Sosyal Medya

Güncel

Yıldırım: İlk gün olduğu gibi bugün de hep beraberiz

Başbakan Yıldırım, "Kayseri'de AK Parti hareketini başlatan bütün yol arkadaşlarımız burada. Hep beraberiz, buradayız, tıpkı ilk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana, birlikte hep beraberiz" dedi.



BaÅŸbakan Binali Yıldırım, CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan ve 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül ile Kayseri'de, Abdullah Gül Ãœniversitesi YerleÅŸkesi içerisindeki CumhurbaÅŸkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi açılış törenine katıldı. BaÅŸbakan Yıldırım, müze ve kütüphanenin, Kayseri'nin sanayi, ticaret ÅŸehri olmasında büyük katkısı olan Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Kampüsü'nde açılıyor olmasının ayrıca önemli olduÄŸunu dile getirdi. Cumhuriyetin ilk tesislerinden biri olan fabrikanın yıllarca Türkiye'nin kalkınması ve sanayileÅŸmesi için hizmet ettiÄŸini belirten Yıldırım, bugün de bir baÅŸka ÅŸekilde milletin hizmetinde olduÄŸunu ifade etti. 

"Bu durum Cumhuriyet kurumlarının devamlılığının da bir göstergesidir. Bu kesintisiz hizmet anlayışını, bu devamlılık zihniyetini, mensubu olduğumdan gurur duyduğum AK Parti'de de görmek mümkündür. İşte şu an saygı değer Cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan burada ve işte kendileriyle ilk günden itibaren yol arkadaşlığı yapan AK Parti hareketi iktidarında başbakan, cumhurbaşkanı görevi yapan Sayın Abdullah Gül Bey burada, diğer bütün yol arkadaşlarımız burada. Kayseri'de AK Parti hareketini başlatan bütün yol arkadaşlarımız burada. Hep beraberiz, buradayız, tıpkı ilk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana, birlikte hep beraberiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "AK Parti bir vefâ hareketidir" ifadesini kullandığını hatırlatan Yıldırım, "İşte bu tablo da bir kez daha bu sözlerinizin bir teyididir. Allah'a hamdolsun, Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi dâim eylesin" dedi.

"Adeta ayaklı bir kütüphane olarak biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise konuşmasında, 11. Cumhurbaşkanı Gül'le üniversite yıllarından beri yol arkadaşı olduğunu vurgulayarak, "Sayın Abdullah Gül'ü bilimsel çalışmalarının yanında kültür ve medeniyet hayatımıza dâir okumalarıyla adeta ayaklı bir kütüphane olarak biliyoruz" diye konuştu.

"1997 yılı bizim için yeni bir kırılma noktası oldu"

"Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz AK Parti'nin kuruluşundan çok öncesine, 1960'lı yıllara kadar uzanır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği çatısında başlayan fikri ve şahsi hukuklarının, Gül'ün akademik hayatı ve İslâm Kalkınma Bankası'ndaki çalışmaları boyunca da sürdüğünü belirtti.

Erdoğan, Gül'le siyasi yol arkadaşlığının ise, Gül'ün milletvekili adayı olduğu 1991'den itibaren başladığını ve kesintisiz devam ettiğini anlattı.

"Kendimizi çok partili siyasi rejimin özgürlük ve kalkınma tecrübesiyle 1960 darbesinin vesayeti arasında yolunu bulmaya çalışan bir Türkiye'nin tam ortasında bulduk. Bir yanda gönüllerimizi coşturan dava ve aksiyon adamlarının diğer yanda gelişmeyi, büyümeyi hedef gösteren; bunun için de siyasetin yolunu işaret eden büyüklerimizin telkinleriyle beslendik. Hem gönlümüzü hem zihnimi zenginleştirecek hangi kaynağı bulursak ondan faydalanmanın yollarını aradık. 1980 darbesi bu arayışımızı durdurmak bir yana daha üst seviyelere çıkardı. Darbelere karşı direnmenin yolunun da bu olduğunu gördük. 1991 seçimlerinden itibaren işaretleri görülmeye başlanan, 1995 seçimlerinde adeta patlama yapan başarılarımızın gerisinde böyle bir emek, böyle bir vizyon vardı. Siyasetin dikensiz bir gül bahçesi olmadığını da bu süreçte attığımız her adımda gördük, yaşadık. 1997 yılı bizim için yeni bir kırılma noktası oldu. Kırılma derken yanlış anlaşılmasın. Bu süreçte gönlümüz kırıldı ama milletimizle olan bağımız, daha önce hiç olmadığı kadar güçlendi. Bugün 2023 hedeflerine sahipsek, hedeflerimize ulaşmak için ümit varsa geçtiğimiz 14 yıldaki başarılarımız sayesindedir."

