Sosyal Medya

Güncel

Bir zamanlar Şah rejiminden kurtuldu diye İran konsolosluğuna yürüyorduk - Abdurrahman Dilipak

Ne günlere kaldık.. Bir zamanlar Şah rejiminden kurtuldu diye İstanbul



Bugün gençler yine İran elçiliğine, konsolosluğa yürüyorlar, yine dillerinde tekbir sesleri var.. Ama bu defa protesto etmek için..

Kum eski Kum deÄŸil. Tahran eski Tahran deÄŸil.. 

Bir yandan DAEŞ, öte yandan Esedçi Safevi Şiası!

Sünnileri Yezid görüp Esed’le kol kola giren bu adamlar kim?

Ya da sormak gerek. Bu Selefi olduklarını söyleyen bu adamlar kim, Sisi’ye itaat edip, Mursi’yi bagi ilan edenler..

Öte yandan; FETÖ’cüler, liderlerini ilah ve Rab edinip, halkın üzerine, Meclis’e BeÅŸtepe’ye, Genelkurmay’a, Emniyet’e ateÅŸ açanlar..

Ey Resul, ümmetin içinde fitne çıkartan, kadın, çocuk, yaşlı demeden insanları katleden, kadınların ırzına geçen bu zalimler topluluğunu sana şikâyet ediyoruz. Ve seni bu zalimlerden tenzih ediyoruz.

Ey Allah’ın arslanı, Aliyyül Mürteza! Kendilerini sana nisbet edip bu cinayetleri iÅŸleyenlerden seni tenzih ederiz.

Ey Humeyni, kendilerini sana nisbet edenler, senin davana, devrimine ihanet ettiler.

Ali Åžeriati’nin rüyası bu deÄŸildi. Nerdesiniz Kum uleması.. Neden sesiniz çıkmaz oldu..

Oysa iÅŸgalciler Necef’e saldırdıklarında biz tekbir sesleri ile meydanlardaydık..

Halepçe’de katliam olduÄŸu gün de meydanlardaydık..

Saddam, Dezful’a girdiÄŸinden 48 saat sonra ÅŸehir bombalanırken ben Dezful’a ilk giren gazetecilerden biriydim..

O yiğit insanlar öldüler.. Ve yerine bu vahşi kan dökücüler geldi..

O zaman biz meydanlarda “La ÅŸargiyye, la gaybiyye, Ä°slamiyye, Ä°slamiyye” diye slogan atıyorduk.. “La Åžiiyye, La Sünniyye” diyorduk. Bunlar bizim kendimizle ilgili konulardı “Biz Müslümanlardandık ve Müslümanlar kardeÅŸtir”.

Türkiye o günlerde daha laikti.. Açıkça “ben buyum” diyenlerin sayısı daha azdı. Ama biz dünyanın neresinde olursa olsun, hiçbir ayrım göstermeden “kardeÅŸ” diye insanlarla kucaklaşıyorduk..  Mezhebi farklılıklar düşmanlık sebebi deÄŸildi. Olmamalıydı.

Peki bunlar nereden çıktı. Nasıl oldu?

Oldu iÅŸte.. Åžeytan boÅŸ durmadı.. Ä°ran Åžia’sı Sünni’ye düşman oldu. Suriye’de, Yemen’de diÅŸlerini gösterdiler.. Batı Ä°ran’a ambargoyu boÅŸuna kaldırmadı. ABD, Irak’tan çıkarken Ä°ran’a kapılar boÅŸuna açılmadı..

Vehhabi’lerin arkasında Suudiler vardı.. Afgan cihadında Rusya çekildikten sonra El Kaide Vehhabi’lerin eline geçti. Ve bugünlere geldik.. Vehhabi fanatizminin arkasında Suudi Krallığı ve ARAMCO vardı.. Nurcuları paramparça ettiler ve Gülen kanadını yanlarına aldılar. Sufi’lerin içine sızdılar onları da parçaladılar.. Åžii ve Vehhabi düşmanlığını örgütlediler öte yandan Sufiler arasında..

Birileri bizim çocuklarımızın kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üremek için, dini, mezhebi, etnik, politik, ideolojik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıklarını kullanarak bizi bize karşı kışkırttı.

Şeytan şeytanlığını yapacak. Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi değildir ve olamaz..

Suriye’de yaÅŸananlar, Irak’ta yaÅŸananlar bize ders olmalı..

Herkes ötekinin yanlışı ile uÄŸraÅŸmamalı yalnızca. Kendi nefsine de dönüp bakmalı “Ben nerede yanlış yaptım” diye. Öyle deÄŸil mi, baÅŸkalarına öğütleyip durduÄŸumuz ÅŸeyler konusunda kendi nefsini terbiyeye yanaÅŸmayanlar Kur’an’da açıkça kınanır..

Şiicilik kötü de, Sünnicilik iyi mi? Kötülük kötülüğü doğuruyorsa bu daha da kötü..

Kötüleri cezalandırmak kadar, onları o yanlıştan vazgeçmeye çağırmak ve kazanmak daha iyi, güzel ve doğru bir tercihtir.

Karanlığa küfretmekten öte kalkıp bir mum yakmak gerek. Bir de şöyle düşünmemiz gerek: Karanlık aslında aydınlığın yokluğudur.

Bu süreç bir fırsattır aslında. Bu vesile ile bu konuları yeniden gözden geçirip, üzerinde düşünmemiz gerek.

Eminim Ä°ran’da da akıl, iman ve vicdan sahibi insanlar vardır. Firavunun sarayında bile bir Hz. Musa, bir Hz. Harun, bir Hz. YuÅŸa varsa. Firavunun karısı Asiye hatun bizim annemiz oluyorsa, her yerde erdemli insanlar vardır. Aynı ÅŸekilde Peygamberlerin ailesi içinde günahkâr ve inkârcılar olduÄŸu gibi! Bizim içimizde de hainler vardır. 

Ä°ran için Halep bir milad olacak. Esed’in zulmüne ortak olan bir Ä°ran’ı tarih affetmeyecek. Bu utanç onların alnında bir kara leke olarak kalacak. Halep Kerbelası Hz. Ali’nin lanetini hakeden bir utancı içinde barındırır..

Esed Ä°ns’in ÅŸeytanı. Onunla iÅŸbirliÄŸi yapanlar da bu ÅŸeytani oyunun piyonu olmuÅŸ oluyorlar. Onlar da Åžia’nın DAEÅž’i oluyorlar ve aslında yapıp ettikleri, söyledikleri yalanlarla, iftiraları ile birbirlerine çok benziyorlar.. 

Aferin size, halkının utancı olanlar. Ä°srail’i bile kıskandırdınız zulmünüzle. Åžeytan da yaptıklarınızdan kıskanmış olmalı sizi. Veyl size! “Åžeytan sizi Allah’la aldatmasın” denmedi mi size!

Zulm ile abad olunmaz. “Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateÅŸ size de dokunur” denmiÅŸtir. Yazıklar olsun size paralel Åžia! Utanın!

Allahım bizi affet! Şüphesiz ki, haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz ÅŸeytanlardır. 

Selam ve dua ile.. 

YENÄ° AKÄ°T

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.