Kürsü
İşledikleri katliamlar, Firavun vahşetine taş çıkartıyor - ABDULLAH YILDIZ
İstanbul’da terör örgütünün yaptığı vahşi katliam, keza Halep’te, Arakan’da, Filistin’de, Irak’ta terör devletleri ve örgütlerinin işledikleri katliamlar, Firavun vahşetine taş çıkartıyor…
Hani, Hz. Musa’nın âsâsı Allah’ın izni ile yılana dönüşüp Firavun’un büyücülerinin sihirlerini yutunca, büyücüler Allah’a secde edip,‘Âlemlerin Rabbine iman ettik’demiÅŸlerdi (Ârâf 7/120-122). Bunun üzerine, insanların kalplerine ve inançlarına hükmedebileceÄŸini zanneden Firavun onlara; ‘Ben izin vermeden mi O’na inandınız?’ diyerek, Hz. Musa’nın mucizesini ve bilgin büyücülerin iman ediÅŸlerini “komplo” olarak nitelemiÅŸ ve tehditler savurmuÅŸtu: ‘Andolsun ki, saÄŸlı-sollu birer elinizi ve ayağınızı kesecek ve sonra da tümünüzü asacağım!’ (Ârâf 7/123-124)…
Firavun’un ve çaÄŸdaÅŸ firavunların vahÅŸetinin zihinsel arka plânını, “Firavun sistemini” çok iyi tanıyan ÅŸehid Seyyit Kutub’un Fî Zılâli’l-Kur’ân/Ârâf suresi tefsirinden özetle paylaÅŸalım:
Zorbalar, aydınlığın kalplere nasıl aktığını, kesin inancın verdiÄŸi sıcaklığın bu kalplere nasıl dokunduÄŸunu kavrayamazlar... Ä°ÅŸte bu nedenle Firavun, büyücülerin ani imanları karşısında birden irkildi ve tahtını temelden sarsan bu büyük olayla titredi. Taht ve otorite diktatörlerin her ÅŸeyidir ve onu korumak için, gözlerini kırpmadan her türlü cinayeti iÅŸleyebilirler…
Hz. Musa’nın (a.s) yaptığı gibi “Âlemlerin Rabbine” yapılan çaÄŸrı ile birlikte zorbaların hâkimiyeti ve egemenliÄŸi devam edemez ve yerinde kalamaz. Onların düzenleri, kendi koydukları hükümler ve yasalarla insanları insanlara kul yapmak ve Allah’ın insanları özgür kılan yasalarınıyürürlükten kaldırmak ilkesine dayanır! Ä°nsanlar “Âlemlerin Rabbi”neiman ettikleri an, saçma inançlarını halka dayatan Firavun sistemi/sistemleri ayakta kalamaz.
Hakkı ve hakikati delillerle, belgelerle engellemeye güçleri yetmeyen azgın zorbaların ellerindeki yegâne etkili silahları ise, baskıdır, ÅŸiddettir, vahÅŸettir, korkudur, sindirmedir…
Bu durumda müminlere düşen de Hz. Musa ümmetinin dediklerini demektir (7/125-126):“Biz zaten Rabbimize döneceÄŸiz. Sen ancak Rabbimizin ayetleri bize gelince onlara inandık diye bizden öç alıyorsun. Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yaÄŸdır ve Müslüman olarak canımızı al.”
İşte gerçek özgürlüğün doğuşunun ilânıdır bu! Zaten özgürlük; zorbaların zulümlerine, diktatörlerin diktasına karşı akideyle ve imanla üstün gelmekten başka nedir ki?
Firavun’un ileri gelen yandaÅŸları; Hz. Musa (a.s) ve onunla birlikte iman edenlerin bu özgür iradeleriyle sergiledikleri imanlı direniÅŸe tahammül edemediler. Oysa iman edenler ancak küçücük bir topluluktu… Ve Firavun’u, Hz. Musa’ya ve müminlere karşı kışkırtmaya çalıştılar:
“Dediler ki: ‘Musa ile taraftarlarını toplumda fesat/kargaÅŸa çıkarsınlar, seni ve ilâhlarını boÅŸlukta bıraksınlar diye mi bırakacaksın?’ Firavun dedi ki; ‘Hayır! Onların erkeklerini öldürecek, kadınlarını saÄŸ bırakacağız. Onları ezici baskımız altında tutacağız’.”(Ârâf 7/127)
Firavun’un bakış açısına göre yeryüzünde fesat çıkarmak; insanları Allah’ın ilâhlığını kabul etmeye çağırmaktır. Zira böyle bir çaÄŸrı, Firavun’un kendi hâkimiyeti ilkesine yani kavmine ilâhlık etmesi esasına dayanan devlet düzenini ve yönetim sistemini doÄŸrudan iptal etmek anlamına gelir.. Düzeni deÄŸiÅŸtirmek, insanın insana kulluÄŸu ilkesine dayanan mevcut yönetim ÅŸeklini deÄŸiÅŸtirmeye, bu devlet ÅŸekline tamamen zıt bir sistem kurmaya, ilâhlığın insana deÄŸil, Allah’a ait olduÄŸu ilkesine dayalı bir düzen inÅŸa etmeye çalışmaktır. Ä°ÅŸte bu nedenle onlar, Musa ve kavminin Firavun’u ve ilâhlarını terk etmesini ülkede fesat çıkarma olarak gördüler.
Bu her yerde ve her zaman görülen zorbalığın kendisidir. Zulmün bugünkü yöntemleri ve metotları ile yüzlerce, binlerce yıl önceki yöntemleri ve metotları arasında hiçbir fark yoktur!
Hz. Musa gibi Âlemlerin Rabbine çağıran dava erlerinin ise, zalimlere karşı bir tek sığınağı vardır: “Allah’tan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Yeryüzü Allah’ındır. Orayı dilediÄŸi kullarına miras kılar. Akıbet ancak takva sahiplerinindir.” (…) “Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı yok edecek ve sizleri onların yerine geçirip, nasıl davranacağınıza bakacaktır.”(Ârâf 7/128-129)
YENÄ° AKÄ°T
Henüz yorum yapılmamış.