"Abdullah Gül kardeşim..."

"Refah Partisi'nin ardından Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra kendisinin de aralarında bulunduÄŸu bir grup arkadaşımızla AK Parti'nin kuruluÅŸ çalışmalarını gerçekleÅŸtirdik. Abdullah Gül kardeÅŸim AK Parti'nin kuruluÅŸunda ve iktidara gelmesinin ardından icra edilen çalışmalarda beraber olduÄŸumuz, hatta ilk güçlü mitingimizi yaptığımız il Kayseri olmuÅŸtur. Yani yola çıkışımız  Kayseri'de, burada oldu. Özellikle kendisinin aday olduÄŸu 2007'deki cumhurbaÅŸkanlığı seçimi öncesi ve sonrasıyla Türk siyasi tarihinin en ibretlik hadiselerinden birini yaÅŸadık. Cumhuriyet Mitingleri ve 27 Nisan bildirisiyle milletin ve TBMM'nin iradesine karşı adeta bir meydan okumaya çevrilen bu seçim süreci 367 garabetiyle trajikomik bir hale dönüştürülmüştür. Bu millete bu ülkede bu da yaÅŸattırıldı. Biz de iÅŸte böyle bir dönemde demokrasiye ve milli iradeye karşı giriÅŸilen saldırılara cevabımızı Abdullah Bey'i aday göstermek suretiyle verdik. Birikimi ve partimize olan katkıları sebebiyle Abdullah Bey'in adaylığı hem kendi camiamızda hem de milletimiz nezdinde hüsnükabul gördü ve Sayın Gül'ün cumhurbaÅŸkanlığı adaylığı, cumhurbaÅŸkanlığıyla neticelendi."

Gül'ün cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğü 2007-2014 yıllarında Türkiye'nin çok önemli değişim, dönüşüm, yeniden yapılanma süreçlerini yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkemizde anayasa kitapçıklarının fırlatıldığı dönemleri de gördük, bunlar yaşandı. Tabii biz cumhurbaşkanlığı makamı ile başbakanlık makamı arasındaki dayanışmayla bu dönemi başarılarla dolu bir dönem olarak hamdolsun gerçekleştirdik. Bu süreçte yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında kendisinin de sergilediği mutedil yaklaşım daima takdirle birbirimizi anmamıza vesile oldu. Türkiye vesayetin değil, milletin cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde Sayın Gül ile atmıştır. Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oyuyla seçimi uygulamasının milletimiz tarafından bu denli büyük bir muhabbetle kucaklanmasında Sayın Gül'ün cumhurbaşkanlığı dönemindeki başarıları da katkıda bulunmuştur. Ülkemizin son yıllarda yetiştirdiği en önemli siyaset ve devlet adamlarından biri olan Abdullah Gül kardeşimin çalışmaları ve hizmetleriyle milletimin kalbinde de müstesna bir yer edindiğine inanıyorum."

"16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü"

"Bu dönemin ilk başbakanı, sonra dışişleri bakanı, son olarak da cumhurbaşkanı olarak tüm başarıların altında imzası olan kardeşlerimizden bir tanesidir Abdullah Bey" diyen Erdoğan, Gül'e, ülkeye ve millete yaptığı hizmetler dolayısıyla teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:

"Bu süreç içerisinde özellikle önümüzü kesme gayretlerinde en son adım bildiğiniz gibi 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. Bu da yine önümüzü kesmeye yönelik bir adım. İçeriden ve dışarıdan atılan bu adımla önümüzü kesmeye çalışanlar, milletimizin o şehadete, Hakk'a yürüyüşüyle bunu başaramadılar. Bu millet bunu gösterdi. 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü. 'Meydanlara yürüyün' dediğimiz zaman benim milletim meydanlara yürüdü. Tereddüt etmeksizin meydanlara yürüdü. Bunun neticesinde 16 saatte Rabbimin lütfuyla aldık. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifâlar diliyorum. Bizler onlarla beraber hamdolsun bu ülkeyi hiç bir ayrıma tâbi tutmaksızın tek millet yaptık. Bayrağımızı, şehitlerimizin, gâzilerimizin kanıyla tek bayrak yaptık. 780 bin kilometrekarelik şu toprakları tek vatan yaptık. 'Tek devlet' diyerek de geleceğe yürüdük, yürüyoruz."

