Var mı İslam Toplumu diye bir şey... - Sibel Eraslan

GençliÄŸimiz bu kavramları tarif etmek gayretiyle geçti. Tarif etmek, sadece düşünsel, kuramsal performanstan ibaret deÄŸildi bizler için. Ä°slam Toplumu, Ä°slam Dünyası, Ä°slam Alemi kavramları sırf akademiye sırf edebiyata veya sivil topluma ait mevzular deÄŸildi. Harekettiler aynı zamanda. Sabitesi Ä°slam’dı, lakin muharrik kavramlardı bunlar. Ä°ÅŸlevsel içerikleri vardı. Her devirde, vaktin koÅŸullarıyla ahengini yeniden kompoze eden, hassasiyetlerini devrin ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçiren, duraÄŸan deÄŸil müteyakkız içeriklerdi “Ä°slam Toplumu” da “Ä°slam Dünyası” da “Ä°slam Alemi” de... SaygıdeÄŸer bir geçmiÅŸin ve kaideler üzerinden intikal etmiÅŸ kudretli bir geleneÄŸin içinden tevarüs edilmiÅŸ olsalar da... DonmuÅŸ, kapısını kapatmış, miadı dolmuÅŸ, rafa kaldırılmış, taziyeden ibaret kalmış, yaÅŸayan günün meselelerine sağır, soruları cevapsız bırakan birer nostalji deÄŸildi bu kavramlar...

İslam Toplumu diye bir şey vardı.

İslam Dünyası diye bir şey vardı.

İslam Alemi diye bir şey vardı.

Ve kalbi atardı, hayatı vardı, canlı bir karşılığı bulunurdu bu ifadelerin. GençliÄŸe aitti bu kavramların muharrik tarifi, Ä°slam gençliÄŸinin asra dair çabası, hassasiyeti, yöneliÅŸleri, iradesi ve eylemliliÄŸi kurardı içeriÄŸi...

Åžeyh Ahmet Yasin’in ifadesiyle; Afganistan’daki Cihad ve Filistin’deki Ä°ntifada’lar baÅŸta olmak üzere, hayata tekabül eden gerçekliÄŸi vardı Ä°slam Toplumu’nun. Dr. Seyyid Kutub’un ifadesiye; Ä°slam Dünyası, birbiriyle ancak kardeÅŸ olan Ä°slam halklarının sınır ötesi manada buluÅŸtuÄŸu, buluÅŸması gereken bir satıhtı. Ä°slam Alemiyse, Prof. Esat CoÅŸan’ın ifadesiyle; mevcut Müslümanlarla müstakbel Müslümanların güzel ahlaka örnek olmak hedefiyle yan yana durduÄŸu büyük bir kainat çatısıydı, kimseyi dışarıda bırakmayan... Bu adamların üçü de ÅŸehit oldu. Farklı toplumlarda, farklı sosyal hikayelerin içinden gelmiÅŸlerdi, birisi öğretmen diÄŸer ikisi akademisyendi. Dünya gözüyle aynı masada oturmadılar, sohbet etmediler, su içmediler, ÅŸakalaÅŸmadılar. Ama gençler olarak biz onları aynı masada okuduk, aynı masada konuÅŸtuk, aynı masada misafir ettik. Ä°slam Toplumu vardır dedik, iÅŸte biziz dedik. Ä°slam Dünyası vardır dedik, iÅŸte buradayız dedik. Ä°slam Alemi vardır dedik, inandık ve sevdik ve hizmetine talip olduk...

Hamaset miydi bütün bunlar... Kandırmaca mıydı koskoca Afgan cihadı. Filistin’de halen süren Ä°ntifadalar. Bosna’da, Çeçenistan’da, Filipinler’de, Patani’de verilen haysiyetli varoluÅŸ kavgaları. Neydi. Nasıldı. Niçindi. Ve Halep gözlerimizin önünde ölürken, Ä°slami Hareket niye sessiz, niçin çaresiz, nasıl darmadağınık...    

Halep yanarken, Halep biterken, çocuklar, kadınlar, güçsüzler, ölüm ablukasında tek tek söndürülürken... Neredeyiz biz? Ellerimiz var ama tutup çekemiyoruz Halepli çocukları ateÅŸ çemberinin içinden. Ayaklarımız var ama yürüyüp varamıyoruz mazlumların ah’ına... Gözlerimiz var ama mazlumu görmüyor, kulaklarımız var ama mustazafı iÅŸitmiyor... Ve kalplerimizde ağır mühürler. Her ÅŸey biz hayattayken oluyor. Gözlerimizin içine baka baka veriyor son nefeslerini Halep’teki çocuklar...

“Ãœrkütücü Hüzün” deyince, bir Srebrenitza vardı zihinlerimizde, ölümün ve soykırımın ibretlik mezar taşı kesilen kan çanağından kıpkızıl bir Srebretnitza...

Halep’tense, ah Halep’ten, bin Srebrenitza geçiyor...

Ölüm ve soykırım hadiseleri herhangi bir ibretlik sonuç doğurmuyor. Ve bir mezar taşı bile yok, olmayacak ölenlerin, yaslarını tutacak kimseleri de kalmadı yeryüzünde Haleplilerin...

Sanki Kuranı Kerim kalkmış yeryüzünden, sırra kadem basmış ayetler, unutmuÅŸ ezbere bildikleri sureleri cümle hafızlar... Sadece toplanıp istiÅŸare ediyor büyük devletler. En fazla yardım gönderiyor en çok üzülenler Halep’e ve gıyabi namazlar üzerine gıyabi namazlar kılıyoruz aÄŸlayarak... Ve bize vakit kaybettirenler: Birbirinin ayaklarını kaydırmakla uÄŸraşırken danışmanlar, korkak ve sinik siyasetçiler, komik kuklaları andıran sivil toplumcular, kıran kırana mezhep savaşına girmiÅŸ vaizler, aklını kan grubuyla bozmuÅŸ genetikçiler...

Halep gözlerimizin önünde sönüyor...

STAR