Bade harabül Haleb - Abdurrahman Dilipak

Trump göçmenler için “güvenli bölge konusuna destek vereceklerini, parasını da körfez ülkelerinden alacaklarını” söylemiÅŸ. Tabi, savaşın sorumlusu tek başına onlar deÄŸil mi!? ABD’nin bu iÅŸte ne sorumluluÄŸu var ki! Ne günahı var. Güvenli bölge teklifine karşı çıkmaması bile büyük bir lütuf!

Mesela benim tanıdığım ErdoÄŸan asla böyle bir ÅŸey demez. Demeyi bırakın aklına bile getirmez.. Biz “Hayrun nas, men yenfaunnas” diyenlerdeniz, kardeÅŸlerimize yardım etmek bizim kendi geleceÄŸimize, ahiretimize yardım etmek demektir. KardeÅŸimize yardım etmek ne demek, biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz, bütün mazlumlar ümmetin yetimidir. Sadece insanlar deÄŸil, kedi-köpek, canlı cansız ne varsa onlar Allah’ı zikrederler ve onlara hiç kimsenin zarar vermemesi gerek. Fıtratın korunması bizim görevimizdir. Bu yolda ne harcarsak, o ÅŸey on katı, 100 katı, hatta 700 katı ile bize geri dönecektir..

Obama da, Trump da bunu anlayamıyorlar iÅŸte. ErdoÄŸan’ın gücünün sırrı burada.. Mazlumun duasının gücünü anlayamadıkları için iÅŸlerinin bereketi yoktur bunların..

Bizim gücümüzün, yenilmezliÄŸimizin sırrı burada gizli.. “Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister” Bunu anlayamıyorlar.. “Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi, bizim önerimiz olmayacak”. Bunu da anlayamıyorlar..

Onlar için, örgütleyebildikleri, sebeb sonuç olarak kontrol edebildikleri, rasyonel ve pragmatik her şey yapılabilir.. Kutsalları yok. Çıkarları var. Daha doğrusu çıkarları söz konusu olduğunda, ilkelerinden vazgeçebiliyorlar.. İlkeleri, çıkarlarına hizmet ettiği ölçüde söz konusu.. İlkeleri biraz da maske, bir makyaj malzemesi..

EÄŸer böyle olmasa idi, kurulduÄŸundan beri Ä°srail’in saldırgan politikalarına göz yumabilirler mi idi.. Ya da Sisi’ye, Nobel Barış Ödülü verdikleri adamı danışman yapmayı akledebilirler mi idi. Tony Blair nasıl bu rezil iÅŸe memur olmayı kabul etti? Söyleyeyim mi, Avrupa Parlamentosu, Salih Müslim’i hangi akılla konuk etti ise Belçika Fehriye Erdal’ı korudu ise, Almanya, ABD, Fransa, Yunanistan niçin FETÖ ve PKK’ya sahip çıkıyorsa öyle..

Marksist PYD karargâhında ABD bayrağının, ya da ABD askerinin omuzunda PYD armasının ne iÅŸi var? Bunun bir mantığı var mı? Tabi, Salih Müslim de bu yapıya yakışıyor. Marksist bir örgütün Amerikancılığı kadar “şık” duruyor “Müslim” adı oraya!?..

Hem zaten PYD Marksist olduÄŸu kadar da “Müslim” ve de faÅŸist. Dahası Hristiyan milislere eÄŸitim veren bir haçlı tezgâhı! “Kürtlük” mü? O iÅŸin kandırmacası!

Biz bu gerçekleri görüp anlayana kadar BaÄŸdat, Basra, Halep, Musul harap oldu.. Necef yıkıldı. Halepçe’den Haleb’e geldi sıra.. Esed, Saddam’dan daha rezil, aÅŸağılık iÅŸlere imza attı. Gelen gideni arattı yani..

Bütün uluslararası örgütler, uluslararası medya, uluslararası STK’lar hepsi iflas etti. Sınıfta kaldılar.. BM, Güvenlik Konseyi, AB, NATO, Ä°Ä°K, Arap BirliÄŸi, Afrika BirliÄŸi, Åžangay 5’lisi, kim nerede duruyor, ne yapıyor.. Uluslararası Ceza Mahkemesi ne iÅŸe yarar..