"Suçlu ve suçsuzları titizlikle ayıklayıp..."

Abdullah Gül'ün konuşmasından satır başları ise şöyle:

"Hepimizin en yakın arkadaşı Erol Olçak. Çünkü 14 Temmuz'da bugün ki organizasyonu onun yapması için oturduk, toplantı yapmıştık, bir gün önce. Benim biraz kaygılı olduğumu görünce 'Sen hiç karışma bunları ben yapacağım' diyerek her şeyi planladığını ve her şeyin güzel olacağını söylemişti o zaman, her zaman ki şövalye yapısıyla, sitiliyle öyle vedalaşmıştık. Ertesi günü maalesef kendisini kaybettik, şehit oldu. Onunla birlikte birçok vatandaşımız. Tabii ki suçlu ve suçsuzları titizlikle ayıklayıp, hak edenlere gereken cezaların verileceği herkesin emin olduğu bir husustur ama Türkiye'yi muhakkak ki ileriye taşımak hepimizin görevidir ve özellikle de şu anda da bütün Türkiye'nin sorumluluğunu, Türk halkının sorumluluğunu üstlenenler olarak sizlerin, değerli hükümetin. Bunun da en iyi şekilde yapılacağına inanıyorum."

"Devamlı kendinizi geliştiriyorsunuz, devamlı iyileştiriyorsunuz. 'En iyiyim' diyenler de kendilerini mükemmelleştirme ve geliştirmek durumundalar. Bu süreçte tabii ki istişareler olur, tartışmalar olur, eleştiriler olur, öz eleştiriler olur ve neticede hep doğru istikamette hep gelişilir, hep ileri gidilir. Mevcut sorunları zamanında muhakkak aşmamız gerekir ki gelecek sorunlar birikmesin, birikirse o zaman orada kalınır. Onları da aşabilmek için günümüzdeki sorunları aşarak yola devam etmek gerekiyor. Bunun için demokrasinin, reformcu bir niteliği vardır. Sabit, statik değildir. Nasıl yaptığımız şeyler köklü bir reform süreci içinde bizi oluşturdu ve Türkiye'yi ileri taşıdıysak da inanıyorum ki yine aynı şekilde mükemmelleşmek, her şeyi daha iyi yapmak için bu reform süreçlerini sizlerin liderliğinde değerli hükümetimizin hep önderliğinde gerçekleşecektir ve bu içinde yaşadığımız dönemi süratle atlatacağız ve Türkiye en parlak dönemlerini yine eminim ki yine yakalayacaktır. Bundan hiç tereddütüm yok. Geçmişe baktığımızda nasıl ki en zor dönemler aşıldıysa bu dönemler de aynı şekilde aşılacaktır."

Açılış birçok ismi bir araya getirdi

Eski Sümer Bez Fabrikası'nın enerji ve buhar bölümünde açılan Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, Türkiye’de "CumhurbaÅŸkanlığı Müzesi" anlamında ilk olma özelliÄŸini taşıyor.

Tören öncesi, 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül’ün hayatının kendisine yakın isimlerce anlatıldığı filmle Sümer Bez Fabrikası'nı tanıtan kısa film gösterildi.

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrunnisa Gül, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulûsi Akar, eski TBMM Başkanları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski bakan Ali Babacan, çok sayıda eski ve yeni bakan, milletvekili, siyasetçinin yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ile medya temsilcileri ve iş adamları katıldı.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esedov, Pakistan Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadic, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, eski Almanya Başbakanı Gerard Schröder, eski Yunanistan Başbakanı George Papandreu, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin kardeşi Şeyh Sani Hamad Bin Hamad Al Sani, eski Arnavutluk Başbakanı Bamir Topi'nin de aralarında olduğu çok sayıda eski ve yeni yabancı devlet adamı da törendeydi.

Kaynak: AA, DHA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.