'Nefesini duyuyordum!'

Yılbaşı gecesi Ä°stanbul’daki ünlü eÄŸlence merkezi Reina’da 27’si yabancı 39 kiÅŸinin katledildiÄŸi DEAÅž saldırısından yaralı kurtulan DJ Abdullah Can Saraç, dehÅŸet anlarını Hürriyet’e anlattı. Saldırı sırasında arkadaşıyla birlikte DJ kabininin altına saklanarak kurtulan Saraç o gece, kulübe girene kadar çok sıkı güvenlikten geçirildiklerini belirtti.

Saraç, şunları söyledi:

‘UFUK ABÄ° AÅžAÄžIYA ÇEKTÄ°’

“Ben ve DJ arkadaşım Ufuk Akyıldız, DJ kabinindeydik. Saat 01.17’ydi. Kız arkadaşım mesaj atmıştı. Cevap yazacaktım. Saati oradan çözüyorum. İçeride 700-800 insan vardı. Bizim bulunduÄŸumuz kapalı alanda 400’e yakın kiÅŸi vardı. DiÄŸerleri balkondaydı. Dans müziÄŸi çalıyor, insanlar eÄŸleniyordu. O an bir el ateÅŸ sesi duydum. Panik olduk. Kuru sıkı sandık; ÅŸaka yapıyorlar diye... Tereddüt içinde kaldık. Ufuk abiyle göz göze geldik. ‘Hiçbir ÅŸey olmamış gibi devam edelim’ dedik. O andan sonra içeriyi taramaya baÅŸladı. DJ kabininin altında çok dar bir alan var. Ufuk abi kolumdan çekti. Altına girip saklandık. Benim aÄŸzımı tuttu Ufuk abi.

‘3 KEZ TEKBÄ°R GETÄ°RDÄ°’

Adam (saldırgan) içeriye geçti. Her tarafı tarıyordu. Taradıktan sonra tek el ateÅŸ sesleri duyulmaya baÅŸlandı. O an yerde yatanlara sıkıyordu. Bizim DJ kabininin önüne kadar geldi. Ayak seslerini, nefes seslerini hissediyordum. Orada yine taramaya baÅŸladı. Çıkan boÅŸ kovanlar mobilyalara deÄŸiyordu. Bize kadar gelmiÅŸti. 4 tane ÅŸarjör deÄŸiÅŸtirdi. 4 tane saydım. ‘Allahım bu son olsun’ dedim. Silah sesleri hiçbir ÅŸekilde susmadı. Aynı silahtan atışlar yapılıyordu. BaÅŸka saldırgan yoktu, tek bir kiÅŸiydi. Silah sesleri kesildi. Bir dakika geçti, geçmedi; galiba üzerini deÄŸiÅŸtirdi. Bu kez hırıltılar, yardım isteyen sesler duyulmaya baÅŸlandı. Çok korkmuÅŸtuk. 3 defa Arapça ÅŸivesiyle ‘Allahuekber’ sesini duydum. Åživesi Arapçaydı, eminim.

5-10 dakika sonra polisin sesini duyduk. ‘Teslim ol’ dediler. Karşılık vermedi. 2-3 el silah sesi duydum. ‘Ufuk abi, bitmedi bu olay, biz burada öleceÄŸiz’ dedim. 15 dakika sonra bağırma sesleri geldi, ‘Yere yat’ diye. MeÄŸer yaralılara söylüyorlarmış. Biz ‘Ä°mdat’ diye bağırdık. ‘Komiserim burada iki kiÅŸi var’ dediler. Özel harekâtçılar geldi. Ä°nsanlar her yere kaçışmıştı. Depoya giren mi, bulaşıkhaneye saklanan mı dersiniz... Özel harekât geldikten sonra bize ‘Kabinin üstünden atla’ dediler. Kabin 1.5 metre yüksekteydi. Ayaklarım kilitlenmiÅŸti. Kendimi kaybetmiÅŸtim. Kapı kolu, her yer kandı. Yaralananlar, ölenler, kıvrananlar... Dışarıya çıktım. Ä°lk kurÅŸundan sonra dışarıya çıkışımız 45 dakika sürmüştü.

‘Ä°HBAR KONUÅžULUYORDU’

Önceki günlerde tedirginlik vardı. Ä°hbar alındığı söylenmiÅŸti. Personelle aramızda konuÅŸmuÅŸtuk. Yanımızda bir kulüp var. Ä°ddiaya göre 3 kiÅŸi oraya keÅŸfe gitmiÅŸ. Bize ‘3 ÅŸahıs geldi, polise ihbar ettik’ diye ikaz geldi. Garsonlar arasında böyle bir dedikodu vardı. Ben iÅŸe gelirken 3 kez polis kontrolünden geçtim. Gelene kadar 10-15 polis saydım. O kadar sıkı güvenlik vardı ki, ÅŸu an aklım duruyor, nasıl gelebildi... AkÅŸam‘Bize bir ÅŸey olmaz, yaklaÅŸamaz, her yerde çevirme var, durdurulur’ demiÅŸtik. Taksiler bile çevriliyordu. Çevrede o kadar önlem varken, bir saldırı olmaz diyorduk.

Ben 35 yaşındayım. 15 yaşından beri mesleÄŸin içindeydim. 8 yıldır Reina’da çalışıyorum. Psikolojim tamamen bozuk. Uyuyamıyorum. Bu saatten sonra DJ’lik iÅŸine devam etmeyi düşünmüyorum. Gece hayatını bitirdim.”