Bakın FETÖ, DAEŞ, ESED, Paralel Şia aynı şeytani oyunun figüranı.

İçimizdeki şu siyaset, sermaye, medya, STK içindeki malum çevreler de bu kirli oyunun bir parçası.. Hani şu rüşvetçiler, şantaj yapanlar, kumpas kuranlar, kendilerine getirilen projeleri çalmaya kalkanlar, imza atmak için pay isteyen ahlaksızlar. Hepsi bu kirli oyunun birer parçası.

Bir de bu iÅŸi yaparken arada gidip namazlarını kılmıyorlar mı, papaza gidip günah çıkartan mafya babasının kiliseye gidip bağış yaparak günahtan kurtulduÄŸunu sanması gibi hacca-umreye gidip günahlarını sildirme, bir takım vakıflara para vererek günahlarını sildireceklerini sananlar yok mu? Vay o namaz kılanların haline! Bunlar Allah’ı da (haÅŸa), Allah adını kullanarak insanları da kandırmaya çalışan alçaklardır..  Ben dışarıdan gelen düşmanlıklardan çok, kendi içimizdeki tefrikadan ve daha sonra da içimizdeki bu 3. gruptan endiÅŸe ediyorum. Bunlar menfaat ya da tehdit ve ÅŸantaj sonu ya içimizdeki hainlere kapaklanacaklar ya da yabancıların oyuncağı olacaklar. Zaten haramla dolan kursakları onları din kardeÅŸlerinden uzaklaÅŸtıracak ve ötekilere yaklaÅŸtıracaktır.. Böylece cennetten uzaklaÅŸacak ve cehenneme yaklaÅŸacaklardır.. BUNLAR ONLARIN UMUDUDUR!

3. gruptan kurtulamaz isek bir gün biz de ötekilerin ağına düşeriz. Åžu ayetin manası üzerinde düşünelim biraz: “İçimizdeki beyinsizlerin iÅŸledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım!”. Birilerine lanet ederken sakın o lanetin doÄŸrudan ya da dolaylı olarak bir ÅŸekilde içinde olmayalım!

Bu iÅŸlerde kimse “Bizde olmaz böyle bir ÅŸey” demesin. Hiç birimiz masum deÄŸil. Allahım bizi bize bırakma! Bizi nefsimizle baÅŸ baÅŸa bırakma! Åžeytan nefsimize taht kurmuÅŸ oturuyor.. En çarpıcı derin gerçek bu! En tehlikeli gerçek bu! Åžeytan uzaklarda deÄŸil, içimizde. Onun için Euzubesmele çekeriz. Bu bir kelimeyi tekrarlayıp durmak deÄŸildir, bu onun manasına sadakati gerektirir.. Bu bir.. Ä°kincisi günde 5 kez Allah’ın huzuruna çıkarken sadece elimizi, yüzümüzü yıkamayız. Bu necasetten taharettir, bir de HADES’ten taharet var. Bütün duyu ve azalarımızı ÅŸeytanın, nefsimizin kirlerinden arındırmakla ilgilidir bu eylem.. Bu arınmaya ne kadar sadığımız, her birimiz kendi nefsimize soralım bunu.. Kendi nefsimizi yüceltmediÄŸimiz gibi baÅŸkalarının nefislerini de okÅŸamaktan sakınalım. Nefs nefstir sonunda.. Aklımızı kiraya vermeyelim..

Birileri kendi nefsini baÅŸkalarına köle ederek aslında onları ilahlaÅŸtırıp RableÅŸtirdikleri için bu iÅŸler böylesine can yakıcı hale geliyor. “Vur” deyince vuruyorlar, “öl” deyince ölüyorlar! “Hani onlar size bir ÅŸey söyleyince o ÅŸey üzerinde düşünmeden o ÅŸeyi kabul ya da reddetmiyor mu idiniz. Ä°ÅŸte bu onları ilah ve Rab edinmek demektir” diyen Resulün sesine niye kulak vermeyiz de “Din büyüklerimizi ilah ve Rab ediniriz” de, ÅŸeytan bizi Allah’la aldatmaya devam eder. Tekbir getirerek kardeÅŸlerimizin kanını dökeriz!

Tevbe estağfurullah! Allahım biz zalimlerden olduk!. Bizleri bağışla.. Selam ve dua ile.

YENÄ° AKÄ°T