Sosyal Medya

Güncel

Çiçek: 150 sene sonra hâlâ iki cihanda bizi kurtaracak tek adamlar arıyoruz

TBMM’nin deneyimli isimlerinden biri Cemil Çiçek, Habertürk'e açıklamalarda bulundu...



- Siz yıllarca yeni Anayasa çalışmalarının içinde yer aldınız. Åžimdi AK Parti ve MHP’nin üzerinde uzlaÅŸtığı teklifi nasıl buldunuz?

Bütün eksikliklerine raÄŸmen önemli bir geliÅŸmedir, bunu kabul etmek gerekir. Aslında toplumun talebi sıfırdan yeni bir Anayasa’dır, kısmı bir deÄŸiÅŸiklik deÄŸil. Kısmi deÄŸiÅŸikliklerle yamalı bohçaya dönmüş bir Anayasa’yla Türkiye 2016’yı da bitirmek üzere. Nitekim 2007’de neredeyse rejim bunalımı çıkıyordu. 2011’de, yeni bir Anayasa yapma adına iyi bir atmosfer yakalandı. Meclis’teki 4 siyasi parti buna destek verdi. Benim baÅŸkanlığımda, 2 seneye yakın uzun bir çalışma yaptık. 2011 sürecinde, 63 maddelik bir hak ve özgürlükler bölümü vardı. Bunun 43’ü üzerinde uzlaÅŸmaya varılmıştı ama yapılamadı. Türkiye demokratik bir ülke. AB süreci, sıkıntılı olsa da devam ediyor. Türkiye’ye yönelik itirazların önemli bir kısmı hak ve özgürlüklerle alakalı. Hükümet modeliyle ilgili bir düzenleme yapsak bile, hak ve özgürlükler alanındaki sıkıntılar devam edecek demektir.

- Peki, siz getirilen öneriyi içerik olarak nasıl buldunuz?

Her ÅŸeyden önce, kimilerinin öne sürdüğü gibi bu bir rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil; Anayasa’nın ilk 4 maddesi yerinde duruyor. Türkiye, baÅŸkanlık sistemini 1908’den beri tartışıyor. Ä°lk gündeme getiren, Sait Halim PaÅŸa’dır. Bu kavramı popüler hale getiren ise rahmetli Turgut Özal’dır. Benim de bu sistemle ilgili ilk açıklamalarım 1988 yılına dayanır. “Devlet yapısı çok hantal, iÅŸ görmek mümkün deÄŸil. Pek çok alanda reform yapmamız lazım. Koalisyonlarla bunu yapamadık. Bizim için en uygun olan model baÅŸkanlıktır” demiÅŸtim.

- AK Parti’nin ÅŸimdi cumhurbaÅŸkanlığı sistemi adıyla getirdiÄŸi öneri, sizin 1980’den beri savunduÄŸunuz ideal baÅŸkanlık sistemine ne derece yakın?

Hareket noktası istikrar getirmek olduÄŸu için düşüncelerime yakındır ama ÅŸunu da kabul etmek lazım ki buna tam anlamıyla “BaÅŸkanlık modeli” denemez çünkü MHP ile bir uzlaÅŸmayla, bugünkü tartışmaları ortadan kaldırmak için bulunmuÅŸ bir modeldir. Bunun lehinde ve aleyhinde bazı ÅŸeyler elbette söylenecektir ama madem bir yola girilmiÅŸtir, bunun eksiklerini giderecek pozitif bir yaklaşımla, bu tartışmaları saÄŸlıklı bir sonuca vardırmamız gerekiyor. Mevcut teklifle ilgili alternatif önerilerin getirilmesi faydalı olur. Özellikle yargının yönetimi ile ilgili olarak.

Cemil Çiçek’e “Önerilen hükümet sistemi Türkiye’yi otoriterliÄŸe götürür mü?” diye sordum,

“Mesele ÅŸekli düzenlemeden ibaret deÄŸil, zihniyetimizi gözden geçirmeliyiz” dedi:

