Sosyal Medya

Güncel

Terörle hiçbir mücadele biçimi sonuç alamaz. - Akif Emre

Terörle hiç bir haklı mücadele verilemez. Terör, bedenlerden önce vicdanı ve aklı selimi terörize eder. İnsanlık ufkumuzu rehin alır, kalbi selim sahibi olma hasletini giderir...



Hemen hiç kimsenin bu genel tespitlere itiraz etmeyecek olması terörün topluma kuracağı tuzaÄŸa düşülmeyeceÄŸi anlamına gelmez. 
Zaten bu tespitlerin herkesçe bilinen, açık gerçeklikler olduğu düşüncesi de hakikatin ihmal edilmesine yol açabilir.
Terörle hiçbir mücadele biçimi sonuç alamaz. Terörü kurgulayanların da böyle bir amacı yoktur zaten.
Ama terörün sonuç alabileceği zaaf noktaları vardır.
 
Önce zihinleri, saÄŸlıklı düşünme yetisini ortadan kaldırmayı amaçlar. Bir toplumun kendine olan özgüvenini yitirmesi, teröre benzer ÅŸiddette tepki vermesi istenir. 
 
Aklı selimin kaybolması, öfkenin tüm yapıları teslim almasıyla adalet duygusu yitirilir.
Öfke kabarması öz eleştiriyi de ortadan kaldırır. Terörün gerekçesi olarak sığındığı yanlışlarına ilişkin, 'nerde hata yaptık' sorgulamasını erteletir. Özeleştiri yitimi toplumsal anlamda hakikat ve adalet duygusunun kaybolmasıyla sonuçlanır.
Terörü kurgulayanlar, bir yanda aklı selim sahiplerinin reaksiyoner ve öfkeli kitlelerin önünde sürüklenmelerini hedeflerken diğer tarafta yönetimlerin, kendi konumlarını değerlendirme zeminini yani doğru ile yanlışı ayırt etme ölçüsünü yok etmeye çalışır. Amaç sınıfsal, sekter ya da etnik hamaset edebiyatının körüklenmesi: farklılıklar arasında mümkün olduğunca kan ve nefretin kök salmasıdır.
Görünürde her ne kadar toplumsal gerekçelerden beslense de hatta gerçek sebep bu olsa bile, teröre dönüşen hareketler küresel güç mücadelesinin bir parçası, kullanışlı bir argümanına dönüştükleri daima akılda tutulmalıdır. Ülkelerin siyasal yapılarına müdahaleyi yahut küresel rekabette pazarlık gücünü etkilemeyi hedefler. Terör denilen kullanışlı akıl ve vicdan kararmasının komplo teorilerinin heyecanlı kurgularından daha gerçek bir yanı vardır; o da, kuklayı değil kuklacıyı görerek anlaşılabilir.
 
Uluslararası bir rekabetin acımasız ve bir o kadar da ahlaksız yöntemi olarak terör, sadece hedef aldığı yapılara değil savunduğu davaya da ihanet eder. Şiddet ve tedhişle en fazla propaganda amacı güden, dikkat çekmek amaçlı başvurulan terör eylemleri sınırlı alanlarda ve belli zaman için uygulanan bir yöntem olarak seçen siyasal örgütlenmelere sık rastlanır.
 
Son zamanlarda Ortadoğu'da yaşananlar, Türkiye'de tırmanışa geçen katliam boyutundaki saldırılar bilinen anlamda terör tanımlamasına sıkıştırılamaz. Açık biçimde bu coğrafyanın kanı, canı tarihi pahasına varoluş bilincini imha etmeye yönelik saldırıya dönüşmüştür. Bu yöntem sadece dış politika aracı olmakla sınırlı kalmayıp bu toprakların varoluş kodlarını imha eden, aklı selimi karartan şer ittifakı olarak sahne alıyor artık.
 
Ecnebi acentalar, şiddet ve korku salmanın yanısıra gerektiğinde her tür cinayeti işleyebilecek uygun örgüt, grup ve kişilere kullanım tarihleri doluncaya kadar destek verebilir.
 
Türkiye'nin içine girdiği terör sarmalı hem acil tedbirler almayı, hem de buna zemin hazırlayan gerekçeleri gözden ırak tutmadan çareler üretmeyi gerektiriyor. Öfke ve hamasetin hakim olduğu ortamda yapılacak en büyük yanlış, tepkisel tavırlarla siyasetin rasyonalitesini kaybetmesi, toplumun korku ve endişe psikozuna girmesidir.
 
Dünya denkleminde Türkiye önemli bir öznedir. Ona bu özelliÄŸini kazandıran sadece jeostratejik konumu deÄŸildir. Bunca zaman bu topraklarda olanca kışkırtma ve toplumu terörize eden vahÅŸete raÄŸmen, mesela, bir iç savaÅŸ çıkmamış olması ne devletin basireti ne de toplumun sinikliÄŸinden dolayıdır. Bunun nedeni özellikle can ve kan pahasına terörize eden örgüt görünümlü ithal malı ecnebi taÅŸeronların çözemediÄŸi aidiyet ÅŸuurudur. 
 
Bu aidiyet ve varoluÅŸ imkanı, deÄŸerler sistemi çözüldükçe ortak zemin de ortadan kalkıyor. Memlekette uygulamaya konan modernleÅŸmeci projeler varlık gerekçesini ortadan kaldırıp toplumun deÄŸerler sistemini eksilttiÄŸi oranda her tür teröre uygun hale getiriliyoruz. 
Türkler adına ulusalcılığı temel alan batıcı seküler projeler; tepkisel olarak Kürt ulusalcılığına, İslam dışı dünya görüşlerine savrulan bir toplum mühendisliğine imkan sunuyor.
 
Özellikle 12 Eylül rejiminin işlediği cürümleri bu toplumun ortak tarihinden, dininden sorumlu gösterip ecnebi markaların acentalığını yapan bir terör şebekesi ile karşı karşıyayız. Geçmişin ve bugünün özeleştirisine dayalı aklı selimle yeni siyaset ve dil üretmek oyunu bozmanın yoludur. Küresel oyunu görüp ona uygun stratejiler geliştirmek yerine telaş ve aceleyle intikam söylemine sığınmak tuzağı görmemektir. Teröre teslim olmadan, kurduğu tuzağı bozacak bir vakar ve aklı selime her zamankinden daha çok muhtacız.
 
YENÄ° ÅžAFAK - AKÄ°F EMRE

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.