Bu bir yürek yangısıdır, güç veya âcziyet gösterisi değil

B. Amerika’nın Türkiye’deki B. Elçisi John Bass’ın dünkü açıklaması ilginçti. 

Mr. Bass, ÅŸunları söylemiÅŸ: ‘Türkiye’de medyada son dönemde gördüğüm ve rahatsız edici bulduÄŸun ÅŸeylerden biri de, ABD’nin Türkiye’yi bir ÅŸekilde parçalamak istediÄŸi ya daTürkiye’nin baÅŸarısız olduÄŸunu görmek istediÄŸi için Türkiye ve Rusya arasındaki yakınlaÅŸmayı bir ÅŸekilde baltalamak istediÄŸine  dair iddialar.. Türkiye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne hiç kimse USA kadar baÄŸlı olmamıştır.’

Ahh, ne kadar  sıcak ve dostça bir mesaj deÄŸil mi.. Yerseniz tabiî..

Mr. B.Elçi’nin ayrıca,  ‘Rusya ise uluslararası sınırları deÄŸiÅŸtirmek ve baÅŸka bir ülkenin bir kısmını ilhak etmek amacıyla son yıllarda askeri güç kullanmış olan tek Avrupa devletidir. Dolayısıyla, Türkiye’nin Rusya’yla iliÅŸkisini ilerletirken bu gerçekleri de göz önünde bulundurmayı sürdürmesini umuyoruz.’

Zannedersiniz ki, B. Amerika, AB ve NATO dünyası müslüman coÄŸrafyalarını, Afganistan, Irak ve Suriye’yi dilediÄŸi gibi bombardıman edenlerin başında gelmiyormuÅŸ ve o kan içici saldırgan ülkeler ayrı bir gezeÄŸenden gelmiÅŸler gibi..

***

Bu konuya bu kadarca değindikten sonra, asıl konuya geçebiliriz.

BilindiÄŸi üzere, geçen hafta, Ä°stanbul’da Ä°ran BaÅŸkonsolosluÄŸu Ã¶nünde büyük kitleler, Halep’te iÅŸlenen cinayetler sebebiyle Ä°ran’ı protesto eden bir gösteri yaptılar.

O konuya dair yazdığım bir yazıda yapılan konuÅŸma ve taşınan pankartların çoÄŸunda, bugünkü Ä°ran Yönetimi tarafından bir aldatılmışlık duygu ve acısının yansıtıldığına deÄŸinilmiÅŸti. 

O gösteri, Ä°ran medyasında olduÄŸundan da büyük eski gösterilerek, göstericiler  ‘fâsıklar güruhu’ olarak nitelendiriliyor; kadîm arkadaÅŸlardan birçoÄŸu da, ‘Nedir o gösteriler?’ diye soruyorlardı.   

***

Ama, bu gibilerin bir çoÄŸu, Tahran’daki Türkiye B. ElçiliÄŸi önünde yapılan ve halkın  ‘Devlet-i DEAÅžperver-i Türkiye’ (yani DEAÅž sever ve yetiÅŸtiren ve seven Türkiye)’yi protesto etmek üzere sosyal medya üzerinden ve de  el ilanlarıyla davet edildiÄŸinden haberleri yok gibiydi.. Ki, Ä°ran’da devletin izni olmadan bu gibi gösterilerin yapılamayacağını bilenler bilir. Tabiatiyle bu konu halkın gözünden kaçırılıyor.. medyada yazılıp çizilenlerden ise pek kimsenin haberi yok..  Hattâ, ‘Türkiye’ye  turistik gezilere gitmeyin..’ çaÄŸrılarına kadar.. Ve bu çaÄŸrıya Ä°ran halkının pek itibar etmediÄŸinden de yakınılıyordu. 

OluÅŸturulmak istenen algı, öteden beri, DEAÅž’i Türkiye’nin himaye edip büyüttüğü  ÅŸeklinde..  Buna son olarak Lübnan-Hizbul.. Lideri H. Nasrullah  da son bir kez daha katıldı ve evvelki gün, Ä°ran medyasında yer alan beyanatında, DEAÅž’ı en çok da Türkiye’nin himaye ettiÄŸini  iddia etti. Tabiatiyle son 1,5 sene içinde Suruç’da, Ankara’da, Antep’te, Ä°stanbul’da yüzlerce sivil insanın DEAÅž örgütünün yaptığı bombalı saldırılarda hayatını kaybettiÄŸine Ä°ran medyasında hiç deÄŸinilmiyordu.  Çünkü o takdirde, kendi iddialarının gerçeÄŸi yansıtmayacağı anlaşılacaktı.

***

Aynı ÅŸekilde, DEAÅž’ın elinde bulunan Suriye’nin El’Bab ÅŸehrinde son günlerde de Türkiye’nin DEAÅž’a karşı verdiÄŸi çetin savaÅŸlardan hiç söz edilmiyor ve konu saptırılarak, ‘Türkiye savaÅŸ uçaklarının sivil insanların ölümüne sebebiyet verdiÄŸi’  iddia edilip, DEAÅž savunuculuÄŸu bile yapılıyordu.  Dahası bu harekâtla Türkiye’nin Irak ve Suriye’yi istila ettiÄŸi iddiası ise yoÄŸun ÅŸekilde dillendiriliyordu;  dünya kadar ülkenin bu iki ülkede de cirit attığını görmezcesine..

Kezâ, Halep’te yıkıntılar arasında bir ‘fatih’ gibi gezen Ä°ranlı ‘General Suleymanî’nin, yarınlarda New York’ta da gezeceÄŸi’, Ä°ran Meclisi’nde çekilen nutuklarda ifade ediliyordu.

 Bu yol,  yol deÄŸildir. Bu güç zehirlenmesinden de öte bir ÅŸeydir.

***

Bizim bu yazımızdan hedef de, güç ve acziyet gösterilerine prim vermeyen, ama, Ä°slam Milleti’nin tamamından ayrı düşmek eÄŸilimindeki bir grubun Ä°slam’ı sadece kendi  inhisarındaymışçasına bir tavır takınmasından duyulan bir yürek yangısını dile getirmektir.