Sosyal Medya

Kürsü

Okumakla BaÅŸlayan EÄŸitim

Cafer Günaydın



Okuma -yazma bilmeyen1, tüm hayatı boyunca tutarlı ve güvenilir bir hayat çizgisinden sapmayan “Emin” ve  “Ãœmmî” bir insan olan Hz. Muhammed (sav)’in2;  vahyi, vahiy meleÄŸi Cebrail (as)’ den ilk ve net, “apaçık3 sade ama direkt bir emir olan “Oku!”4 emriyle alması, bu hal ve ÅŸekilde de ilk defa vahiyle ve meleÄŸi Cebrail (as)5 ile tanışması6  insan eÄŸitiminde düşünülmesi gereken ilk meseledir. Öğrenme ve öğretme “ Yaratan Rabb”7 adına okumakla baÅŸlarsa öğrenme öğretmeyle oluÅŸan fıtri yaÅŸam normları sünnetullaha dönüşür. Burada öğrenme ve öğretmeden kastedilen ÅŸeyin sadece ilahi kaynaklı ilimler olmayıp;  insan fıtratında öğrenmeye ve öğretmeye açık olan her çeÅŸit bilginin  fıtri gerçekliÄŸinden bahsediyoruz. “Kalem” le  baÅŸlayan8 öğrenme  serüveni,  Ã¶ÄŸrendiklerini baÅŸkalarına da kalemle öğretmeye “insana bilmediÄŸini belleten!” in9Sonsuz Kerem” iyle  devam edecektir. 10

 

Ä°nsan her an ve her yerde ilk baÅŸta öğrenmeye hazır ve öğrendiÄŸini de geliÅŸtirebilir olarak yaratılmıştır. Çünkü insan fıtrat olarak buna hazır yaratılmıştır.11 Aksi bir hayatı tercih etmesi, yani öğrenme ve öğretmeyi geliÅŸtirmeyip hem kendine ve hem de kainata aykırı bir tarifi imkansız bir süreci, sünnetullaha zıt bir var olmayı seçerse, varlığı alemde bir virüs etkisi yapar. Öğrenme ve öğretme devam ettiÄŸi sürece  eÄŸitim bu sürecin neresindedir?

Ä°ÅŸte burada ayete geri dönersek, sadece  alemlerin  Rabbi Allah (cc) adına okumakla baÅŸlanması gereken bu ilahi ikaz ve terbiye veya yönlendirme ne dersek diyelim bu öğrenme ve öğretme zeminini Fıtri EÄŸitim oluÅŸturur. Fıtri eÄŸitim zeminine oturtulamayan her öğrenme ve öğretme, psiko-sosyolojik ve sosyo-ekonomik bir dejenerasyonun baÅŸlangıcına götürür.

“Oku!” emriyle baÅŸlayan fıtri öğrenme, okumanın olmadan öğrenilemeyeceÄŸini ve öğrenmenin de zemininin “yaratan rabbinin adıyla” okumadan fıtri eÄŸitimin olamayacağına bir iÅŸarettir. Bu “Oku” emirle baÅŸlayan öğrenme süreci; “insana bilmediÄŸini belleten!” 12 Sonsuz Kerem sahibi”   Rabb’in bilinmeyenin bilinmesini istemesiyle, O’nun adıyla ve O’nun için bu sürecin fıtri eÄŸitim zeminine oturtulmaktadır.

Ve bunu, tüm peygamberlerine yaptığı gibi son elçisine (sav) de “Oku!” emri ÅŸeklinde vahiy göndererek ilk defa baÅŸlatan  “Sonsuz Kerem sahibi”   olan Rabbü’l-Alemin olmuÅŸtur.

Öğrenme sonucu oluÅŸan bilgi ve sahibi olan bilgin (Âlim)e; “..De ki: "Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?.."” 13 buyuran Rabbimizin deÄŸer vermesi, fıtri eÄŸitimin zemininde Allah’ın (cc), Adem (as)’e tüm isimleri, kavramları öğretmesi bu eÄŸitim meselesinin baÅŸlangıç noktasını teÅŸkil eder. 14

oluÅŸan bilginin ve bilenin deÄŸerini ortaya koymaktadır. Yoksa insan istese de istemese az ya da çok yaÅŸamak için bir ÅŸeyleri bilir, bilmek zorundadır da…Burada kutsanan bilgi gerçek, mutlak bilgidir. Gerçek, mutlak bilgi ise fıtri terbiye zemininde ortaya çıkan iki cihanı da aydınlatan bir ilahi bilgi nurudur.

