Güncel
Rus vatandaşları tüm dünyada hedef ilan edildi - Prof. Dr. Salih Yılmaz
Follow @dusuncemektebi2
Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan suikast ne anlama geliyor? Ankara-Moskova ilişkilerine etkisi ne olur? Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Salih Yılmaz kaleme aldı.
Türkiye-Rusya iliÅŸkilerinin en yoÄŸun olduÄŸu dönemde Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a suikast düzenlenmesi, planlı bir eylemin göstergesidir. Aslında bu eylem sadece Rusya’ya deÄŸil aynı zamanda Türkiye’ye de verilmiÅŸ bir mesaj niteliÄŸi taşıyor. Çünkü bu eylemi yapan saldırganın kimliÄŸi dikkat çekicidir. Kendisinin çevik kuvvet polisi olması önemlidir. Eylemi yaparak amacına ulaşırken Türkiye’nin son dönemde güçlü biçimde mücadele ettiÄŸi FETÖ/PKK/DAEÅž bileÅŸenlerine “biz hala güçlüyüz” mesajını vermiÅŸtir. Bu eylemi yapan kiÅŸinin saldırı sırasında özellikle Halep/Suriye’yi slogan olarak kullanması bir ÅŸaşırtmacadır. Zaten elçiyi vururken söylediklerini de ezberleme konusunda sıkıntı yaÅŸadığı, bazı kelimeleri yanlış söylemesinden anlaşılıyor. Bu saldırı öncesinde, 17 Aralık gecesinde Çeçenistan’ın baÅŸkenti Grozni’de de DAEÅž saldırısı olmuÅŸ ve 6 militan ölü ele geçirilmiÅŸti. Bu eylem yapılmadan önce Çeçenistan Devlet BaÅŸkanı ülkeyi en güvenli yer olarak ilan etmiÅŸti. Bu saldırı ile Rusya ve Çeçenistan’ın güvenli bir yer olmadığı mesajı verilmiÅŸtir. Aynı günlerde ABD BaÅŸkanı Obama’nın yaptığı açıklamalarla hem Türkiye’ye hem de Rusya’ya mesajlar verdiÄŸini de biliyoruz. Bir demecinde “Türkiye’nin çok güçlü bir ordusu var. Fakat bunu Suriye’de kullanmadı” diyerek aslında Türkiye’ye hem sitem ettiÄŸini hem de tepkisini dile getirdiÄŸini söylemek mümkündür. Obama’nın yine “Rusya zannedildiÄŸi kadar güçlü bir ülke deÄŸil. Petrol, gaz ve silahtan baÅŸka bir ÅŸey üretmiyorlar” demeci de aslında Rusya’ya karşı bir hınç beslediÄŸinin göstergesiydi. Bu demeçler ABD’nin Suriye’de ve Orta DoÄŸu’da düşmüş olduÄŸu baÅŸarısızlığın iki nedeni olarak Türkiye ile Rusya’yı gördüğünü ortaya koyuyor.
PLANLAR NASIL ALTÃœST OLDU
ABD son 10 yıldır Rusya’yı çevreleme konusunda önemli projeler yürüttü. AB’nin DoÄŸu Avrupa ülkeleri için yürüttüğü “DoÄŸu Ortaklığı” ile baÅŸta Ukrayna olmak üzere bölgedeki ülkelerin Rusya etkisinden kurtarılması amaçlanıyordu. Ukrayna kriziyle DoÄŸu Avrupa yolu Rusya’ya kapatıldı. Baltık ülkelerinin Rusya fobisi de kullanılarak, 4 bin NATO askeri yerleÅŸtirilmesi kararı ile bölge denetim altına alındı. Rusya’nın Avrupa’ya açılabileceÄŸi tek kapı olarak Türkiye kalmıştı. Bu süreç de 24 Kasım 2015’teki uçak kriziyle kapatılmış durumdaydı. Fakat ne olduysa Türkiye’nin bir anda Rusya ve Ä°srail ile normalleÅŸme sürecine girmesi tüm planları altüst etti. Bu durum Rusya’nın Suriye’deki etkisini artırdı. Türkiye’nin özellikle PYD konusunda direnci ve ABD ile bu konudaki anlaÅŸmazlıkları, ABD’nin Orta DoÄŸu’da kullanabileceÄŸi unsurların sınırlı olmasına neden oldu. Kaldı ki ABD’nin Orta DoÄŸu’da en büyük etkinlik alanı olan Ä°ncirlik Ãœssü’nün Türkiye’de olması da ABD’nin kontrollü bir politika yürütmesine neden oluyordu. Bu açıdan bakıldığında ABD’nin tıpkı eskiden olduÄŸu gibi ABD/NATO direktiflerini harfiyen yerine getiren ve itiraz etmeyen bir müttefike ihtiyacı vardı. 17-25 Aralık’ta baÅŸlayan ve her geçen gün farklı biçimlerde tezahür eden saldırıların en büyük gerekçesi de aslında Türkiye’nin bölgede bağımsız politikalar yürütmesiydi. Türkiye’nin Rusya ile 24 Kasım’dan sonra yaÅŸadığı politik kriz sürecinde bile AB ve ABD’den gerekli desteÄŸi alamayarak saldırıya uÄŸraması aslında Türkiye’nin hedefte olduÄŸunu gösteriyordu.
