Güncel
Güç boyutu İman boyutu - Ahmet Taşgetiren
![](resimler/detay/136774.jpg?1537812429)
Dün sabah Erkam Radyo’da kahvaltıda sohbet ediyoruz. Kahvaltılarımız dostların katılımı ile bir gündem muhasebesine dönüşüyor.
Tayyip Bey’in “Seferberlik çaÄŸrısı” üzerine de konuÅŸuluyor. Senai Bey (Demirci) hepsi de çok önemli olan isimleri art arda sıraladıktan sonra şöyle bir soru sordu:
- 15 Temmuz gecesi bu isimler insanları meydana, direnişe çağırsaydı insanlar sokağa çıkar mıydı?
Soruyu sorarken bunun cevabının herkes için aynı olduğunun farkındaydı.
6 Aralık tarihli yazımın baÅŸlığı“Ayağına taÅŸ deÄŸmesin” ÅŸeklindeydi. Tayyip ErdoÄŸan için söylemiÅŸtim bunu. O yazı şöyle bitiyordu:
“Bir ortamda Tayyip Bey’e “Siz sizden öte bir anlam taşıyorsunuz” demiÅŸtim. O inançtayım. Bu bir güzelleme deÄŸil. Öyle ÅŸeyler yapmam. Bazen insan kendisini aÅŸan bir misyonla yüklenir. Bir tarihi yürüyüşe tekabül eder. Tayyip Bey odur. Ayağına taÅŸ deÄŸmesin! CoÄŸrafyanın canı yanar.”
Bu paragrafta yer alan “Bu bir güzelleme deÄŸil. Öyle ÅŸeyler yapmam” cümlelerinin altını bir kere daha çizmek isterim. Tayyip Bey’i kiÅŸisel olarak sevmek ayrı, bir emanet olan ve ülke için aklın – yüreÄŸin konuÅŸması gereken sütunlarda deÄŸerlendirme yapmak ayrı. Bu sütunlarda bütün birikimimin ülkem ve davam için seferber olduÄŸunu ifade etmem lazım.
O sebeple söylüyorum, bugün Tayyip ErdoÄŸan’ın bu ülke ve coÄŸrafya için taşıdığı misyon, kendisini aÅŸan bir misyondur. Onun için de, o yazıda da, baÅŸka yazılarda da korunması gerektiÄŸini, yere kapaklanmasına fırsat verilmemesini, bazen kendisine raÄŸmen korunması gerektiÄŸini yazdım. Elbet Türkiye’nin ve Ä°slam dünyasının kaderi onunla baÅŸlayıp onunla bitmiyor, ancak, tarihi kırılma noktalarında bazı simaların özel rol ile donatıldığı da bir gerçektir.
Son toplantıda bizzat söyledikleri de bu çerçevede: “Kesinlikle bu saldırılar bizim ÅŸahsımıza yönelik deÄŸil, ortada daha büyük bir oyun var. Saldırıya uÄŸrayan bizim ÅŸahsımızda somutlaÅŸtırdıkları büyük, yeni, özgür Türkiye mücadelesidir.”
Yeni Özgür Türkiye mücadelesi...
Ve bunun “Gönül coÄŸrafyamız”da yaÅŸananlarla birebir iliÅŸkisi.“Ãœst akıl dediÄŸimiz ÅŸey her gün ülkemiz ve coÄŸrafyamıza yönelik yeni ÅŸeytani planlarla ortaya çıkıyor.”
Ve bunun, bir tarih muhasebesi içinde anlamı... “Bugün adı konulmamış bir Sevr tehdidi ile karşı karşıyayız. YaÅŸadığımız dönem en az Ä°stiklal Harbi kadar önemlidir. Kritiktir. Hayati sonuçlar doÄŸuracak ehemmiyetlidir.”
Ve seferberlik.
Ve saldırılar karşısında misliyle mukabele...
Ve ÅŸu cümleler: “Åžu gerçeÄŸin farkındayız. Bu bir güç savaşıdır. Bu bir güç yarışıdır. Ama bizim insanımız ‘zor oyunu bozar’ der. Ä°stiklal Harbi’nde ve Çanakkale’de millet olarak en büyük güç olan iman ve inançla zoru göstererek oynanan oyunu bozduk.”
Bu son ifadeler, iki şeyi içinde barındırıyor:
Bir: Olan bitenin“Güç savaşı – güç yarışı” olduÄŸunun tespiti. Bunun farkında olunduÄŸunun seslendirilmesi.
Ä°ki: Ortaya koyacağımız “Zor”lu duruÅŸ.
Bu ifadelerde, benim bir süredir gündemde tuttuÄŸum “Kuvvet muhasebesi” hassasiyetine iÅŸaret var.
“Böyle boÄŸuÅŸmalarda gücün öneminin farkındayız, diyor Tayyip Bey ama birileri de, çok güçlü olduklarını, bununla bilek bükeceklerini, boyun eÄŸdireceklerini düşünmesinler. Çanakkale’yi, Milli Mücadeleyi unutmasınlar” demek istiyor. Bu, aynı zamanda milletin yüreÄŸine yönelik br coÅŸku yüklemesi.
Sonuca gelirsek:
İşin bir boyutunun güç savaşı olduğu açık. O zaman sağlıklı bir güç değerlendirmesi kaçınılmaz. Kendi gücümüz, dostlar, düşmanlar, tarafsız kalacak olanlar vs... Gücü artırmanın mümkün olup olmadığı, güç kullanma anının doğru değerlendirilmesi, taarruz kadar savunmanın, gerekirse geri çekilmenin de güç değerlendirmesi içinde yer aldığı... Aynı şekilde savunma pozisyonunda gözükmenin zaaf şeklinde algılanma ve düşman saldırısının daha da yoğunlaşması riski... Ve işin güç boyutu ile iman boyunun nerede başlayıp nerede bittiğinin doğru değerlendirilmesi.
Çetin bir dönem çetin bir sorumluluk. Allah yardımcımız olsun!
STAR
Henüz yorum yapılmamış.