Amerika'da din hürriyetini elimize aldık

Amerika'nın yeni başkanı Donald Trump, seçim vaatlerinde Amerika'daki bazı camileri kapatabileceğini söylemişti. Kampanyasını açıklarken yaptığı ilk mitinginde ülkedeki Meksikalılar ve göçmenlere yönelik nefret ifadeleri kullanarak sınıra duvar öreceğini bildiren Turmp'ın, en son açıklamasının hedefinde Müslüman toplumu yer almıştı. Peki seçimlerden sonra ne oldu? Hala bu söylemlerin ABD'da bir karşılığı var mı? Amerika'da yaklaşık 2 bine yakın cami ve yurt çalışmalarını sürdüren Amerika Müslümanlar Birliği Başkanı Mustafa Yılmaz ile görüşerek hem ABD'deki çalışmalarını hem de Trump döneminde ABD'deki Müslümanları hangi tehlikelerin beklediğini konuştuk. Amerika'da cami cemaatlerinin gün geçtikçe artarak çoğaldığını söyleyen Yılmaz, "Amerika'nın ilk göçmenleri dini baskıdan kaçan Avrupalılardı. Bu yüzden Amerikan kültüründe din hürriyeti büyük önem arzediyor. 2000'li yıllara kadar Amerikan halkının İslam'a bakışı oldukça olumluydu. Fakat sonrasında yaşanan hadiseler bu bakışı değiştirmişti. Biz de oluşan bu algıyı çalışmalarımızla kırarak din hürriyetini tekrar elimize aldık. Camilerin kapatılması mümkün değil" diyor.

Amerika'nın birçok şehrinde camiler açıldı. Çalışmalar nasıl gidiyor?

Amerika Müslümanlar Birliği olarak Kuzey Amerika'da yaşayan Müslümanların çocuklarının dînî eğitimleri başta olmak üzere bütün millî ve manevi ihtiyaçlarını karşılamayı kendimize vazife edindik. Bu çerçevede Amerika ve Kanada'dan bizlere gelen cami ve kurs açma taleplerini değerlendirip imkanlar nisbetinde cevap vermeye çalışıyoruz. Tabii ki bu konuda Allah-ü Teala'nın (c.c.) yardımı ve bölgemizdeki Müslümanların her türlü maddi ve manevi yardımları geçmişte olduğu gibi gelecekte de dayanağımız olacak.

CEMAAT ARTARAK ÇOĞALIYOR

Amerika Müslümanlar Birliği olarak Kur'an-ı Kerim dersleri, cuma sohbetleri gibi birçok buluşmaya önayak oluyorsunuz. Bu tarz çalışmaları yürütmek zor oluyor mu?

Açıkçası bazı zorlukları oldu. Halkın çalışma şartlarının zorluğu, çalışma vakitlerinin düzensizliği ve tabii ki günümüz Müslümanlarının müzmin hastalığı, dini ihtiyaçların maddi ihtiyaçlar kadar önemsenmemesi gibi. Bununla beraber insanlar maddi refahın manevi açlığı doyurmadığını farkettiklerinde camilere geliyor. Hem çocuklarını gönderiyor hem de kendileri geliyor. Cemaatimiz ve talebelerimiz her gün artarak çoğalıyor.
 

Cami açılışı ve dini dersleri başlattığınızda Amerika halkından nasıl tepkiler aldınız?

Amerika'nın ilk göçmenleri dini baskıdan kaçan Avrupalılardı. Bu yüzden Amerikan kültüründe din hürriyeti büyük önem arzediyor. Bugüne kadar açtığımız hizmet merkezlerinde herhangi olumsuz bir tepki almadık. 2000'li yıllara kadar Amerikan halkının İslam'a bakışı oldukça iyiydi. Din özgürlüğünü önemsiyorlardı. Bu tarihten sonraki hadiseler bakışı değiştirdi. Bunun en iyi örneği de 11 Eylül olaylarıydı.Biz de bu bakış açısını eski haline getirmeye çalışarak din hürriyetimiz sağlamlaştırıyoruz. Amerika'da din özgürlüğünü biz elimize aldık. Camiler de bizden soruluyor.

