Güncel
'Akar'ı dinleyeceğiz, Fidan izne bağlı'
TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti milletvekili Reşat Petek ile 15 Temmuz gecesine dair bilinmeyenleri ve komisyon çalışmalarına ilişkin tartışmaları konuştuk
Darbeyi Araştırma Komisyonu olarak iki aydır çalışıyorsunuz. Bugüne kadar sizi en çok etkileyen ifadeler hangileri?
O geceye ait ilginç bilgileri verenler öne çıktı. 1. Ordu Komutanı Ãœmit Dündar’ın CumhurbaÅŸkanı’mıza, ‘‘1. Ordu olarak sizi koruyabiliriz, Ä°stanbul’a alalım’’ dediÄŸi iddia edilmiÅŸti. Oysa Sayın Dündar komisyonumuzdaki beyanında “Kesinlikle öyle bir olay yok. Sayın CumhurbaÅŸkanı’mız ile Atatürk Havalimanı’na ininceye kadar temasım olmadı” dedi. Bu çok dikkat çekiciydi. Kamuoyunda söylenenlerle maddi gerçeklerin örtüşmediÄŸini anladık. Söylemler efsanelere dönüşebiliyor. Ayrıca CumhurbaÅŸkanı’mızı FaceTime ile canlı yayına baÄŸlayan Hande Fırat’ın açıklamaları da ilgi çekti.
Darbe gecesine dair en önemli iki isim Hakan Fidan ile Genelkurmay BaÅŸkanı Hulusi Akar’ı neden dinlemiyorsunuz? Komisyondaki muhalefet üyelerinin taleplerine raÄŸmen sizin karşı çıktığınız doÄŸru mu?
Genelkurmay BaÅŸkanı’mızla ilgili meseleyi uygun bir zamanda çözeceÄŸiz. Türkiye ÅŸu anda hem Suriye’de hem Irak’ta bir savaÅŸ yürütüyor. Bu savaşı Genelkurmay BaÅŸkanı sevk ve idare ediyor. Dolayısıyla onun müsait olduÄŸu zamanı belirlememiz lazım. Benzer ÅŸekilde Özel Kuvvetler Komutanı’nı da davet ettik ama Cerablus’ta savaÅŸtaymış. GeldiÄŸinde dinleyeceÄŸiz. Hakan Fidan konusu biraz daha farklı. Dünyada istihbarat birimleri tek başına araÅŸtırma ve soruÅŸturma komisyonlarının muhatabı olarak kabul edilmez. MÄ°T MüsteÅŸarı ve personelinin tanıklık yapması BaÅŸbakan’ın iznine baÄŸlıdır.
O halde “Genelkurmay BaÅŸkanı Hulusi Akar’ı dinleyeceksiniz ama Hakan Fidan’ın AraÅŸtırma Komisyonu’nda ifade vermesi BaÅŸbakan’ın iznine baÄŸlı” diyebilir miyiz?
Elbette. Bunu zaten komisyon üyelerimiz de biliyorlar. Ama “Komisyon BaÅŸkanı kendi üstlerinden izin almadığı için bunu yapmıyor” ÅŸeklinde yorumlar oluyor. Oysa parti çıkarlarını öne alan bir tavır içinde deÄŸiliz, olmayacağız.
‘MÄ°T MÃœSTEÅžARLIÄžI’NA O GECEYÄ° SORDUK’
Peki, 15 Temmuz gecesi CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan, MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan’a neden ulaÅŸamamış, öğrenebildiniz mi?
Hakan Fidan’ı çağıramasak da MÄ°T MüsteÅŸarlığı’na yazılı bir talep göndererek, darbe giriÅŸimini nasıl ve ne zaman haber aldıkları ve haber aldıktan sonra hangi giriÅŸimlerde bulundukları hakkında, kronolojik ve detaylı bir bilgiyi komisyonumuza sunmalarını istedik. Fakat henüz yanıtı gelmedi. O raporu bekliyoruz. Yanıt geldiÄŸi zaman paylaşımını yapacağız.
