Güncel
HAKSIZLIK KİMDEN GELİRSE GELSİN, KİME YÖNELİK OLURSA OLSUN MAZLUMDAN YANA ZALİME KARŞI OLMALIYIZ- Abdurrahman Dilipak
Bugün Sivas’tayım. Sivas lehçesi ile burası “Gar, gış, gıyamet”. Bugün farklı bir konuyu yazacağım yine ve sonra İstanbul’a döneceğim inşallah.. Bizden istenen adil şahitler olmamızdır. İşi ehline vermemiz istenir. Ehliyet ve liyakat imandan önce gelir.. HAKSIZLIK KİMDEN GELİRSE GELSİN, KİME YÖNELİK OLURSA OLSUN MAZLUMDAN YANA ZALİME KARŞI olmalıyız. Hatta zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa. Bir topluluğa olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemeli.
Kamu malı “yetim hakkı” sayılır.. Ona haksız bir ÅŸekilde dokunmamamız istenir. “Vay o namaz kılanların haline ki, onlar yetimin malını yerler” diye bir ayet var, hatırlarsanız..
Bir hırsız bir baÄŸdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan bir bostan karşılığı bir bağı satarmış ama “selam verdim rüşvet deÄŸildir diye almadılar” denilen günleri de yaÅŸadı bu millet..
Herkes torpil peÅŸinde. Ä°ÅŸe uygun adam deÄŸil, adama iÅŸ aranıyor sanki. Ehliyet ve liyakat kuralına ne oldu! Devlet kapısı birileri için geçim kapısı.. Kimsenin de helal ile haramına baktığı yok sanki. “Ben bu iÅŸi nasıl hak yoluyla çözerim?” çabası yerini, “Kim bu iÅŸi çözer?” aramasına bırakmış! Bu konuda en büyük zararı gençlerimiz görüyor; “gerçekte hakkım mı?” sorusunu sorma erdemini öğretemediÄŸimiz için! Ä°ÅŸe girmek isteyen gençlerin çoÄŸunluÄŸu (istisnalar mutlaka var); kendilerini geliÅŸtirip, o iÅŸi hakedebilmek için bilgilerle donanmak yerine, tüm enerjilerini ve zamanlarını torpil aramaya harcıyorlar. Diyelim ki, torpille iÅŸe girdiler, kimin hakkını elinden alarak girdiklerini hiç düşünmüyorlar? Bu günü kurtarıyorlar ama sonra, baÅŸkalarının hakkını yemenin sonuçlarının çok acı verdiÄŸini zaman onlara öğretince; “Nerede hata yaptım?” sorgusu mutsuz, umutsuz yapacak.
Akılsızca ve ahlaksızca baÅŸkalarının hakkına edenler yüzünden yeryüzü fesada uÄŸruyor.. Onlar için yaÅŸasın cehennem! Kimi “Allah” adını kullanarak, kimi “önce vatan” diye baÅŸladılar iÅŸe.. Gülen’e ya da BÇG’ye bakın. Darbecilere bakın.. Åžeytan; insanları kandırmak için, vatan, millet, din, mezhep, tarikat, kendine istismar edecek bir ÅŸeyler buluyor..,
Oysa “Allah, gökleri ve yeri HÂK ile oluÅŸturdu.” (Teğâbün, 3), (Nisâ, 29) “Ey inananlar! Birbirinizin malını haksız yollarla alıp yemeyin. Karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa baÅŸka. Haram yiyerek kendinizi mahvetmeyin.”. Åžu darbeci generallere bakın hele bir.. “Biz ıslah edicileriz” diyorlar. “Ä°yi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir”.
Nisâ, 58’de denilir ki “Hiç kuÅŸkusuz Allah, sorumluluÄŸu, her iÅŸin uzmanına verilmesini isler. Ve sorumluluklarınızı yürütürken, insanlara karşı adil davranmanızı öğütler.” Ehliyet ve liyakat imandan önce gelir.. Peki ÅŸu içimizden birileri, hani ÅŸu siyaset ve bürokratlardan kimileri kim oluyor bunlar. Ya da kendilerinden olanlara bile nasıl davranıyorlar. Ötekilere bakışları nasıl. Hani “bir kavme olan düşmanlığımız bile sizi onlar hakkında adaletsizliÄŸe sevketmeyecekti.”
Hakkı olmadığı halde iÅŸini, rüşvet ödeyerek ve torpille çözenler, evet sizin için de yaÅŸasın cehennem.. Ah söz dinlemez zalim kalabalıklar, ne kadar cesursunuz, ne kadar laf anlamaz ve nasıl kibirlisiniz. Amirlerinizden Allah’tan korktuÄŸunuzdan daha fazla korkuyorsunuz korkarım! Onlara nasıl yalakalık yapıyor, astlarınıza ve hizmet vermek zorunda olduÄŸunuz insanlara karşı ne kadar küstahsınız! Unutmayın, sizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var.. Allah kimilerini, kimileri ile bertaraf eder ve yeryüzü fesada uÄŸramaktan bu vesile ile kurtarılır.. Siz belanızı arıyorsunuz, o bela gelip sizi bulacak bir gün. Arayan Rabbini de, belasını da bulur!
