Kürsü
Medeniyetin temeli ne tarımın icadıdır ne de yazının - İbrahim Kiras
Follow @dusuncemektebi2
Ancak “işbölümü”nün icadıyla insanlık medeni gelişmesini gerçekleştirebilmiştir. Durkheim tam olarak böyle demiyor ama dediklerinden bu çıkıyor. Gerçi başka canlılarda da var işbölümü ama işbölümünün faydası üzerine düşünen bir canlı -bildiğimiz kadarıyla!- yok.
Durkheim’a sorarsanız, insanların toplumsal geliÅŸimleri iÅŸbölümü sayesinde mümkün olmuÅŸtur. Dahası iÅŸbölümü insanların topluluk halinde yaÅŸamasını mümkün kıldığı gibi bireysel kimliklerin geliÅŸmesine de zemin hazırlar. Toplum hayatı içinde belirli bir rolümüz olduÄŸu için birey yönümüz geliÅŸir.
Ä°ÅŸbölümü demek özü itibarıyla toplum içinde rollerin dağıtılması demektir. Söylemek bile gerekmiyor ki Durkheim’in sosyolojik iÅŸbölümü kavramının bir tarafta Adam Smith’in, öbür tarafta Marx’ın ve takipçilerinin tartıştıkları dar anlamlı endüstriyel iÅŸbölümü konusuyla çok az ilgisi var.
***
Bizim ilk ve en büyük sosyoloÄŸumuz Ziya Gökalp büyük ölçüde Durkheim’ın izleyicisiydi. Ama bizim millet öyle iÅŸbölümü, uzmanlık gibi ÅŸeyleri pek sevmez. Mesela, “deprem oluyor deprem uzmanları ekranları dolduruyor, savaÅŸ çıkıyor savunma uzmanları çıkıyor ortalığa” diye dert yanan çok kiÅŸi gördüm ben. Bunlar yarı ÅŸaka söylenmiÅŸ olsa da tamamen ÅŸaka olmadığını da biliyoruz maalesef. Ä°ster yarı ÅŸaka ister tam ciddi olsun, uzman görmekten ÅŸikayetçi olan baÅŸka toplum var mıdır, bilmiyorum.
Bu yaklaşımın bir baÅŸka veçhesi de herkesin “her ÅŸeyin uzmanı” olabilmesine imkân vermesi. Yani eÄŸitimin, tecrübenin, kabiliyetin, zekânın gereksiz hale gelmesi… BaÅŸka bir ifadeyle ehliyetin ve liyakatin… Daha vahimi ise uzmanlaÅŸmanın, yani eÄŸitimin ve tecrübenin takdir edilmediÄŸi için geliÅŸememesi. Çünkü “Marifet iltifata tâbidir/Müşterisiz meta zâyidir” demiÅŸ Muallim Naci. Bu sahada söylenmiÅŸ veciz laflardan biri de Ä°ngiliz düşünürü Bertrand Russell’ın: Tüm uzmanların aynı görüşte olmaları, hepsinin yanılmaları anlamına gelebilir…
Şimdi de konuyla ilgili bir okuma parçası... Limancı Hamdi adıyla tanınan Ahmet Hamdi Başar hatıralarında
anlatıyor:
Misak-ı İktisadî kahramanımız
“Ä°zmir Ä°ktisat Kongresi bir de ‘Misak-ı Ä°ktisadi’ kabul etmiÅŸti. Öyle ya, Misak-ı Milli olur da niye Misak-ı Ä°ktisadi olmasın? Fikir doÄŸrudan doÄŸruya Kongre BaÅŸkanı Kâzım Karabekir PaÅŸa’nındır. Ben Kongre kâtipliÄŸini yaptığım için hemen hemen her gün, her saat PaÅŸa ile beraberdim. Ä°lk günden beri PaÅŸa, Kongrenin bir Misak-ı Ä°ktisadi yapmasını isterdi. Bir müsvedde hazırlamış, bana vererek mütalaamı sormuÅŸtu. Åžimdi iyice hatırlayamıyorum; galiba 10-15 madde kadar bir ÅŸeydi. İçinde birtakım öğütler, öğünmeler vardı, ama iktisada ait hiçbir ÅŸey yoktu. ‘Türk yılmaz, Türk çalışır, Türk dinini sever, milletini sever’ gibi marÅŸlara girecek laflar bir araya toplanmıştı. (…) Kendisinin hazırladığı taslakta ufak tefek deÄŸiÅŸiklikler yaptık. Hazırladığımız metin ertesi günü kürsüde okundu. PaÅŸa da bir konuÅŸma yaparak Misak-ı Ä°ktisadi’nin Misak-ı Milli’den daha önemli olduÄŸunu söyledi. Sonunda alkışlar arasında ‘Misak-ı Ä°ktisadi’ kabul edildi ve Kongre kapandı.”
Limancı Hamdi burada Misak-ı Ä°ktisadi’nin 12 maddelik metnini veriyor. Ne kadar ilginç olsa da çok uzun bir metin olduÄŸundan alıntılayamıyorum ama fikir vermesi açısından son maddesi şöyle: “12- Türk kadını ve kocası, çocuklarını iktisadi misaka göre yetiÅŸtirirler.”
Ahmet Hamdi Bey anlatmaya devam ediyor: “Misak-ı Ä°ktisadi kahramanı Kâzım Karabekir PaÅŸa, yarattığı bu eserin kılına hiç kimseyi dokundurtmadı. Kendisi bu maddeleri bana dikte ettirdi; adeta ordu kumandanının emir subayına talimat dikte ettirdiÄŸi gibi. Vakıa itiraza kalktım; böyle misak olmaz dedim, ama, PaÅŸa’ya dinletemedim. Bu sözlerim hiç hoÅŸuna gitmedi. Fakat bazı maddeleri benim deÄŸiÅŸtirdiÄŸim ÅŸekilde aynen kabul etti. Merhum, memleket aÅŸkıyla yüreÄŸi yanan temiz ve son derece çalışkan bir büyüğümüzdü. Hatırası her zaman saygıyla anılacaktır. Hazırladığı Misak-ı Ä°ktisadi, Onun saf emellerini yansıtan bir vesika olarak tarihe geçecektir.”
(Ahmet Hamdi BaÅŸar’ın Hatıraları “Gazi Bana Çok Kızmış!..”, cilt 1, Yay. haz. Murat Koraltürk, Ä°stanbul Bilgi Ãœniversitesi Yayınları, 2007, sh. 150-152.)
Henüz yorum yapılmamış.