‘Ä°TÄ°RAFÇILARI DÄ°NLEYECEĞİZ’
Darbeci askerleri dinleyecek misiniz?
Sanık sıfatını almış olanları, “Acaba dinlesek faydalı olur mu?” diye tartıştık. Hatta bir arkadaşımız, “Meclis’i bombalayan sanığı getirtelim ve gözünün içine baka baka ‘Bunu niye yaptın?’ diye soralım” dedi. Fakat Anayasa’nın 138. maddesine göre bir konuda soruÅŸturma-kovuÅŸturma devam ediyorsa, onu etkileyecek ÅŸekilde TBMM’de benzer bir çalışma yapılmaması lazım. O açıdan hassas davrandık. Bu eksiÄŸi gidermek için soruÅŸturmalara istinaden düzenlenen iddianamelerin tamamını Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet BaÅŸsavcılıkları’ndan istedik ve üyelerimize dağıttık.
Siz böyle söylüyorsunuz ama “AK Parti’ye zarar gelmesin diye ReÅŸat Petek bu tip isimlerin dinlenmesini engelliyor” eleÅŸtirisi var, ne dersiniz?
Bu eleştiriye icraatlarımız cevap veriyor. Sayın İlker Başbuğ, televizyonda bu konuları saatlerce değerlendirdi. Komisyona geldiğinde ne diyeceğini bilmiyor muyduk? Pekâlâ çağırmayabilirdik. Buna rağmen komisyonda en uzun süre dinlenen konuk oldu. Bu kişiler ne söyleyecek, kime dokunacak diye değil, maddi gerçek ortaya çıkacak mı çıkmayacak mı diye düşünüyoruz. Sadece İlker Başbuğ da değil. Balyoz, Ergenekon davalarının mağdur ettiği başka isimleri de, hem dinledik hem kitaplarını getirttik.
Peki, itirafçıları dinlemeyi düşünüyor musunuz?
Önemli itirafçılar ile ilgili bilgi topladık. Bunlardan araştırmamıza açıklık getirecek kısmını dinlemeyi düşünüyoruz. Bu isimler program dahilinde, elimizde var. Bazı itirafçıları dinleyeceğiz.
‘SAF DEĞİŞTÄ°REN ASKERLER OLMUÅž’
Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı nasıl bir sivil hükümet kurulacağı, o sivil hükümette kimlerin yer alacağı büyük merak konusu. Komisyonda buna dair herhangi bir bulgunuz, tespitiniz oldu mu?
Bu konuda kamuoyunda bilinen Yurtta Sulh Konseyi kimlerden oluşuyor? Öngörülen bir hükümet modeli var mı? Kişiler isimlendirilmiş mi? Komisyonumuzda yapılan çalışmalarda bununla ilgili şu ana kadar bilgi edinemedik.
Darbe giriÅŸiminin üzerinden aylar geçmesine raÄŸmen Yurtta Sulh Konseyi’nde kimlerin yer aldığı neden bir türlü tespit edilemiyor?
Bunu biz deÄŸil adli makamlar ortaya çıkarabilir. Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın ve Ä°stanbul BaÅŸsavcılığı’nın 15 Temmuz Darbe GiriÅŸimi ile ilgili ilk iddianameleri hazırlanıyor. Bunları biz de inceleyeceÄŸiz. Ama bu yapıda öyle bir gizlilik var ki Hava Kuvvetleri’ndeki organizasyonu Kara Kuvvetleri bile bilmiyor...
Darbeci askerlerin içerisinde Fethullahçı olmayanların da olduğuna dair bir işaret gördünüz mü? Ordu içerisinde farklı yapıların işbirliği söz konusu mu?