“Demokrasi sadece ÅŸekli düzenlemeden, kanuni metinlerden ibaret deÄŸil. Demokrasi kültüründe toplumun hak ve özgürlüklere sahip çıkması gerekir. Bu da insan kalitemiz ve tipolojimizle doÄŸrudan alakalı. Bu ülke, siyaseten ve dinen kandırılmışlar ülkesi. Dinen kandırıldığını gördük. Kendi Meclis’ini bombalayacak kadar, kendi insanına kurÅŸun sıkacak kadar zalimleÅŸiyor. Böyle bir insan tipine hangi demokrasiyi, modeli getirirseniz getirin, bunu hak etmez. Cennete gitmek için bir efendi hazreti bekliyoruz. Dünyadaki sıkıntılarımızdan kurtulmak için de bir kahraman bekliyoruz. Halbuki demokrasi, doÄŸru kurallarla vasat zekâlı insanların iÅŸlettiÄŸi bir sistemdir. DoÄŸru kuralları koyacaksınız. Öyle süper zekâ, büyük kahramana falan gerek yok. Ãœlke meselelerine hep ÅŸahıslaÅŸtırarak çözüm aramaya çalışıyoruz. Bu kadar savaÅŸ görmüş, sıkıntı çekmiÅŸ ve rejim deÄŸiÅŸtirmiÅŸiz. 150 sene sonra hâlâ iki cihanda bizi kurtaracak tek adamlar arıyoruz. GeliÅŸmiÅŸ Avrupa ülkelerine bakalım. Kahraman mı arıyorlar? Cennete gitmek için bir adam, dünyadaki sıkıntılarımızı çözmek için bir adam...

Çok açık söylüyorum. Türkiye’nin bu aymazlıktan ve kolaycılıktan kurtulması lazım. Sistemi saÄŸlam kurmamız lazım. Himmet adı altında, bir sürü paranızı vereceksiniz. Bu toplanan paralarla baÅŸka ülkelerle seçim kampanyaları finanse edilecek. Sonra “Ãœtüldük” diyeceksiniz. Bunu hangi kanun engelleyebilir ki?

‘18 YAÅžA VE YEDEK VEKÄ°LLÄ°ÄžE OLUMLU BAKMIYORUM’

“18 yaÅŸ maddesi; ‘Gençlere önem veriyoruz’ mesajını vermek için konulmuÅŸ bir maddedir. Benim kiÅŸisel fikrime göre 25 yaÅŸ bile gençtir. Siyaset yapmak zordur. Tecrübe ister. Yedek milletvekilliÄŸine de olumlu bakmam. Bir defa yedek lafı inciticidir. Ama her iki konu da bu sistemin olmazsa olmaz parçası deÄŸil, tartışılabilir.”

‘HSYK SEÇİM USULÃœ GÖZDEN GEÇİRÄ°LEBÄ°LÄ°R’

- Önerilen düzenlemede HSYK üyelerinin yarısını CumhurbaÅŸkanı, diÄŸer yarısını Meclis seçiyor. Teklifi eleÅŸtirenler “Meclis çoÄŸunluÄŸu CumhurbaÅŸkanı’nın kontrolünde olduÄŸu için yargı tümüyle yürütmenin kontrolüne girebilir” diyor, ne dersiniz?

Bu sorunuzu geçmiÅŸ uygulama ve modelleri de dikkate alarak soÄŸukkanlı deÄŸerlendirmeliyiz. Daha evvel siyaseti bu iÅŸin içerisine sokmadık, CumhurbaÅŸkanı seçmiyordu, yargı çok mu bağımsızdı? Elbette bu yöndeki itirazları ve endiÅŸeleri anlıyorum. Sütten aÄŸzımız yandı. Komisyon aÅŸaması ümit ederim ki bu endiÅŸeleri gidersin. Muhalefet de katkı versin. HSYK’nın 12 kiÅŸilik seçiminde deÄŸiÅŸiklik olabilir. EÄŸer bu problemde, muhalefet partileri bu iÅŸe katkı vermek istediklerini söylerlerse ve olumlu bir müzakere zemini olabilirse, olur. Bu düzenlemelerle ilgili bir tenkit yapılabilir. Nasıl olması gerektiÄŸi konusunda makul düzenlemeler teklif edilebilir.

‘BAÅžKA DENETIM MEKANIZMALARI DA OLSA IYI OLURDU’

- Yeni Anayasa teklifinde “Åžunu eksik görüyorum” dediÄŸiniz bir ÅŸey var mı?

Bunları söylerim, fakat korkarım muhalefet benim üzerimden partimi vurmaya çalışır. Sayın BaÅŸbakan fikrimi sordu; nerede, ne olması gerektiÄŸini söyledim. Yargı dışında çeÅŸitli ÅŸeyler gözden geçirilebilir. ÖrneÄŸin CumhurbaÅŸkanı’nın parti baÅŸkanı olup olmaması konusu açıkça yazılmamış. Bunun olması gerekiyor. Åžekli düzenlemelerle bir yere varamayız. Denge denetleme önemlidir. 12 maddelik bir düzenleme ile baÅŸkanlık sisteminin tümünü getirmiÅŸ olmazsınız. Mesela ABD’de kongrenin baÅŸka denetim mekanizmaları var. Burada yok. Olsa iyi olurdu. Ama demek ki iki parti, ancak bu kadarlık anlaÅŸmış. Aslında ÅŸu anki Anayasa’ya göre gensoru dışındaki denetim mekanizmaları muhafaza edilmiÅŸ. Åžimdiki sistem ne kadar denetimi saÄŸlıyorsa, bu da o kadar saÄŸlayacaktır.