Amerika'da İslam'a bakışın eski haline gelmesi için neler yaptınız?

Müslüman bireyler olarak bizlerin yapacağı şeyler de var. Dinimizi gereği gibi yaşamak, doğruluğumuzla, iyi komşuluğumuzla, örnek ahlakımızla kendi çevremizi İslam'a karşı olumlu hale getirebiliriz. Tabii bunun tersi de mümkün. Bir Müslümanın yanlış intiba bırakarak insanları İslam'dan soğutması da büyük bir vebaldir. Bu yüzden biz de çevremizdekileri İslam'a ısındırmak için örnek oluyoruz.

YETÄ°ÅžMÄ°Åž DÄ°N ADAMLARI ARANIYOR

Verilere göre Amerika'da iki binden fazla cami var. Amerikalı Müslümanlar en çok neyden şikayetçi? Ne istiyorlar?

Bu cami ve mescidlerin birçoğu imamları olmadığı için sadece Cuma namazı için açılıyor ve bir dahaki Cuma'ya kadar kapısına kilit vuruluyor. Maalesef birçok İslami kuruluş gazete ve dergilere ilanlar vererek, hatta pazarlık yaparak yüksek maaşla imamlar bulmaya çalışıyor. Amerikalı Müslümanların en çok ihtiyaç duyduğu şey yetişmiş din adamıdır. İnsanlar bir şekilde biraraya gelip cami-mescid açabiliyor ama maalesef din adamı yetişmiyor. Bizler Amerikan Müslümanlar Birliği olarak çocuklarımızın okul eğitiminin yanında din eğitimine de büyük önem vererek gelecekte bu camileri dolduracak cemaat ve cemaatin önüne geçecek din adamları yetiştirme gayretindeyiz. En büyük önceliğimiz budur. Fakat bu da kalıcı bir çözüm değil. Hocalar burada doğan, büyüyen ve buranın dilini konuşan nesle hitap edebilmeli. Yani bu kültür içinde yetişen din adamları Amerikalı Müslüman çocukları daha iyi anlar ve onları geliştirebilir. Aksi halde ilk kuşaktan sonra camilerimiz boş kalır.

Başkanlar göreve geldikten sonra yumuşuyor

Barack Obama başkanlığında yürüttüğünüz bu cami ve dini çalışmalarında sıkıntılar yaşadınız mı?

Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bizler yaptığımız çalışmalarda insanlara ve insanlığa hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. Herhalde şu ana kadar bir yanlışımız olsaydı bir müdahele olabilirdi. Fakat tam aksine Amerikalı yetkililer Müslüman cemaatle buluşmak için bizim camilerimizi seçmişlerdir.

Çalışmalarınızı Cumhuriyetçi Donald Trump döneminde de yürütebileceğinizi düşünüyor musunuz?

Öyle ümit ediyoruz. Şu an kesin bir şey söyleyebilmem mümkün değil.

Trump'ın seçimler sırasında "Başkan olursam bazı camileri kapatacağım" vaadinde bulundu. Bunun için neler söylersiniz? Mümkün olur mu?

Amerikan başkanlarının seçim konuşmalarındaki sertlikleri göreve geldiklerinde, yüklendikleri görevin ağırlığı ve hassasiyetiyle olsa gerek, umumiyetle yumuşar. Bir Amerikan başkanının durup duruken camileri kapatmayacağını düşünüyoruz, bu mümkün değil.

Medyaya rağmen İslam'ı seçiyorlar

Camilere en çok kimler gidiyor? Etnik grupların farklılığını görüyor muyuz?

Amerikan halkındaki etnik çeşitlilik Müslüman gruplarda da mevcut. Her renkten, ırktan, milletten Müslümanlar camilere geliyor. Her ne kadar her millet kendi dilinin konuşulduğu camiyi tercih etse de bütün camilerde az veya çok cemaat çeşitliliği var.

Amerikalı olup sonradan etkilenerek İslamı seçenler oldu mu?

Amerikalılar'dan İslamla şereflenen çok insan var. İslamı araştırıp gelenler, evlilik dolayısıyla Müslüman olanlar var. Medyadaki menfi görüntüye rağmen insanların İslam'ı seçmesi bizleri bir hayli sevindiriyor.