Komisyon üyelerimiz bu tip soruları dinlediÄŸimiz üst rütbeli subaylara yöneltti. Genellikle iÅŸin öncülüğünü yapanlar, sevk ve idare durumunda olanlar “Zaten biz bunlardan şüpheleniyorduk” denilen Fethullahçılar. Yani çoÄŸunluk bu ÅŸekilde düşünüyor. Fakat renk vermeyen, güçlüden yana olan bazı askerlerin darbenin baÅŸarılı olacağını düşünerek baÅŸlangıçta bu teröristlerden yana tavır aldığı; darbeyi bastırma sürecine girildiÄŸi andan itibaren tekrar meÅŸru güçlerin yanına geçtikleri yolunda söylemler var.
Saf deÄŸiÅŸtiren o askerlerin kimler olduÄŸu belirlendi mi?
Bu kadarı bizim tutanaklarımıza geçiyor. Ä°simlendirme, iÅŸin suçlu, suçsuz boyutu adli soruÅŸturmaların konusu olduÄŸu için biz bu konuya dikkat çekerek bırakmış oluyoruz. Biz Gazi Albay Davut Ala ve Mahmut Pınarbaşı’nı dinledik. Bunlar birliklerinde darbeye katılan, asker elbisesi giymiÅŸ hainlerle göğüs göğse silahlı mücadele eden, devletinden, milletinden, demokrasiden ve seçilmiÅŸ hükümetten yana tavrını alan vatansever askerlerimiz, subaylarımız.
‘BYLOCK’UN SAHÄ°BÄ° DAVID KEYNES Ä°LE KONUÅžTUM’
Komisyonun ByLock programının patentini elinde bulunduran David Keynes’i de dinleyeceÄŸi iddiaları doÄŸru mu?
Bu konuda komisyon tutanaklarına geçirdiÄŸimiz bir konu var. Keynes, telefonla bana ulaÅŸtı ve kendisiyle uzunca bir konuÅŸma yaptık. Hürriyet Gazetesi’ndeki röportajdan sonra önce komisyon üyemiz Hüseyin Kocabıyık’a ulaÅŸmış. Hüseyin Bey de benimle konuÅŸmasının daha uygun olacağını düşünerek “Telefon numaranızı verebilir miyim” diye sordu. “Verin, arasın, görüşelim” dedim. Çünkü ByLock sistemi FETÖ soruÅŸturmalarında kilit bir konudur. Telefonum çaldı, kendisini David Keynes olarak tanıttı ama fevkalade güzel bir Türkçesi vardı. Çok güzel Türkçe konuÅŸtuÄŸunu söyledim. “Ben zaten Türk’üm, sonradan bu ismi alıp Amerikan vatandaşı oldum. Türkiye’de siyasal bilgiler fakültesini bitirdikten sonra Amerika’ya geldim. 11 Eylül’den sonra Müslümanlara karşı bakış açım olumsuz etkilendiÄŸi için Amerikan vatandaÅŸlığı aldım” diye bir açıklama yaptı. Sonra bana niye ulaÅŸmak istediÄŸini sordum. “Siz Darbe AraÅŸtırma Komisyon BaÅŸkanı’sınız. Ben de Türkiye’de ByLock’un telif sahibi kiÅŸi olarak biliniyorum ve benimle ilgili konuÅŸmalar var. Bu konuda bildiklerimi söylemek istiyorum. Ben Fethullah Gülen’e yakın bir cemaatçi olarak biliniyorum. Halbuki benim bir ilgim alakam yok. Bir arkadaşım bir programı Apple Store’a koyabilmek için para gerektiÄŸini, bunun için de kredi kartı olmadığını söyledi ve bana ‘Kredi kartını verebilir misin? 49 dolar çekerek bu uygulamayı yükleyeceÄŸim’ dedi. Ben de kartımı verdim. MeÄŸer o yükleyeceÄŸi ByLock’muÅŸ. Fakat uygulama benim kredi kartımla indiÄŸi için adım geçiyor” diyerek durumu izah etti. Tabii ben mesleki açıdan tecrübeli olduÄŸum için bazı sorular yönelttim.
Neydi o sorular?