17-25 Aralık’ta baÅŸlayan ve her geçen gün farklı biçimde tezahür eden saldırıların en büyük gerekçesi Türkiye’nin bölgede bağımsız politikalar yürütmesiydi.
Peki, bu süreç nereye kadar devam edecek? Türkiye-Rusya iliÅŸkilerinin seyrini 20 Ocak’ta Trump’ın iktidara oturmasıyla koyacağı stratejik hedefler belirleyecektir. Bu hedefler eÄŸer Trump’ın baÅŸkanlık kampanyasında söylediÄŸi gibi Orta DoÄŸu’da Rusya-ABD iÅŸbirliÄŸini doÄŸurursa ve FETÖ lideri Gülen’in iadesini içerir ise dünyada barış ÅŸansı doÄŸacaktır. Fakat bunun tersi bir durum gerçekleÅŸirse ÅŸu anda terör örgütleri üzerinden yürütülen vekâlet savaÅŸları ülkelerin bizzat sıcak savaÅŸa gireceÄŸi bir döneme evrilebilir. Şöyle ki; eÄŸer Rusya-Türkiye-ABD-Ä°ran arasındaki süreç, görüşme masasında bir uzlaÅŸmayla sonuçlanmazsa ABD’nin Ä°ran’a karşı nükleer anlaÅŸmayı feshetme riski vardır. Böyle bir durumda Obama döneminde üç defa engellenen Ä°srail’in Ä°ran’ın BuÅŸehr Nükleer Tesisleri’ne saldırısı gerçekleÅŸebilir. Böyle bir ihtimalin gerçekleÅŸmesi halinde ise dünya sıcak savaÅŸa sürüklenecektir.
MOSKOVA Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER PEKÄ°ÅžEBÄ°LÄ°R
Rusya Büyükelçisi Karlov’a düzenlenen suikast bölgedeki projenin göstergesi gibi olsa da buna benzer ipuçlarınının çoÄŸunu görmezden gelemeyiz. ÖrneÄŸin, bundan bir ay önce Åžii destekli gönüllülerin hâkim olduÄŸu Yemen’deki bölgeden Suudi Arabistan’daki kutsal topraklara füze saldırısı yapıldı. Fakat füze hedefe ulaÅŸmadan havada yok edildi. EÄŸer bu saldırı baÅŸarılı olmuÅŸ olsaydı bölgede Åžii-Sünni çatışmasının devlet bazında fitili ateÅŸlenebilirdi. Son Halep ve Suriye olaylarında Ä°ran’ın hedefe oturtulmaya çalışıldığını da söyleyebiliriz. Bu hedefe göre Ä°ran’ın Türkiye ve Rusya ile baÄŸları zayıflatılmak isteniyor. Aslında Türkiye’nin Rusya ile son dönemdeki iliÅŸkilerini engellemek adına yapılan saldırıların sadece Batı kaynaklı deÄŸil aynı zamanda DoÄŸu kaynaklı olduÄŸu da bir gerçektir. Hem DoÄŸu’dan hem de Batı’dan bu iliÅŸkileri sabote etmek adına yoÄŸun saldırılar yapılıyor. Hatırlarsak 24 Kasım 2016’da, Rus uçağının düşürülmesinin birinci yılında Esed güçlerine ait Albatros tipi uçakla Türk askerlerine el-Bab bölgesinde saldırı düzenlenmiÅŸti. Bu saldırıyı gerçekleÅŸtiren uçağın Rusya kontrolündeki bir hava üssünden kalktığı gündeme geldiÄŸinde Türkiye-Rusya arasında bir güvensizlik havası oluÅŸturulmaya çalışılmıştı. Yine Türkiye’nin yoÄŸun diplomasi sonucu Rusya ile vardığı anlaÅŸma gereÄŸi Halep’teki muhaliflerin güvenli bölgelere taşınması konunda bir uzlaşı varken, bu süreç, Esed-Åžii milisler tarafından yapılan saldırılarla engellenmeye çalışılmıştır. Sonuç itibarıyla Rusya’nın yapmış olduÄŸu sert açıklama ve süreci baltalamaya çalışanlara karşı operasyon yapılacağı tehdidi Halep’teki anlaÅŸmayı kurtarmıştı.
