Güncel
ABD Büyük Elçisi Sabah gazetesi yazarını hedef aldı!
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Sabah gazetesinde Ersin Ramoğlu tarafından kaleme alınan ‘İçimizdeki Truva atı: İncirlik Üssü’ başlıklı yazıya sert tepki gösterdi. Ramoğlu, Rus uçağını düşürme emrinin İncirlik’teki bir albay tarafından verildiği bilgisini paylaşmıştı. Bass, yazıyı okurken ‘dehşete düştüğünü’ söyledi.
uslan Kurbanov, "24 Kasım'da Rus uçağını kim düşürdü, kim bu emri verdi? Bu talimatı ne Cumhurbaşkanı ne de Başbakan verdi. Bu talimatı İncirlik Üssü'nde nöbetçi olan bir albay verdi. Fiiliyatta da bu albay Gülen'in adamıydı" demişti. Ramoğlu da bunları köşesine taşımıştı.
Konuyla ilgili ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Åžafak'a hitaben kaleme aldığı mektupta ÅŸu ifadelere yer verdi: Türk-Amerikan iliÅŸkilerinin gücüne ve evrensel bir deÄŸer olan basın özgürlüğüne kuvvetle inanan birisi olarak, gazeteniz tarafından 6 Aralık tarihinde yayımlanan ‘İçimizdeki Truva Atı: Ä°ncirlik' köşe yazısını okurken dehÅŸete düştüm. Köşe yazarı Ersin RamoÄŸlu'nun yazısı, ABD hakkında, hiçbiri gerçeklerle desteklenmeyen çirkin iddialar içeriyor.
‘TÃœRK HALKININ ONURUNA VE TOPRAKLARININ BAÄžIMSIZLIÄžINI VE SINIRLARINI SAVUNAN GÃœVENLÄ°K GÜÇLERÄ°NE HAKARETTÄ°R'
İncirlik Hava Üssü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolündeki bir Türk tesisidir. ABD, Türk hükümetinin daveti ve izniyle, bu Türk üssünün bir kısmını kullanmaktadır. Yazarın, bu egemen Türk toprağı parçasının aslında ABD'nin hakimiyetinde olduğu yönündeki karanlık iması, Türk halkının onuruna ve topraklarının bağımsızlığını ve sınırlarını savunan güvenlik güçlerine hakarettir. Ramoğlu'nun, 15 Temmuz'daki korkunç darbe girişiminin planlanmasında ABD'nin İncirlik'te rol oynadığı çıkarımına gelince; ABD ve Türk hükümetlerinin en üst düzey yetkililerinin söylediklerini tekrar ediyorum: ABD, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak önceden bir bilgiye sahip değildi. Böyle bir bilgiye sahip olsaydık, bu bilgiyi hemen Türk hükümetiyle paylaşırdık. ABD sadece, Türkiye'nin de kendisi için istediği şeyleri istiyor: demokrasi, refah ve güvenlik.
‘RUS KAYNAKLI YANLIÅž BÄ°LGÄ°LERÄ° DÄ°LE GETÄ°RME Ä°STEĞİ, NÄ°YETÄ° KONUSUNDA DA SORU Ä°ÅžARETLERÄ° DOÄžURMAKTA'
Vatandaşının bombalama sonucunda hayatını kaybetmesinde ABD'nin İncirlik'i kullandığını da ileri sürmüştür. Bunlar yalandır. Hiçbir gerçek temeli yoktur ve söz konusu olaylara ilişkin unsurlara üstünkörü bir bakış bile bu iddialarda en ufak doğruluk payı bulunmadığını göstermektedir. Yazarın Rus kaynaklı yanlış bilgileri dile getirme isteği, niyeti konusunda da soru işaretleri doğurmaktadır. Bu konuda sizi Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'na danışmaya, ve bakanlığın, Rus savaş uçağı bir Türk jeti tarafından düşürülmeden haftalar önce Rusya'nın Türk hava sahası ihlallerini defalarca protesto ettiği resmi basın açıklamalarını incelemeye davet ediyorum.
‘AMERÄ°KAN BÃœYÃœKELÇİLİĞİ'NDEN KONUYA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N YORUM Ä°STEYECEK SAÄžLAM GAZETECÄ°LÄ°K ANLAYIÅžINA DA SAHÄ°P DEĞİLDÄ°R'
ABD'nin Adana Konsolosu Sayın Specht'in çalışmalarına gelince; dünyanın çeşitli yerlerindeki misyonlarımızda deneyim kazanmış bir diplomat olarak kendisi valiler, iş çevreleri ve sivil toplum liderleriyle, aynı zamanda Türkiye'nin güneydoğusundaki belediyelerin seçilmiş temsilcileriyle düzenli olarak görüşmektedir. Sayın Specht'in çalışmaları şeffaflık içinde ve Türk-Amerikan ikili ilişkilerini ilerletme amacıyla yürütülmektedir. Şu açıktır ki, Sayın Ramoğlu, kendi yanlış ve tehlikeli iddialarını yayınlamadan önce Amerikan Büyükelçiliği'nden konuya ilişkin yorum isteyecek sağlam gazetecilik anlayışına da sahip değildir. Türk-Amerikan ilişkisinin altında yatan temel kuvvet şudur; ortak amaçlarımıza ulaşmak için omuz omuza çalışırken bile, bir konu üzerinde anlaşamadığımızda bunu iki dost olarak açık ve dürüst bir şekilde yaparız. Bu dürüstlük, basının iki topluma ilişkin gerçekleri olduğu gibi, temiz bir bakışla anlatmasına dayanmaktadır. Eğer medyanın gerçekliği yansıtma şekli nefret ya da paranoya ile çarpıtılmışsa, birbirimizi daha az netlikle görürüz ve bu da daha derin yanlış anlamalara yol açar. ABD, basın özgürlüğünü açık bir toplumun en temel unsurlarından biri olarak görmekte ve değer vermektedir. Ancak bununla beraber gazeteciliği, gerçeklik, doğruluk ve hesap verebilme konusunda en yüksek standartlarla yerine getirme sorumluluğu da bulunmaktadır.
Bizim misyonumuz, haber ve kamuoyunu bilgilendirme konularında Sabah gazetesi ile yıllarca birlikte çalışmıştır; bu nedenle, bu fevkalade kötü ‘sahte haber' örneÄŸinin, Sabah'ın gazetecilik standartlarında daha geniÅŸ boyutta bir bozulmanın göstergesi olmamasını samimiyetle umuyorum. Daha önce, 2015 yılının Ocak ayında Sabah gazetesiyle gerçekleÅŸtirdiÄŸim ilk röportajımda da söylediÄŸim gibi, ABD BüyükelçiliÄŸi ve diÄŸerleri için Türkiye'deki gazetecilerle iletiÅŸim içinde bulunma fırsatının önemli olduÄŸuna inanmaya devam ediyorum ve güven temeline dayalı olarak bunu sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Henüz yorum yapılmamış.