezalar gelmeli, bu başıboşluk, bu keyfilik önlenmelidir. Klavyenin satır gibi kullanıldığı bu sahada her gün her saniye canlar yakılmakta, şereflerle oynanmaktadır.
 
TÃœRKÄ°YE GAZETESÄ°

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.