Bakara, 188’de “Mallarınızı aranızda haksız ve uydurma yollara baÅŸvurarak yemeyin. Halkın parasını, haksız yere yemek amacıyla, bile bile memurlara / yöneticilere rüşvet vermeyin” der.. Huuu! Duyuyor musunuz arkadaÅŸlar.. Siyasiler, bürokratlar, belediyeciler, patronlar.. Unutmayalım “din günü” diye bir gün var! Herkese yaptığının hesabının sorulacağı bir gün.. Zaten bu dünyada yapıp ettiklerinizle, ya kendi cennetinize sırtınızda tuÄŸla, ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyorsunuz..
“Acaba, insan her umduÄŸuna ve canının her istediÄŸine kavuÅŸacak mıdır?” (Necm, 24)
Evet, hakları olmayanı elde etmenin acı sonuçları onları bir gün apansız yakalayacaktır.
Bakan, milletvekili belediye ve iÅŸ adamı kumpas kurmuÅŸsa, bunun FETÖ’cüsü, BÇG’lisi yok. Hangi tarikattan olursa olsun, hangi okulu bitirirse bitirsin sonuç aynı kapıya çıkar: (Âli Ä°mran, 161) “Kim emanete hıyanet eder, kamu malından çalarsa, kıyamet günü çaldığı ÅŸey boynunda asılı olarak gelir. Sonra herkese kazandığının karşılığı tam olarak ödenir ve hiç kimse haksızlığa uÄŸratılmaz.” (Bakara, 75) “Kalpleri katılaÅŸmış olanların bir kısmı, Allah’ın kelâmını dinleyip kavradıktan / anladıktan sonra, bile bile onu çarpıtırlar / tahrif ederler.” Ahlak dışı bir gaye ile gizlice bir araya geldiÄŸinizde derin ortağınız Åžeytan aranıza katılır. Sizi ÅžeytanlaÅŸtırır.. Åžeytanı sadece Mekke’de deÄŸil o gün de taÅŸlayın ve besmele çekin!
Şimdi öyle adamlar bir araya geliyorlar ki, her çevreden birini de alıyorlar aralarına. Hepsi de birbirinin şahidi.. Evinde darbe planı yapan adamın ortağı Erdoğancı gözükebiliyor.. Selefi geçinen biri Sufi birini ortak alabiliyor.. Dürüstçe yapsalar bunu diyeceğim yok, bize denmedi mi hayır da yardımlaşın diye. Bunlar günahta yardımlaşıyorlar. Dün bunları birbiri ile çatıştıranlar, şimdi ortak yapıyorlar..
(Enfâl, 25) “Ey inananlar! Uyarılara raÄŸmen sorumluluÄŸu paylaÅŸmaz, herkesin yararına birliÄŸi saÄŸlamazsanız, geldiÄŸi zaman, sadece inkârcı zalimlere deÄŸil, tüm herkesi kapsayıp periÅŸan edecek bir fitneden / felâketten sakının.”. “İçimizdeki beyinsizlerin iÅŸledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım”.
(En’âm, 144) “Ä°nsanları, bilgisizce yanlış yollara yönlendirmek için, yalan uydurup, iftiralarını Allah’a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Allah; ÅŸirk koÅŸarak yanlış, kendi zararına iÅŸ yapan / zalim toplumu doÄŸru yola iletmez.”
Herkes, “memleket nereye gidiyor” diye soruyor ya, olduÄŸunuz gibi idare olunacaksınız. Siz kendi hakkınızdaki hükmü deÄŸiÅŸtirmedikçe de Allah sizin hakkınızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecek! Kur’an-ı Kerim’den bir uyarı daha: “Biz, bir ülkeyi deÄŸiÅŸime / yıkıma uÄŸratmak istediÄŸimiz zaman / bir ülke kendisini yok olma aÅŸamasına getirdiÄŸinde; adil olmayan kiÅŸilerini / varlık ve güç sahibi önde gelenlerini / zevkine düşkün zenginlerini söz sahibi yaparız / o ülkenin yönetimine gelmesine izin veririz de, onlar, orada kötü iÅŸler yaparak hak yoldan çıkarlar / onlar eliyle oranın altını üstüne getirerek, verdiÄŸimiz sözü gerçekleÅŸtiririz.” (Ä°srâ, 16)
Yasemin Cin diye bir okurum, bu konudaki ayet meallerine gönderme yaparak bir uyarı mesajı göndermiş e-mailden. Ben de onun bu çabasına destek vermek istedim.. Selam ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.