Sosyal Medya

Güncel

Türkiye-Rusya: İkili ilişkileri aşan kritik süreç -Beril Dedeoğlu

Türkiye-Rusya ilişkilerinin önce normalleşmesi ardından da gelişmesi yönünde önemli adımlar atılıyor. İlişkilerin geliştirilmesi konusuna kimsenin itirazının olmadığı anlaşılmakla birlikte, normalleşmenin tümüyle sağlanamadığı söylenebilir.



Ä°ki ülke arasındaki iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi öncelikle ekonomik ve ticari konuları içeriyor. Rusya, önce Ukrayna ardından Suriye meselesi nedeniyle bir tür ekonomik sıkıştırılmaya maruz kalmış durumda. Ayrıca, savaÅŸ içinde doÄŸrudan yer almanın maliyetini de kaldırıyor. Bu koÅŸullara bir de Avrupa’nın ekonomik sorunlarını çözememesiyle ortaya çıkan koÅŸullar ve Trump dalgası eklenince, Rusya’nın yeni çıkışlar araması doÄŸal.

Benzer durum Türkiye için de geçerli olduÄŸundan iki ülkenin kalıcı ekonomik iliÅŸkileri geliÅŸtirmek için çaba sarf ettikleri söylenebilir. DoÄŸal olarak bu çerçevede Rusya’nın önceliÄŸi, elinde en çok olanı deÄŸerlendirme biçiminde, yani ekonomik iliÅŸkilerin temasını enerji oluÅŸturuyor.

Ancak enerji konusu, sadece ekonomik ve ticari deÄŸil, stratejik iliÅŸkileri de belirleyen bir konu.

Rusya’nın derdi Avrupa’yla

Enerjinin taraflar açısından stratejik anlamı, enerji yollarının geçiÅŸ güzergahları ve varacakları noktalarına dayanıyor. En geliÅŸmiÅŸ ülkelerin en fazla enerjiye ihtiyacı olduÄŸu düşünülürse, güzergah konusunun en fazla Rusya ile Türkiye’nin Avrupa iliÅŸkileri bakımından belirleyici. Öte yandan Türkiye’nin bundan bağımsız olarak “yumurtaların tümünü aynı sepete koyma” meselesi de söz konusu.

Türkiye, enerji konusunda tek taraflı bir bağımlılık iliÅŸkisine girmeyi tercih etmese de, Rusya ile bu konudaki yakınlaÅŸmasının Avrupa-Türkiye iliÅŸkilerine etki edebilecek yanlarını deÄŸerlendirmeye çalışıyor. Ancak sorun ÅŸu ki, Avrupa ülkelerinin bazıları, mesela Almanya, bu konunun Türkiye-AB iliÅŸkilerini belirleme kapasitesine ulaÅŸmasını istemiyor. Zira, enerji konusu Avrupa’nın güney ekseni ile Türkiye’nin yakınlaÅŸmasına ve Almanya-Rusya iliÅŸkilerinin stratejik geliÅŸme ihtimalinin düşürmesine yol açıyor.

Rusya, Ukrayna ve hatta Kafkaslardaki Almanya politikalarını, bir anlamda Türkiye ile yakınlaÅŸarak tehdit ediyor; Almanya ise gücü Rusya’ya yetmediÄŸinden kavgasını Türkiye üzerinden veriyor.

Türkiye’nin gözü Avrupa’da

Bu sürecin taşıdığı bazı riskler var. İlki, henüz Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesinin sağlanamamış olması. Bunun nedeni, Suriye konusu. Suriye konusunu Rusya tek başına belirleyecek bir kapasiteye ulaşmış gibi gözüküyor, dolayısıyla Türkiye de sınır güvenliği ve sınıra yakın bölgelerde kimlerin yaşayacağı konularını Rusya ile görüşmek durumunda.

Rusya ile karşı karşıya gelmekten imtina ederken Ä°ran ile de karşı karşıya gelme olasılığının bertaraf edilmesi gerekiyor. Öte yandan NATO üyesi olan ve Suriye konusunda baÅŸta ABD olmak üzere NATO ülkeleriyle koordinasyonu da sürdüren bir Türkiye söz konusu. NATO, DoÄŸu Avrupa’da Rusya’yı sıkıştırmaya devam ediyor; Rusya ise Bulgaristan’daki gibi “kendi yanlısı” hükümetlere el veriyor. Dolayısıyla aslında Rusya ile Avrupa karşılıklı olarak birbirlerini çevreleme siyaseti güderlerken ABD bu durumdan katiyen rahatsız gözükmüyor.

Bu manzarada Türkiye’nin tutumu oldukça belirleyici. Atılan her adım iki taraftan birinin çevrelenmesine hizmet ediyor. Avrupa Türkiye’yi kazanmak yerine sürekli itince, aslında kendi çevrelenmesine su taşımış oluyor; ancak bunun sorumluluÄŸunu Türkiye’ye yüklüyor. Türkiye ise, esas amacının bu olmadığını, Avrupa’nın parçası olmak istediÄŸini ispatlayacak adımları atamıyor; sonuç ise en fazla Putin ile Trump’a yarıyor.

STAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.