11 Eylül’ü hassasiyet görüp Türk ismini dahi deÄŸiÅŸtirecek ÅŸekilde tedbirler alırken, böyle bir konuda nasıl hassas davranmadığını sordum. “Bu uygulamanın Apple Store’dan ya da Android’den indirilemediÄŸini, özel yüklendiÄŸini bütün teknik uzmanlar söylüyor. Bunu nasıl izah ediyorsun?” dedim. “Eskiden iniyordu ama yükleyen arkadaÅŸ geliÅŸtirebilseydi yazılım iPhone 6 ve yukarı modeller için de güncelleÅŸtirilecekti ama 2016’nın Nisan-Mayıs ayları gibi buna imkân kalmadı ve yapmadı. Bunu da biliyorum” dedi. Ben de bu konuÅŸmalar sadece iki kiÅŸi arasında kalmasın diye kendisine “Madem suçsuz olduÄŸunu iddia ediyorsun, gel bunu Türkiye’deki yargı makamlarına anlat. Seni en güzel yargı temizler” dedim. Ama “Gelirsem ne olacağını bilemem. O nedenle gelmeyi düşünmüyorum” dedi. Ben de o zaman “Bana bir e-mail gönder, tüm bu söylediklerini, senin ne yaptığını ve yapmak istediÄŸini anlat. Yetkili makamlara göndereyim. Samimiysen böyle bir katkın olur” dedim. Gerçekten daha sonra bana bir mail ile bunları gönderdi. Ben de hem komisyonumuzu bilgilendirdim hem de gönderdiÄŸi maili yazılı olarak Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na bildirdim.
‘DUGÄ°N’Ä° DÄ°NLEMEKTEN VAZGEÇTÄ°K’
Merak edilen bir baÅŸka kiÅŸi de “Ben aslında Türk hükümetini uyarmıştım’’ diyen Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin’in danışmanı Alexander Dugin. Onu da dinleyeceÄŸiniz doÄŸru mu?
Aslında “14-15 Temmuz’daki Türkiye temaslarımda darbeyi haber verdim” ÅŸeklindeki açıklamalarını duyunca Dugin’i dinlemeye karar verdik. Kamuoyunda Putin’in danışmanı olarak geçiyor ama biz burada ciddi bir iÅŸ yapıyoruz. Aleksander Dugin’in ÅŸu anda Putin’le irtibatı, danışmanı, özel temsilcisi gibi sıfatları olup olmadığını DışiÅŸleri Bakanlığı’na sorduk. GeçmiÅŸte var ise de ÅŸu anda böyle bir sıfatının olmadığı bilgisi geldi. Bunun üzerine davetten vazgeçtik.
Çok merak edilen isimlerden biri de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın eniÅŸtesi, Ziya Ä°lgen, çünkü CumhurbaÅŸkanı darbeyi ondan haber aldığını söylemiÅŸti. Ziya Ä°lgen’i neden davet etmediniz?
Davet edilecekler arasına Ziya Ä°lgen’i de eklemek istedik. Fakat medyada gördükten sonra CumhurbaÅŸkanı’mızla görüşmesi dışında komisyona verebilecek bilgisi olmadığını ve toplum içinde bunları ifade etmek istemediÄŸini bize harici kanallardan ulaÅŸtırdı. Davet etmenin araÅŸtırmaya çok ÅŸey katmayacağına karar verince kendisini dinlemedik. DediÄŸim gibi çok ciddi bir iÅŸ yapıyoruz. Bu insanın eÄŸer bir devlet baÅŸkanının danışmanı, baÅŸdanışmanı, özel temsilcisi gibi sıfatları yoksa kamuoyunda da bu sıfatlar kullanılarak açıklamalar yapıyorsa ona meÅŸruiyet kazandıracak bir hareketin içine girmemiz doÄŸru olmazdı. 14 Temmuz günü Türkiye'ye geldiÄŸinde bazı milletvekilleriyle sohbet yaptığı, orada daha sonra da Rixos otelinde bir konferans verdiÄŸi ifadesi var. Konferansın içeriÄŸini bilmiyorum ama Rixos otelinde bazı milletvekilleriyle sohbeti sırasında darbeyi haber verme ÅŸeklinde bir açıklamasının olmadığının tanığı benim. Çünkü dinleyiciler arasında ben de vardım.
