Sosyal Medya

Güncel

Avrupa Parlementosu: Türkiye, kendi vatandaşını koruyamadı!

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Güney Doğu’da teröre karşı düzenlenen operasyonlarla ilgili yayınladığı memorandumda Ağustos 2015’te başlayan sokağa çıkma yasaklarının (SÇY) yasal dayanağının olmadığını söyledi.



Komiser, Türkiye’de yasal sisteme göre sokaÄŸa çıkma yasağının OHAL veya sıkıyönetim altında ilan edilebileceÄŸini belirtirken, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Mehmet Girasun ve Ömer Elçi’nin ‘yasak kaldırılsın’ baÅŸvurularına verdiÄŸi ret kararının yasaklara meÅŸruiyet saÄŸlamadığını vurguladı. SokaÄŸa çıkma yasaklarından 1,6 milyon kiÅŸinin etkilendiÄŸini, 355 bin kiÅŸinin yerinden edildiÄŸini belirten ve sonuçta 3 bin 566 teröristin etkisiz hale getirildiÄŸini anımsatan Muiznieks, Sur örneÄŸini vererek, öldürülen bir PKK'lı için 440 kiÅŸinin yerinden edildiÄŸine dikkat çekti. Muiznieks sokaÄŸa çıkma yasağı nedeniyle yaÅŸanan hak ihlalleri ve bölgedeki durumla ilgili ÅŸu saptamalara yer verdi: ’

24 SAAT SÃœREN YASAKLAR CÄ°DDÄ° Ä°NSAN HAKLARI Ä°HLALLERÄ°NE NEDEN OLDU’

AÄŸustos’tan bu yana ucu açık, 24 saat süren yasaklar çok ciddi insan hakları ihlallerine neden oldu. Güvenlik güçleri tarafından yapıldığı iddia edilen insan hakları ihlalleri çok ciddi ve tutarlı. Bu iddialar dünyayla iletiÅŸimi kesilmiÅŸ ve tamamen yetkililerin kontrolünde olan bölgeyle ilgili olduÄŸuna göre, ikna edici bir ÅŸekilde bunların temelsiz olduÄŸunu kanıtlamak Türk yetkililerin görevidir.

Türk yetkililer ne insan hakları ihlalleriyle ilgili durumun zorunlu ciddiyetini ele aldı ne de olaylara ışık tutacak, operasyonlar sırasında hayatını kaybedenlerle ilgili cezai soruÅŸturma yürüttü. Öncelik, birkaç olay dışında güvenlik güçlerinin kovuÅŸturmasına güvence veya kalkan olmaktı. Ne yazık ki bu durum Türkiye’nin uluslararası sorumluluklarını yerine getirmediÄŸini gösterir.

GüneydoÄŸu’da AÄŸustos 2015’ten bu yana terörle mücadele operasyonlarıyla çok büyük bir nüfusun birçok insan hakkı ihlal edilmiÅŸtir. Öncelikle kamuoyu önünde yetkililer hatalarını ve insan hakları ihlallerini kabul etmeli. Bunu daha sonra, zarar gören insanlar için maddi ve manevi zararları tazmin edecek çabalar izlemeli çünkü terörizmden ve terörle mücadele operasyonlarının etkilerinden onları korumakta Türk devleti baÅŸarısız olmuÅŸtur.

‘SUR’DAKÄ° SÄ°VÄ°L NÃœFUSUN YÃœZDE 95’Ä° BÖLGEYÄ° TERK ETTÄ°’

Diyarbakır Valisi, Sur’da 2 bin 100 paket gıda ve 11 bin somun ekmek dağıtıldığını söyledi ancak kesintisiz devam eden SÇY sırasında bölgede 2 bin sivilin bulunduÄŸu düşünülüyor. Operasyon bölgelerinde 39 milyon TL mali yardım, 39 bin 340 gıda paketi, 11 000 somun ekmek, 9750 battaniye, 1 kamyon kıyafet ve 3 bin kiÅŸiye iÅŸ saÄŸladı. Bölgede 115 bin 422 çocuk baÅŸka okullara transfer edildi; 12 bin 524’ü telafi eÄŸitimi aldı. Cizre, Silopi, Ä°dil, Sur, Nusaybin Yüksekova’daki 590 bin 83 olan nüfusun 280 bin 500’ü yerlerinden edildi. Diyarbakır Valisine göre, Sur’daki sivil nüfusun yüzde 95’i, bölgeyi operasyonların bitiminde terk etti. STK’ne yönelik yetkililerinin tutumu da dikkate alınmalı. STK’ların görüşme yapmasının önlediÄŸine dair çok sayıda iddia vardır.

‘CÄ°ZRE’DE ÖLENLERÄ°N SAYISI ARAÅžTIRILMALI’

Cizre’de ölenlerin sayısı tartışmalı. Güvenlik güçlerinin tank ve havan topu kullandığı iddiaları da var. Cizre’de bodrum katında ölenlerin sayısı ile ilgili tahminler 130 ile 189 arasında. YaÅŸama hakkı ve kiÅŸinin güvenliÄŸi, özel ve aile hayatı, toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, din özgürlüğü, bilgi alma ve verme hakkı, mülkiyetin korunması, eÄŸitim hakkı, iÅŸkence ve kötü muamelenin önlenmesi, yaÅŸam hakkı, vücut bütünlüğü. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.