Sağlık
Neden miyop oluyoruz, işte doğru bildiğimiz yanlışlar!
Böyle bir göz bozukluğu teşhisi konmuş ise açıklamaların çoğu, sorunu genlere ve fazla okumaya bağlama yönünde oluyor. Ancak son araştırmalar bu varsayımların yanlış olduğunu gösteriyor.
Farklı çevresel faktörler de göz bozukluğuna neden olabilir. Bazı basit önlemler alarak çocuklarımızı bu sorundan kurtarmak mümkün olabilir.
Miyopluk oldukça yaygın; Avrupa ve ABD’de nüfusun yüzde 30-40’ı gözlük kullanıyor. Bazı Asya ülkelerinde ise yüzde 90’ı buluyor bu oran. Miyopluk kalıtsal ise, yani genler neden oluyorsa nasıl olur da böylesine bir dezavantajlı özellik binlerce yıl öncesinden bugüne kadar gelebilir?
Eskimoların durumu
Kanada’daki Eskimoların durumuyla ilgili geliÅŸmeler, bu sorunun üstünü aslında 50 yıl önce çizmiÅŸ olmalıydı. Eski kuÅŸak Eskimolarda neredeyse hiç miyopluk görülmezken bugünkü çocuklarda yüzde 10-25 arası gözlük kullanımı söz konusu. Uzmanlar miyopluÄŸun genetik olması halinde böyle durumun asla mümkün olamayacağını belirtiyor. Zaman içinde Eskimoların eski yaÅŸam tarzından vazgeçip daha Batılı bir tarza yönelmelerinin bu göz bozukluklarına neden olması daha muhtemel. Bazı uzmanlar genlerin kısmen belirleyici olabileceÄŸini, ancak asıl nedenin çevresel faktörlerden kaynaklandığını, miyopluÄŸun bir sanayi hastalığı olduÄŸunu söylüyor.
Okumakla miyopluk arasındaki bağlantı ise önce güçlü bir olasılık olarak düşünülse de, konu üzerinde araştırmalar yoğunlaştıkça böyle bir bağlantının olmadığı görülmüştür.
Güneşin etkisi
Bugünlerde üzerinde durulan bir baÅŸka olasılık ise içeride geçirilen zaman ile miyopluk arasındaki iliÅŸki. Avrupa, Avustralya ve Asya’da yapılan birçok araÅŸtırmada, açık havada daha çok zaman geçirenlerin miyop olma ihtimalinin kapalı ortamda zaman geçirenlerden çok daha düşük olduÄŸu görüldü. Bunun nedeni kesin olarak bilinmese de güneÅŸ ışığının gözleri beslemesine dayandırılıyor.
Avustralya’da öğrenciler üzerinde yapılan bir deneyde de fiziksel olarak aktif olmanın etkisi ölçülmüş, ancak arada baÄŸlantı kurulamamıştı. Fakat dışarıda gün ışığında geçirilen zamanın belirleyici olduÄŸu sonucuna varıldı. Gün ışığına ne kadar çok maruz kalınıyorsa göz bozukluÄŸu riski de o kadar azalıyordu.
Güneşin vücutta D vitamini üretimini tetiklediği ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve beyin fonksiyonlarında bu vitaminin etkili olduğu biliniyor. D vitamini göz sağlığında da etkili olabilir.
Başka bir açıklama ise güneşin doğrudan gözde dopamin salgılanmasını sağladığı yönünde. Miyopluk göz yuvarının aşırı büyümesi nedeniyle lensin görüntüyü retina üzerine odaklamada sorun yaşamasına neden oluyor. Dopaminin ise bu büyümeyi sınırlayarak gözü sağlıklı kıldığına inanılıyor.
Doğal ışık, yapay ışık
BaÅŸka bir açıklama ise doÄŸal ışıkla yapay ışığın içerdiÄŸi renkler ve görüntüyü retina üzerinde farklı yerlerde odaklaÅŸtırması sorununu gündeme getiriyor. Bu uyuÅŸmazlık gözdeki kontrol mekanizmasında karışıklığa yol açıyor olabilir. Yani göze en uygun noktada odaklanma saÄŸlanmadığını ve bu durumu gidermesi için büyümesi gerektiÄŸi mesajını iletiyor olabilir. Avustralya’da bir üniversitede yapılan araÅŸtırmada daha çok kırmızı içeren yapay ışıkta yetiÅŸtirilen tavuklarda, mavi ve yeÅŸil rengin daha yoÄŸun olduÄŸu ortamlara kıyasla miyopluk riskinin çok daha yüksek olduÄŸu görüldü.
Bazı uzmanlar ise sorunu görme alanımızdaki eşya kalabalığına bağlıyor. Kapalı mekânlarda gözün farklı uzaklıktaki eşyalara odaklanmada uyum sorunu yaşayabileceği, dışarıda ise görüş mesafesinin daha geniş olması sayesinde bu sorunun ortadan kalktığı ve gözün gelişiminin daha sağlıklı olduğu dile getiriliyor.
Bu tartışmalar sadece akademik önem taşımıyor, tedaviye yönelik ipuçları da içeriyor. Örneğin miyop çocuklarda sorunun ilerlemesini engellemek, hatta hasarı geri çevirmek üzere mavi ışık yayan lambaların kullanılması tartışılıyor. Miyop tavuklarda kırmızı ışığın yol açtığı hasarın günde birkaç saat mavi ışıkta kalma yoluyla giderildiği görüldü.
Göz damlası
Miyopluk tedavilerinden biri de atropine adlı göz damlası üzerinde yoğunlaşıyor. Bu damlanın, miyopluğa neden olan göz yuvarının büyümesi sorununu yavaşlattığı biliniyor. Fakat damlanın bazı yan etkilerinin görülmesi üzerine bu denemelere ara verildi. Ancak daha önce kullanılan miktarın yüzde biri bile kullanıldığında damlanın etkili olduğu görülünce bu yan etkilerin de minimuma ineceği düşünülerek damla üzerinde çalışmalar yeniden başlatıldı.
Bugün için yapılacak en iyi şey ise gözlük ya da lens kullanmaya devam etmek ve çocukları dışarıda daha fazla zaman geçirmeye teşvik etmekten ibaret görünüyor.
Henüz yorum yapılmamış.