Ne anlattı Dugin size?
darbeyi haber verecek tarzda bir açıklaması olmadı. ABD ile Türkiye'nin ilişkilerinin çok iyi gitmediğini, ABD'nin terör örgütlerine destek çıkar açıklamaları olduğunu, Türkiye'nin menfaatleriyle Rusya'nın menfaatlerinin örtüştüğünü, stratejik hususlara değinerek anlattı.
Komisyonda bir MASAK uzmanının FETÖ’cü olduÄŸu iddiası ile KHK ile ihraç edildiÄŸini öğrendik. Bu nasıl olabildi?
Komisyonumuza uzmanları davet ederken ismen almıyoruz. Ä°lgili kamu kurumlardan, o alana uygun bir uzman görevlendirmelerini talep ediyoruz. Maliye Bakanlığı MASAK’ta olan bir uzmanı görevlendirdi. Hakkında bir araÅŸtırma yaptırttık. Bize baÅŸlamasından çok kısa bir süre sonra geldiÄŸi yere geri gönderildi ve onun yerine baÅŸka birisi çalıştı.
Bu durum, sizin yaptırdığınız araştırma üzerine mi fark edildi?
Tabii, biz araÅŸtırma yaptık ama “Geriye alın” diye resmi bir talebimiz olmadı. Bakanlık yazışmalarımızı, görüşmelerimizi ve hassasiyetimizi bildiÄŸi için bize sormadan deÄŸiÅŸtirmek istedi. Yaklaşık 15 gün sonra o uzmanın FETÖ örgütü ile irtibatının bulunduÄŸunu ve ihraç edildiÄŸini duyduk.
Genelkurmay BaÅŸkanı Necdet Özel’in komisyonda konuÅŸmak üzere gelip gelmeyeceÄŸi de tartışma konusu oldu. Son durum nedir?
Komisyon Başkanı olarak bana bir mektup yazarak, sorular yazılı olarak gönderildiği takdirde cevaplayabileceğini ifade etti. Komisyonumuz bunu tümden eleştirdi. Komisyonerlerimiz biraz da bu durumu protesto etmek için kendisine herhangi bir soru iletmediler.
Gelip gelmeyeceÄŸi belli deÄŸil mi yani?
Hayır, gelmeyeceğini ifade etti ama yarın itibariyle ben komisyona gelmek istiyorum derse derhal gününü ve saatini bildiririz, dinleriz. Bende gelmesi ve dinlenmesi taraftarıyım.
‘TÃœM KAMERA GÖRÃœNTÃœLERÄ°NÄ° ALDIK’
ArkadaÅŸlarımız 15 Temmuz gecesine ait baÅŸta Akıncılar Ãœssü ve Genelkurmay olmak üzere belli baÅŸlı yerlerdeki bütün kamera görüntüleri getirtmemizi talep etti. Ben bunun yargısal bir faaliyet olacağını düşünerek sıcak bakmamıştım ama “Talebimiz yerine gelmedi” dememeleri için bütün görüntüleri getirttik.
‘HAKKIMDAKÄ° Ä°DDÄ°ALAR KARALAMADAN Ä°BARET’
Balyoz ve Ergenekon davalarını sizin de savunduÄŸunuz ve hatta Fethullahçı gruba sempati duyduÄŸunuz düşünülüyor. Bu nedenle ÅŸimdi AraÅŸtırma Komisyonu’nun baÅŸkanı olmanızı çeliÅŸkili bulanlar var, ne dersiniz?
