Sosyal Medya

Güncel

Kerem Kınık: Olağanüstü durumlarda Cumhurbaşkanı bütün cep telefonlarına bağlanabilsin

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, 15 Temmuz Darbe Girişimi Komisyonu'na bilgi verdi



15 Temmuz ve FETÖ/ PDY Darbe GiriÅŸimini AraÅŸtırma Komisyonu'nda konuÅŸan Türk Kızılayı Genel BaÅŸkanı Kerem Kınık, hazırlayacakları yeni Kızılay Kanunu'nda Türkiye'de iÅŸgal durumlarında yapılması gerekenlerin yer alacağını açıklayarak, "Ä°nsanlara olaÄŸanüstü durumlarda ne yapacağını önceden öğretirsin. Ä°lk yardım, temel afet bilinci eÄŸitim verirsin, haberleÅŸme sistemleri kurarsın sivil haberleÅŸme sistemleri. CumhurbaÅŸkanımız açıklamasını Facetime'a çıkıp bunu televizyonlardan birisinin aracılığıyla yayınlatmak zorunda kalmaz. Ya yayınlatamasaydı? Mobil sistemler var. OlaÄŸanüstü durumlarda önemli kiÅŸilerin elinde o sistemlerin ÅŸifreleri olur. Bastığı anda o videosu Türkiye'deki bütün mobil telefon kullanıcılarının cep telefonlarına küt diye iner. Televizyonlara falan ihtiyaç duymadan bu afet senaryolarının çalışılması lazım" diye konuÅŸtu.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, 15 Temmuz ve FETÖ/ PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda dinlendi. Kerem Kınık, Türkiye Afet Müdahale Planında 'Türkiye'nin işgali' diye bir senaryonun bulunmamasının bir zaaf olduğunu, ve bunun 15 Temmuz darbe girişiminde görüldüğünü söyledi.

Kerem Kınık, olağanüstü durumlarda toplumun dayanıklılığının artırılması için yeni bir Kızılay Kanunu hazırladıklarını açıklayarak şöyle konuştu:

"Türkiye Afet Müdahale Planında Türkiye'nin işgali diye bir senaryo bulunmamaktadır. Askeri darbe diye bir senaryo bulunmamaktadır. Her 10 senede bir geçmişinde darbe yaşamış bir ülkede bu riski hesaplamamak veya komşu bir genel kurmay başkanlığında çalışılan bazı afet senaryolarının bu anlamda sivil tarafta tartışılıyor olmaması tedbirler alınmıyor olması gerçekten büyük bir zaaf idi. Bunu 15 Temmuz'da gördük. 15 Temmuz gecesi, vatandaş kendi göğsünü siper ederek bu riski bertaraf etti. Buna yönelik Kızılay olarak bu çerçevede bir önerimiz var. BU hem yardım organizasyonlarının kontrolü ve denetlenmesi hem de askeri darbe ve benzeri durumlardaki toplumsal dayanıklılığın artırılmasına yönelik. Bu dayanıklılık nasıl artırılır? İnsanlara olağanüstü durumlarda ne yapacağını önceden öğretirsin. İlk yardım, temel afet bilinci eğitim verirsin, haberleşme sistemleri kurarsın sivil haberleşme sistemleri. Cumhurbaşkanımız Facetime'a çıkıp bunu televizyonlardan birisinin aracılığıyla yayınlatmak zorunda kalmaz. Ya yayınlatamasaydı. Mobil sistemler var. Olağanüstü durumlarda önemli kişilerin elinde o sistemlerin şifreleri olur. Bastığı anda o videosu Türkiye'deki bütün mobil telefon kullanıcılarının cep telefonlarına küt diye iner. Televizyonlara falan ihtiyaç duymadan bu afet senaryolarının çalışılması lazım. Buna benzeyen çok sayıda tedbir alınması lazım. Ama bunun için yasal mevzuat gerekiyor. Biz yeni bir Kızılay kanunu yada Kızılay kanun hükmünde kararnamesi ve bu teşkilatın özellikle Kızılay yapılanmasının toplumun gerçek anlamda dayanıklılığını artıracak. Kızılay gönüllük noktasında çok fakir 148 yaşında kurumun on binler civarında gönüllüsü var. Yeni stratejik planında 2 milyon Kızılay gönüllüsü dedik. Her sokağa, her eve. Bunlar Kızılay gönüllüsü olağanüstü durumda ne yapacağını bilen, eğitimli gönüllüler. Bu yasal mevzuatı geliştirme ihtiyacımız var."

"1940 DOĞUMLU KUŞAKLAR DEVAM ETTİĞİ İÇİN FETÖ KIZILAY'A SIZAMADI"

Kerem Kınık, FETÖ üyelerinin Kızılay'a sızma girişimlerinin olduğunu ancak bunu başaramadıklarını belirterek "Sızamamalarının nedeni Kızılay'ın geçmişten gelen bir geleneği var. Özellikle seçilerek gelme ve şubelerin bu seçimler aracılığıyla ele geçirilmesi ve değiştirilmesi. Bizim 700 civarındaki şubemizin 560'ında 3 dönemden fazladır başkanlık yapılıyor. 1930-1940 doğumlu kuşakların devam ettiği organizasyon Kızılay. Onlar iktidarı böyle arkadaşlara vermemişler ve iyi de etmişler. Sızamadıkları ender kurumlardan" diye konuştu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.