Yukarıda vermiÅŸ olduÄŸumuz örneklere baÄŸlı olarak Türkiye-Rusya arasında hızla geliÅŸen süreci sadece Batı’nın engellemeye çalıştığını söylemek eksik olacaktır. Bu süreci engellemeye çalışanlar arasında Esed güçleri ve bir kısım Ä°ran destekli Åžii güçler de vardır. Ä°ran’ın bu süreçte kendi içerisinden muhaliflerle zor duruma sokulmaya çalışıldığını söyleyebiliriz. Ä°ran’da hala Batı-DoÄŸu arasında gidip gelen bir iktidar savaşı var. Bu savaÅŸ bölgede yeniden kurulmaya çalışılan stratejik iÅŸbirliÄŸini de etkiliyor. Nasıl ki Türkiye’de PKK-FETÖ aracılığıyla bir operasyon varsa Ä°ran’da da buna benzer kripto yapılar ülkenin politikalarını sabote etmeye çalışıyor diyebiliriz.
Nasıl ki Türkiye’de PKK-FETÖ aracılığıyla bir operasyon varsa Ä°ran’da da buna benzer kripto yapılar ülkenin politikalarını sabote etmeye çalışıyor.
Karlov, Ankara’da baÅŸta Suriyeli muhalifler olmak üzere Ä°ran ile de yakın iliÅŸkiler kuran, Türk-Rus iliÅŸkilerinin en kritik dönemlerinde görev almış birisiydi. Yukarıda anlatılan örneklerin sebeplerini bilen Karlov bu oyunu engellemek adına gayretler gösteriyordu. Bu eylem ile birçok amacın hedeflendiÄŸini söyleyebiliriz. Öncelikle bu eylem ile Rusya ve Rus vatandaÅŸları tüm dünyada hedef olarak gösterilmiÅŸtir. Türkiye’de Rusya elçisinin öldürülmesi ile dünyanın farklı bölgelerinde Rus temsilcilerine saldırı yapılabileceÄŸi ilan edildi. Burada diÄŸer bir hedef ise Türkiye’nin güvensiz bir ülke olduÄŸu izlenimini vererek dünyada bir algı oluÅŸturulmasıdır.
Peki, bu hedefler gerçekleşti mi?
Türkiye açısından bakıldığında ülkeyi güvensiz gösterme amaçları kısmen baÅŸarılı oldu. Rusya temsilcileri ve vatandaÅŸlarının tüm dünyada hedef gösterilmesinin sonuçlarını ise zamanla göreceÄŸiz. Karlov hayattayken özellikle Türkiye’nin Avrasya entegrasyonuna ikna edilmesi konusunda bir fikre sahipti. Kendisinin ölümüyle belki de Türk-Rus iÅŸbirliÄŸi stratejik bir boyuta ilerleyecek ve iliÅŸkiler zannedildiÄŸinden çok daha ileri düzeye çıkacaktır. Çünkü bu saldırı iki ülkeyi daha fazla iÅŸbirliÄŸine itecektir.
KARAR
Henüz yorum yapılmamış.