Sosyal Medya

Güncel

Saadet Oruç: AB'nin eksen kayması

Eksen kaymasından bahsedecek isek de söz konusu olan acı bir tebessümle uzaktan izlediğimiz AB cephesindeki adalet-eşitlik ekseninin kaymasıdır.



Türkiye bir kez daha terör saldırısıyla sarsıldı, 29 ÅŸehit verdi. Ä°stanbul'da terör saldırısını beklendiÄŸi üzere AB yetkilileri ya sessiz kaldı ya da yarım ağızla "üzüntülüyüz", "geliÅŸmeleri takip ediyoruz" açıklamalarında bulundu. Türkiye'nin canını yakan olaylarda AB'nin umursamaz tavrı, Türkiye-AB arasındaki ipleri öteden beri geriyor. GeliÅŸen ve deÄŸiÅŸen duruma göre pozisyon alan Türkiye, daha düne kadar "eksen kayması" eleÅŸtirilerine maruz bırakılmıştı. Görünen o ki asıl AB'nin ekseni kaymış!

Star Gazetesi'nden Saadet Oruç bugünkü "AB’nin eksen kayması" baÅŸlıklı köşe yazısında bu konuyu okurlarıyla paylaÅŸtı. Türk dış politikasındaki onurlu duruÅŸu yadırgayan çevrelerin, Türkiye’nin ekseninin kayıp kaymadığını tartışmaya açtığını belirten Oruç, "Benzeri bir tartışmaya geçtiÄŸimiz günlerde BaÅŸbakan Binali Yıldırım’dan cevap gelmiÅŸti. BaÅŸbakan Yıldırım, “Bu doÄŸal bir ÅŸey deÄŸil mi? Türkiye bölgede karşı karşıya bulunduÄŸu tehditleri, fırsatları ıskalayamaz. Bunu böyle görmek lazım. Biz ‘tek seçenek AB’dir. AB’nin ne zaman gönlü olursa’ diyecek halimiz yok” dediÄŸini hatırlattı.

Tartışmaya bir başka açıdan bakıldığında, dünya dengelerinde bir çizgi değişikliğinin olduğunu belirten Oruç, "Kaynakları azalan, insanoğlu eliyle iğdiş edilen yerküre, sosyal adaletsizlik yörüngesine girmiş durumda. Bu sarsıntı da esasında süper güçlerin adalet terazilerini parçalayıp atmaları nedeniyle gerçekleşiyor.

Ekseni kayan birileri var, Batı dünyasının ekseni kayıyor. Avrupa Birliği ülkelerinin ekseni kayıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı gibi kavramlar, mülteci krizinin kangrenleşmesi tam da Batı cephesindeki eksen kaymasının sonuçları.

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin önemli bir kısmında seçim sürecine girildi. Bu süreçlerde zaten şirazesinden çıkmış olan bu ülkelerden garip işaretler geliyor." tepitinde bulundu.

Saadet Oruç yazısnda şu örnekleri verdi; tespitlerde bulundu...

Fransa eski BaÅŸbakanı Manuel Valls, 2017 yılında yapılacak olan CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri için Sosyalist Parti’den adaylığını açıklarken, vizyonsuzluÄŸunu ve kendi eksen kaymasını da deklere etmiÅŸ oldu. Ne dedi Valls? “Trump’ın Amerika’sı, Putin’in Rusya’sı, Çin ve ErdoÄŸan’ın Türkiyesi ile baÅŸa çıkmak için adayım.”

Kendi partisinin önseçimlerinde bile tek basamaklı bir sonuç alabileceÄŸi konuÅŸulan Fransa BaÅŸbakanı’nın derdi nedir? BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nin Avrupa kıtası dışındaki üç daimi üyesinin lideri ve Recep Tayyip ErdoÄŸan, Valls’i niye rahatsız eder? Elleriyle kağıt üzerinde çizmeye alışık oldukları dengelere milletlerden gelen itiraz, milletlerin tercihi neden Avrupa derebeylerini huzursuz eder? Bu sorular elbette sadece Avrupa deÄŸil, Batı toplumlarının adalet ve eÅŸitlik ekseninden kaymaları ile yanıtlanabilir.

Ya da Almanya’nın Avrupa BirliÄŸi ülkelerinin “iyi polis-kötü polis” oyununda üstlendiÄŸi role ne diyelim?

Neredeyse anayasasına “Türkiye’de darbe karşıtları cezalandırılsın” maddesi ekletmedikleri kaldı. Pratikte darbe karşıtı olup, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a destek veren herkes Almanya cephesinde suçlu statüsünde. Darbe karşıtı mitinglerin yasaklanmasından tutun, oradaki Diyanet Ä°ÅŸleri görevlilerinin suçlu gösterilme çabalarına kadar pek çok olay bunu teyit eder nitelikte. Son olarak da TBMM BaÅŸkanvekili AyÅŸenur Bahçekapılı’ya havaalanında yapılan saygısızlık. Almanya’nın bu absürdlüğünü eksen kayması dışında ne açıklar?

Dünya dengeleri, bölgesel çatışmalar, azalan enerji kaynakları, rekabetin acımasızlaşması gibi unsurlar nedeniyle kesintisiz bir sarsıntı içinde.

Bu çerçevede olan Türkiye’nin ne AB’den ne de diÄŸer iliÅŸkide olduÄŸu güçlerden vazgeçmeden iÅŸbirliÄŸi olanaklarını arttırma çabasıdır.

Eksen kaymasından bahsedecek isek de söz konusu olan acı bir tebessümle uzaktan izlediğimiz AB cephesindeki adalet-eşitlik ekseninin kaymasıdır.

Dünya yüzeyindeki küresel hegemonyaya itiraz ise Türkiye’den gelmektedir. Türkiye’ye ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a yönelik olarak gerçekleÅŸtirilen sayısız operasyonun nedeni de budur... Küresel diktatörlük, mazlum coÄŸrafyaların derdiyle dertlenen bir Türkiye’nin vicdanına operasyon gerçekleÅŸtirmek istemektedir... Tablo bu kadar net.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.