Kur’an’da,  Allah (cc) isminden sonra en çok kullanılan isim “Rabb” ismidir.  "Rab" kavramının içinde, öğretmek, eÄŸitmek ve geliÅŸtirmek anlamları vardır. Bütün bunların bilgi ile olacağı gerçeÄŸi de ifade edilmiÅŸ olmaktadır. "Rab" kavramının eÄŸitim ve öğretim manası ele alınınca, ÅŸu soruyu sormamız gerekiyor: Ä°nsan, kendi ÅŸahsiyetini ve bilgiyi ne ile geliÅŸtirir? Bu sorunun cevabını ÅŸu âyette bulmaktayız:

 

“Okutmakta ve öğretmekte olduÄŸunuz Kitap uyarınca Rabbe hâlis kullar olunuz.”15

 

Bu âyet, daha çok bilginin öğretim boyutunu  gündeme getirirken, ÅŸu âyet de eÄŸitim boyutuna dikkat çekmektedir:

“Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! Ä°ÅŸledikleri (fiiller) ne kötüdür! ” 16

Yani bilginin bir boyutu öğretimi ilgilendirirken diÄŸer bir boyutu da eÄŸitimi ilgilendirmektedir. Ä°ÅŸte burada bilginin alınışı, bilgi olarak kabul görmesi, eÄŸitime faydası bilginin hangi zeminde hizmet vermesi gerektiÄŸi konularıyla yakından alakalıdır. Öğrenme –öğretme sürecinin amacını ve hedefini belirleyen eÄŸitimin amacı, bilginin kimliÄŸini ve hedef kitlesini belirlemektedir.

Sonuç olarak bugünkü eÄŸitim sistemi tamamen rabbânî anlamda ve zeminde olmayıp, makyavelist, pragmatist, materyalist v.d. insan bilgisine giren ÅŸehevi ve dünyevi virüslerin etki ve neticesiyle en güzel ÅŸekilde ve halde yaratılan insanın17 fıtrî ekseninden çıkartılarak yeryüzünde Rabbinin halifesi (sahibi) olan insana18  deÄŸil; bireyin bağımsız dünyasına ve çıkarına hitap eden ama çare olamayan bir dünya görüşüne dayandırılarak yeryüzün tüm sosyo-ekonomik-kültürel tüm sahalarında olduÄŸu gibi eÄŸitim alanlarına da  fesat tohumlarını saçmaya devam etmektedirler:

“Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiÄŸi zaman, «Biz ancak ıslah edicileriz» derler.” 19

“Ä°nsanların bizzat kendi iÅŸledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.”20

 

Cafer Günaydın

dusuncemektebi.com

Dip notlar:

1 (7/ARAF/157-158; 29/ANKEBUT/48; “Biz yıldızların hareketinden hesap çıkarmayan ve yazı yazmayan bir milletiz.”-Müslim, Sıyam: 15)

 

2 (3/Âl-i Ä°mran /144; 33/AHZAB/40;47/MUHAMMED/2; 48/FETÄ°H/29; Ayrıca 61/SAF/6 ayetiyle de isminin “Ahmet ” olduÄŸunu biliyoruz.)

 

3 (26/ÅžUARA)193-195

 

4 (96/ALAK/1-5)

 

5 (53/NECM/5; 19/MERYEM/64; 2/BAKARA/97; 81/TEKVÄ°R/19-21; TDV. Ä°slam Ansiklopedisi, VII, “Cebrail” md.)

 

6 (“Bazen melek bana bir insan olarak temessül eder ve benimle konuÅŸur, ben de onun söylediÄŸini tastamam bellemiÅŸ olurum…” Buhari, Bed’ul–Vahy,2; 53/NECM/6-18 )

 

7 (96/ALAK/1)

 

8 (96/ALAK/4)

 

9 (96/ALAK/5)

 

10 (96/ALAK/3)

 

11 (95/TÃŽN/4)

 

12 (96/ALAK/5)

 

13 (39/ZÃœMER/9)

 

14 (“Ve O, Adem'e her ÅŸeyin ismini öğretti” 2/BAKARA/31)

 

15 (3/ÂL-İ İMRAN/79)

 

16 (5/MAÄ°DE/63)

 

17 (95/TÃŽN/4)

 

18 (2/BAKARA/30)

 

19 (2/BAKARA/11)

 

20 (30/RUM/41)

 

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.