- Ama CumhurbaÅŸkanı’nın Yüce Divan’a sevki için son aÅŸamada 3’te 2’lik çoÄŸunluk aranıyor. Bu oran yüksek deÄŸil mi?

O konularda epey tartışma ve müzakerenin olduÄŸu anlaşılıyor. Bunda mutabık kalınmış. Bugünkü Anayasa’da da CumhurbaÅŸkanı’na vatana ihanet dışında soruÅŸturma açamazsınız. Daha aÅŸağıda olabilir mi? Olabilir ama her düzenlemenin lehinde, aleyhinde konuÅŸmak gerekir. Önüne geleni mahkemeye sevk eden bir sistem getirmek de soruÅŸturmayı imkânsız hale getirmek de doÄŸru olmaz. Bu yarın muhalefette de kullanılabilecektir. Ä°yi düşünmek gerekir. n “ABD sistemindeki bazı denetim mekanizmaları

- “ABD sistemindeki bazı denetim mekanizmaları getirilebilirdi” dediniz. Onlar neler?

Mesela kamu görevlilerinin atanması. ABD’de performans denetimi gibi denetimler yapıyorlar. Sonra tek tek oylanıyor. Mesela ABD’nin Ankara Büyükelçisi’ni kongre uzun süre onaylamadı. Buna benzer ÅŸeyler var. Ancak ÅŸunu da söyleyeyim, önerilen sistemde bugünkünden daha geri giden bir durum yok.

‘MÄ°LLETVEKÄ°LÄ°NÄ°N KİŞİLİĞİNÄ° ORTADAN KALDIRAN KATI BÄ°R DÄ°SÄ°PLÄ°N VAR’

- Peki, teklifin sadece hükümet sistemiyle sınırlı tutulması doğru mu? Örneğin seçim sistemine dair hiçbir şey bilmiyoruz...

Hangi hükümet modelini benimserseniz benimseyin, iki alanda en kısa zamanda düzenleme yapmak gerekiyor; Siyasi Partiler Yasası ve seçim mevzuatı. Biz hep % 10 barajını konuÅŸtuk. Seçim mevzuatının tek problemi baraj deÄŸil ki. Seçim bölgelerini mümkün olduÄŸu kadar daraltmak, siyasetle vatandaşı buluÅŸturmak lazım. Daraltılmış bölge ÅŸu an için uygun. Bunun yanında Siyasi Partiler Yasası’na da ihtiyaç var. SaÄŸdan sola tüm partiler tek tip elbise giyiyor. Milletvekilinin kiÅŸiliÄŸini ortadan kaldıran faÅŸist bir model, katı bir disiplin var. Partinin aldığı karara uymazsanız ihraç edilirsiniz. ÖrneÄŸin ben siyasette kendi kurduÄŸu partiden ihraç edilen kiÅŸilerdenim.

- “CumhurbaÅŸkanı, partisiyle iliÅŸiÄŸinin kesilmemesi nedeniyle Meclis’teki milletvekilleri üzerinde nüfuz sahibi olabilecek; erkler ayrılığı kalkacak” deniliyor. Bu eleÅŸtirinin haklılık payı var mı?

Anayasa’yı bugünkü siyasi aktörler bakımından tartışıyoruz, halbuki biz bunu 20-30 yıl sonra da kullanacağız. Türkiye’de siyasetin arızalı tarafları var. Muhalefet göz doldurmadığı için iktidar partisinin içinden kabadayılık yapacak, kafa tutacak adamların beklendiÄŸi bir sürece girdik. Kendi yakın çevremizde görüyoruz. “Bu partinin içerisinden kahramanların çıkması lazım. ‘Dur artık’ demeleri lazım” diye bir düşünce hâkim oldu. Bu çok doÄŸru bir ÅŸey deÄŸil.

‘DOÄžRU İŞİ DOÄžRU ZAMANDA YAPMAK LAZIM’

Dün röportajı hazırladığımız saatlerde maalesef acı haber geldi, Kayseri’deki patlamada 14 canımızı kaybettik. Cemil Bey ile telefonda konuÅŸtuk. Åžehitlere rahmet, yaralılara ÅŸifa diledi ve ekledi: “Türkiye’de elbette pek çok düzenlemeye ihtiyaç vardır fakat doÄŸru iÅŸi doÄŸru zamanda yapmak lazım...”

Kaynak: HABERTÃœRK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.