Bu iddialar tümden bir karalama çabasından ibaret. Benim Fethullah Gülen’inki dahil hiçbir cemaatle, tarikatla baÄŸlantım olmadı. Balyoz ve Ergenekon davaları sürecine gelince ben Türk demokrasisine karşı giriÅŸilen bütün darbelere karşıyım. Ergenekon ve Balyoz davaları gündeme gelince hâkim mesleÄŸinden gelen bir insan olarak, bir Cumhuriyet Savcısı’nın ideolojik sebeplerle görevini bu kadar kötüye kullanıp bir ihanet içinde olabileceÄŸini düşünmedim. Bu konuda televizyon açık oturumlarında “Bakın savcılar ne belgeler ortaya çıkardı” diyerek bu davaların bir süre ekranlarda savunuculuÄŸunu yaptım. Fakat MÄ°T krizinden itibaren şüphelerim baÅŸladı ve 17-25 Aralık’ta zirve yaptı. Burada bir ihanet olduÄŸunu ilk görenlerden biriyim. O tarihten sonra Fethullahçı terör örgütünün ihanetini ortaya çıkaran, yargıdaki ve emniyetteki yapılanmaların ortaya çıkması için mücadele veren biriyim.
O günlerdeki açıklamalarınızdan dolayı Balyoz ve Ergenekon mağdurlarına bir özür borçlu olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Kumpas kuran, bu insanları mağdur eden kimlerse onların hepsinin özür borcu var. Ama ben öyle bir ekibin içinde de olmadım, öyle bir desteğim de söz konusu olmadı. Ben bu insanların mağdur olmalarından dolayı üzüntü duyduğumu çok farklı ortamlarda ifade ettim ve yine de ederim.
Fethullah Gülen’le hiç görüşmeniz oldu mu?
Ekranlarda gördüm. Yüz yüze hiçbir görüşmem olmadı.
‘FETÖ 40 YILDIR DEVLETE SIZMAYA ÇALIÅžIYOR’
“Komisyonda dinlediÄŸimiz Jandarma Bölge Komutanı’na ‘Åžu anda darbe giriÅŸiminden kaç tutuklu general var?’ diye sordum. ‘140 üzerinde’ dedi. ‘Peki, Türkiye’de bir general ne kadar zamanda bu seviyeye geliyor? Hangi yıllarda baÅŸlamış olabilir?’ diye sordum. 1982’ye kadar giden yılları anlattı. Demek ki FETÖ 1980’lerden sonra özellikle Silahlı Kuvvetler’in içinde yapılanmaya baÅŸlamış. Yani FETÖ 40 yıldır devlete sızmaya çalışan bir örgüt. Bu yüzden ‘Son 14 yılda AK Parti iktidardaydı, darbeye AK Parti sebebiyet verdi’ söylemleri kolaycılık ve haksızlık olur.”
‘GÃœLTAN KIÅžANAK’IN GÖZALTINA ALINMASININ BÄ°ZÄ°MLE Ä°LGÄ°SÄ° YOK’
Gültan Kışanak’ın komisyonda dinlendikten sonra gözaltına alınması tesadüf mü diye soruluyor. Özellikle HDP’li vekiller sizin isteÄŸiniz üzerine gözaltına alındığını iddia ediyorlar. Buna ne diyorsunuz?
O iddiaları okuduÄŸumda kendi kendime “Ben neymiÅŸim be!” dedim. Tamamen tesadüftür. Gültan Kışanak’a son derece nezaketle sorular soruldu. Kendisini üç saate yakın dinledik. Diyarbakır BaÅŸsavcılığı’nın soruÅŸturması nedeniyle bizden çıkıp, Diyarbakır’a döndü. Gözaltına alındığını medyadan duyduk. Bir gün sonra HDP Milletvekilleri bana “Sen talimat verdin, sen tutuklattın” diye bağırdılar. Böyle bir ÅŸey yoktur. Yargı görevini yapmıştır. Bizimle ilgisi yoktur.
Kaynak: Habertürk
Henüz yorum yapılmamış.