EÄŸitim
Hakim milletlerle mahkum milletler arasındaki fark terazide bir dirhem farkıdır. O da yetişmiş insan unsurudur Ahmet Taşgetiren
Yetişmiş insan farkı, bilgi farkı, kalb ve dimağ farkı olarak da ifade edilebilir.
EÄŸer Osmanlı’nın çözülüş dönemine girdiÄŸi zamandan beri “Kaht-ı rical – Adam kıtlığı”ndan söz ediyorsak, eÄŸer dertli yürekler 100 yıl önce “Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmiÅŸiz...”gibi “Donanma ordu yürürken muzafferen ileri / Ãœzengi öpmeye hasretti Garb’ın elçileri”gibi hasret yüklü mısralar yazıyorsa, dimaÄŸlarda – gönüllerde bir ÅŸeyleri kaybetmiÅŸ olmamızdan ve onun devlet – toplum hayatına yakıcı gerçekler halinde yansımış bulunmasından kaynaklanıyor.
İstesek de istemesek de dünya ile temas halindeyiz ve bu, normal zamanlarda yarış halinde, anormal boyutlara gidildiğinde de savaş halinde ete kemiğe bürünüyor.
Bilgi ve kiÅŸilik donanımı, neticeleri belirleyen önemli unsurlar. Ä°man, coÅŸku, bilgi ile donanırsa yarışta – savaÅŸta daha olumlu neticeler almak mümkün. Top dökeceksiniz, gemileri karadan yürüteceksiniz, bunu saÄŸlayacak araçları üreteceksiniz vs...Dara düşerseniz, çocuÄŸunuzun kundağı ile mermileri de sararsınız, ama dara düşmemeye çalışmak önceliklidir. Zaaf içinde gözükmek, düşmanın iÅŸtahını artırır. Sulhu salah istiyorsak, cenge hazır olduÄŸumuzun bilinmesi lazımdır.
Konuyu eÄŸitime getirmek istiyorum.
Salı günü Antalya’da, Orta Öğretim Genel Müdürlüğünün düzenlediÄŸi bir toplantıya katıldım. 2 bin okul müdürünü orada toplamışlar, orta öğretimin sorunlarını görüşüyorlar. Beni de hem 15 Temmuz’u anlatmak hem eÄŸitim üzerine düşüncelerimi almak için davet ettiler. 900’e yakın okul müdürüne ve Milli EÄŸitim Ãœst Yöneticilerine hitap ettim. Ayrıca MüsteÅŸar Yardımcısı Muhterem KurtBey dahil üst yönetim kadroları ile özel sohbetlerimiz oldu.
Orada da eÄŸitim “Bir dokun bin ah iÅŸit”ekseninde görülüyor. Benim eÄŸitimle ilgili dertlerimin paylaşıldığını görmek, beni sevindirmedi. Tabii ki arayış var, çözüm iradesi var, gayret var...
Ben de “Bu iÅŸ Türkiye’nin geleceÄŸini inÅŸa davasıdır,dedim. 18 milyon çocuk – genç var emek vereceÄŸimiz ve geleceÄŸin Türkiye’sini taşıyacak kıvamda yetiÅŸtirmemiz gereken. Onların bir tekini bile ıskartaya çıkaramayız. Bir tekinin bile üstüne çizgi çekemeyiz. CumhurbaÅŸkanımızdan BaÅŸbakanımıza, Milli EÄŸitim Bakanımıza, Milli EÄŸitim müdürlerine, öğretmenlere, velilere kadar herkesin uykusunun kaçması lazım.”
BaÅŸbakan, ihracatçılara,“Ä°hraç edeceÄŸimiz ürünlere bilgi yüklememiz, katma deÄŸerini artırmamız lazım”diyor. Bilgi demiri altına çeviriyor, domates tohumunu altın deÄŸerine yükseltiyor... Bir cep telefonu için 1 ton domates üretmeniz gerekiyor.
Çocuklarımızın özgül ağırlığını nasıl yükselteceğiz?
Ä°slam dünyasının özgül ağırlığını nasıl BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini tartacak hale getireceÄŸiz? Dünyanın 5’ten Büyük olduÄŸunu nasıl gerçeklik haline getireceÄŸiz?
OECD’nin PÄ°SA Raporu saçımızı önümüze dökmüş bulunuyor. Ben Antalya’da eÄŸitimcilere konuÅŸurken o bilgi bana ulaÅŸmamıştı. Matematik, Fen Bilimleri ve Okuma alanında, 35 OECD ülkesi arasında sondan ikinci olmuÅŸuz. 2012’nin bile gerisine düşmüşüz.
Ne demeli?
Antalya’da dedim ki “Çocuklarımız on binler halinde sınavlarda sıfır çekmemeli.”
Hadi tamamlayalım: Çocuklarımız PİSA denemelerinde sondan ikinci olmamalı. Yani dökülmemeliyiz.
2023, 2053, 2071... Ufuklarımız... Bu ufuklar, dünyada Türkiye’ye yüksek bir paye saÄŸlamak için önümüze konuluyorsa, bu ancak, cansiperane bir tırmanma iradesiyle olur. İçi dolu bir seferberlik... Devletin tepeden tırnaÄŸa bütün üniteleriyle katılacağı bir seferberlik... Neredeyse kurtuluÅŸ savaşı verir gibi... Ben çaÄŸrımda ısrarlıyım: Bence Sayın CumhurbaÅŸkanı’nın en tarihi önderliÄŸi, eÄŸitim alanındaki seferberliÄŸe önderlik ile olacak.
STAR
Henüz yorum yapılmamış.