Sosyal Medya

Coğrafyamız

Sisi, Körfez ülkeleri ile bozulan ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor

Sisi'nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti, darbe yönetime güçlü destek veren, ancak son dönemde Kahire yönetiminin farklı dış politika tercihleri nedeniyle bozulan Mısır-Körfez ilişkilerinin onarılması açısından kritik önem taşıyor.



AA'nın Kahire muhabiri Aydoğan Kalabalık'ın haberi:

Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ilişkileri, üçüncü eksen olarak bilinen Suudi Arabistan ile her zaman bağlantılı oldu. Mısır ve Suudi Arabistan arasında yaşanan iniş ve çıkışlar, BAE-Mısır ilişkilerini de doğrudan etkiliyor. Sisi'nin BAE ulusal bayramı vesilesiyle Abu Dabi'ye yapmış olduğu resmi ziyaret, özellikle Suriye konusundaki farklı siyasi tercihler nedeniyle gerilen Riyad-Kahire ilişkilerinin onarılmasında, BAE'nin arabuluculuk rolü üstlenebileceği ihtimalini de akıllara getirdi.

20161201_2_20457723_16567749_Web

BUZLARI ERİTME ÇABASI

Nitekim Mısır basını ve siyaset kulislerinde yer alan yorumlarda, Sisi'nin BAE temasları, Kahire ve petrol zengini Körfez ülkeleri arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak nitelendiriliyor.

Ziyaretle ilgili yapılan resmi açıklamalarda ifade edilen “KardeÅŸ ülke ile ikili iliÅŸkilerin daha da geliÅŸtirilmesi, ekonomik iÅŸbirliÄŸi ve BAE'nin Mısır'a zor günlerinde yaptığı maddi destek” gibi rutin diplomatik cümleler, Sisi'nin BAE temaslarının arkasındaki asıl hedefi gizleyemiyor.

Mısır cumhurbaÅŸkanlığı resmi sözcüsü Ala Yusuf “Ziyaret iki ülke arasında devam etmekte olan koordinasyon ve istiÅŸare konuları çerçevesinde yapılmaktadır” demiÅŸ olsa da, Mısır parlamento kulislerinde, ziyaretin asıl hedefinin “Suudi Arabistan ile Mısır yönetimleri arasındaki buzların BAE aracılığı ile eritilme giriÅŸimi” olduÄŸu konuÅŸuluyor.

”ARABULUCULUK İÇİN EN UYGUN BAÅžKENT ABU DABÄ°”

Mısır parlamentosu Arap işleri komisyonu başkanı Ahmed İmbabi'ye göre ziyaret, Kahire ile Riyad arasında bölgesel konulardaki görüş ayrılıklarını gidermeye yönelik önemli bir adım niteliğinde.

Mısırlı bazı entelektüeller, Sisi ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz arasında, Abu Dabi'de bir görüşme yapılacağını dahi öngörüyor, daha doğrusu temenni ediyor. Cumhurbaşkanlığı eski sözcüsü Ahmed el-Müselmani, BAE ulusal bayramı kutlamalarına Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in de katılacağını hatırlatarak, Sisi ve Selman'ın Abu Dabi'de ikili bir zirve düzenleyeceğini söyledi.

BAE'de yönetimine yakın çevreler de benzer beklentileri dile getiriyor. Ülkedeki karar mercilerine yakınlığıyla bilinen BAE'li siyaset bilimci Abdulhalik Abdullah, AA'ya yaptığı değerlendirmede, Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölgenin iki büyük ülkesi arasındaki görüş ayrılıklarının giderilmesi konusunda, Abu Dabi'den daha etkili başka bir başkent olmadığını söyledi.

MISIR-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİNDE GERGİNLİĞİN ARKA PLANI

Geçen nisan ayında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in Mısır'a düzenlediği 3 günlük resmi ziyaret çerçevesinde imzalanan protokoller gereği, Kızıldeniz'deki Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a bırakılması, Mısır'ın Riyad başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle ilişkilerindeki zirve aşamasını temsil ediyordu. Ancak Rusya ve rejim güçlerinin Ekim ayında Halep'e düzenlediği şiddetli saldırılarla beraber, Riyad-Kahire hattında da ipler gerilmeye başladı. Halep'teki bombardımanla ilgili olarak Mısır'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Rusya'nın Suriye ile ilgili karar tasarısına lehte oy kullanmasıyla, ilişkiler kopma noktasına geldi. Mısır'ın Rus tasarısı lehinde oy kullanması, Suudi Arabistan'ın BM daimi üyesi tarafından "Acı verici" olarak nitelendirildi.

Mısır'ın bu tutumu karşısında Suudi Arabistan yönetiminden resmi düzeyde tepkiler gelmese de, Cemal Kaşıkçı gibi yönetime yakın isimler, Kahire'nin tercihinden duydukları hayal kırıklığın ifade ettiler. İlişkilerin ne ölçüde bozulduğunun somut bir tezahürü olarak Suudi Arabistan, devlet petrol şirketi ARAMCO tarafından Mısır'a yapılan petrol sevkiyatını durdurduğunu açıkladı.

Her ne kadar Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki krizin kamuoyuna yansıyan tarafı Halep tasarısı ve petrol tedariki olarak görünse bile, ortaya çıkanların buzdağının görünen kısmı olduğu yorumları da yapılıyor.

Geçen hafta Sisi'nin Portekiz'de “Suriye ulusal ordusunu desteklediÄŸi” ÅŸeklindeki açıklaması, kamuoyunda Esed'i desteklediÄŸi ÅŸeklinde anlaşıldı. Açıklamadan bir gün sonra ise Hizbullah'a yakınlığı ile bilinen, Lübnan'da yayın yapan Es-Sefir Gazetesi “Mısır'ın kasım ayında Halep askeri üssüne 18 askeri pilot gönderdiÄŸini” yazdı.

Her ne kadar Mısır askeri ve resmi kaynakları Es-Sefir'in iddiasını yalanlasa da, Suriye konusunda Mısır ve Körfez ülkeleri arasında kamuoyuna yansımayan daha başka ihtilaf konularının bulunduğunu da gösteriyor.

Sisi yönetiminin, ülkedeki ekonomik kriz koşullarında çok daha önemli hale gelen dış yardımların devamını sağlamak için Suriye, Yemen ve İran gibi ihtilaflı konularda, siyasi yönelimlerini Körfez'in eğilimleriyle uyumlu hale getirip getirmeyeceği ise henüz bilinmiyor.

"KÖRFEZ'DE PARA PİRİNÇ GİBİ"

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, özel kalem müdürü Abbas Kamil ve Askeri Konsey Üyesi Mahmut Hicazi'nin katıldığı Şubat 2014'te gerçekleşen bir toplantıdaki konuşmaların ses kaydı Şubat 2015'te ortaya çıkmıştı.

Burada Sisi, Körfez'den istenecek paraları şöyle anlatıyordu:

"Körfez ülkeleri liderleri kendi ülkelerinin bütçelerinin üzerinde dev paralara sahip... 10 milyar dolar istiyoruz... Bir 10 milyar Birleşik Arap Emirlikleri'nden, bir 10 milyar da Kuveyt'ten... Ordu hesabına geçecek 10 milyar dolara ihtiyaç duyuyoruz. Paralar Merkez Bankası'na girecek ve 2014 yılının hesabı kapanmış olacak."

Sisi'nin bu sözleri üzerine Abbas Kamil gülüyor, Sisi ise, "Niye gülüyorsun amcam? Para onlarda pirinç gibi" diyordu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.