Sosyal Medya

Güncel

İran! Yapma, yazık oluyor - Hayrettin Karaman

18-12-2016 11:00

Sultan Abdülhamid, Nâdir Şah, Efgânî, bizdeki ve diğer coğrafyalardaki İslamcılar yıllardan beri İslam Birliği'ne çağırıyor, bu amacı gerçekleştirmek için teorik ve pratik çalışmalar yapıyorlar; gel gör ki İslam dünyası gittikçe daha ziyade bölünüyor, çeşitli sebepler ve bahanelerle bölünmüş parçalar birbirine düşman oluyor, savaşıyor, Müslümanlara karşı düşmanla işbirliği bile yapabiliyorlar.



Defalarca yazdım, yine yazacağım:
GevÅŸek veya sıkı bir Ä°slam ülkeleri birliÄŸine kesin ve acil ihtiyacımız var. Ä°lk aÅŸamada Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Pakistan, Endonezya, Malezya ve Tunus arasında görüşmeler yapılarak bu kuruluÅŸ gerçekleÅŸtirilebilir. Tanımı, amacı, giriÅŸ ÅŸartları ve faaliyetleri belirlendikten sonra diÄŸer ülkelere kapı açık olur. Bu birliÄŸin, dönüşümlü baÅŸkanı, yönetim kurulu, bir önceki yazıda tanımladığım bir alimler ve uzmanlar heyeti ve bir Ä°slam barış gücü olur…
Bu birliğin içinde Mısır'ın ve İran'ın bulunması ne kadar gerekli ve ne iyi olur; ama ne yazık ki, Mısır'ın durumu şimdilik buna uygun değil, İran'a gelince:
Daha öncekileri bir yana bırakalım, yakın zamanlarda Irak, Suriye, Yemen, Lübnan ve Bahreyn'de yaptıkları içimizi acıtıyor, muhabbet ve ümitlerin gittikçe azalmasına, hatta Allah korusun düşmanca duyguların oluşmasına sebep oluyor. Hele şu Suriye'de yaptıklarını aklın, vicdanın, imanın kabul etmesi mümkün değil. Israrla mezhep saikından söz ediliyor, ben de diyorum ki, Nusayrî Esed yönetiminin Şîîlik ile ne alakası var ki, onun yanında yer alıyor ve Sünnîlleri öldürüyorlar. Sünnîler, mezhep olarak Şî'aya, Nusayrîlerden daha mı uzaktalar !?
Şu halde İran'ın davranış saikleri arasında mezhepçilikten (evet bu da var ama) daha başka unsurların bulunduğu anlaşılıyor.
Yaklaşık yirmi yıl kadar önce yaptığım Ä°ran seyahatimde Tahran'da bir Azerî terzi dükkânına girmiÅŸ, bir çaylarını içip onlarla konuÅŸmak, dertleÅŸmek istemiÅŸtim. Ä°ran'da hemen her gün bir ihtifal, bir yas, bir matem vesilesi ve faaliyeti vardır; o gün de bunlardan biri imiÅŸ, dükkâna yirmi beÅŸ yaÅŸlarında, gözleri nefret ve öfkeden kızarmış bir delikanlı girdi, bir avucunda ÅŸekerler vardı, her birimize birer ÅŸeker veriyor ve avucumuza ÅŸekeri koyarken “lânet ber Ömer” diyordu. Bu genci Hz. Ömer'i öfke ile lanetleme ve Sünnîleri incitme, birlik ve kardeÅŸliÄŸi dinamitleme noktasına kimler, hangi hedef ve politika getirmiÅŸti?
Yakın zamanda bir Şîî âyetullah'ın görüntülü konuÅŸmasını izledim, “ashâbı ve Sünnîleri” tekfir ediyordu. Bazı Sünnî alimler de onları tekfir ediyorlar.
Peki bu öfke, bu kin, bu bitip tükenmeyen matemlerin şuur altına yerleştirdiği intikam duygusu hangi sonuçları veriyor?
Sonuçlar ortada:
Şîî komutan Halep'te emir veriyor: “Nerede bir Sünnî görürseniz öldürün!”
Katar Ä°ran'ın füzelerine karşı ABD'den savunma sistemleri almak istiyor, Ä°ran bunu savaÅŸ ilanı sayıyor…
Ä°ran PKK ve PYD'yi destekleyebiliyor.
Aslında Ä°slam ülkeleri, hak, adalet ve Ä°slam düşmanlarına karşı dengeleyici ve caydırıcı güze sahip olmak mecburiyetindedirler, bu gücün de başında nükleer olanları geliyor. Ama diÄŸer Ä°slam ülkeleri Ä°ran'ın böyle bir güce sahip olmasından endiÅŸe ediyor ve ABD'nin kontrolüne destek veriyorlar…
Ne acı bir tablo!
Yıllarca önce İstanbul'da bir sempozyum yapılmıştı, İran'dan itibarlı âyetullah derecesinde alimler de davet edilmişlerdi, sonuç bildirisinde şu cümleler vardı:
“Dinin usulü (olmazsa olmaz inanç esasları) vardır, mezhebin usulü vardır. KiÅŸiyi Müslüman eden “dinin usulü”dür. Mezhebin usulü ise kiÅŸiyi Sünnî, Şîî, Zeydî… kılar. Müslümanlar herkesi kendi mezhebinde bıraksınlar ve dinin usulündeki ortak inanca dayalı kardeÅŸlik birliÄŸini ön plana alsınlar…”
Ey iki tarafın alimleri, maskeleri atın, iyi niyetli ve samimi olarak bir araya gelin, mezhepçiliÄŸi bir yana bırakın, “Şîîlik, Sünnîlik herkesin kendine, hepimiz Müslümanız” diyerek birlik olun, akan kanları durdurmak için, düşmanın kazancına son vermek için canınızı bile feda ederek ülkeniz insanlarını uyarın, yönetimlere baskı yapın…
Yoksa kıyametimizi kendimiz koparacağız!
Yazık, çok yazık!
 
YENÄ° ÅžAFAK

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.