Sosyal Medya

Güncel

Başkanlık bu işi çözmez, seçim sistemi de değişmeli!

Prof. Dr. Üstün Ergüder, dünyadaki başkanlık sistemleri üzerinde çalışmış bir siyaset bilimci. Türkiye’deki tartışmaların sadece başkanın yetkilerine odaklanmasına karşı çıkıyor; “Böyle bir sistemde yasama nasıl olacak?” diye soruyor. Parlamentoyu güçlendirecek tedbirlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Bir başka önemli nokta, Yüksek Mahkeme’ye yapılacak atamalar. Ergüder, Yüksek Mahkeme’ye atacanacak kişilerin ömür boyu atanması gerektiği görüşünde.



Ergüder’le AKP ve MHP arasındaki baÅŸkanlık görüşmeleri son aÅŸamaya girerken, nasıl bir sistem kurulması gerektiÄŸini konuÅŸtuk.

"Tartışmayı başkanın yetkilerine odaklamamak lâzım"

Ankara’da AK Parti ile MHP arasında ‘’BaÅŸkanlık sistemi’’ olarak baÅŸlayan, sonra adı ‘’CumhurbaÅŸkanlığı sistemi’’ne evrilen yeni bir sistem pazarlığı yaÅŸanıyor. MHP’nin bazı konularda itirazları olduÄŸu bilgileri geliyor. Sizce bir baÅŸkanlık ya da cumhurbaÅŸkanlığı sisteminin olmazsa olmazları neler olmalı?

BaÅŸkanlık sistemi denilince, bunun en önemli örneÄŸi olarak Amerika BirleÅŸik Devletleri akla geliyor. ABD sistemi, çok kendine has bir sistem. Bizden farkı, alttan yukarı doÄŸru kurulmuÅŸ bir sistem. Orada federalizm, yani yerel hükümetler, eyaletler daha önemli. Hatta ABD’de, Washington’a devlet denmez “government” yani “yönetim” denir. Çünkü istemeyerek kurulmuÅŸ bir üst yapıdır. Sistemde alt ağırlığı fazladır. ABD siyasetini çalışanlar bilirler, “grassroots” diye bir olay vardır. Grassroots, çimen kökü anlamına gelir ve politikanın, demokratik siyasetin, vatandaÅŸa yakın olması demektir. Biz bunları tam olarak incelemiÅŸ deÄŸiliz. ABD’de de baÅŸkanlığın güçlenmesi, ABD’nin uluslararası siyasete girmesi ile ivme kazandı. ABD’de çok önemli "check and balances", "kontrol ve dengeler" sistemi var. 

Türkiye’de illâ ki baÅŸkanlık sistemi diyorsak, muhakkak kontrol ve dengelerin getirilmesi lâzım. Bütün tartışmayı baÅŸkanın yetkilerine odaklamamak lâzım. Böyle bir sistemde yasama nasıl olacak? Bunu düşünmemiz lâzım. ABD’de kongre üyeleri -ki bizde bu milletvekillerine tekâbül eder-  seçimi parti kimliÄŸinin dışında, kendi kimlikleri ile kazanırlar, parti disiplini güçsüzdür. Bu da Kongre’yi güçlü yapar. Zaman zaman duyarız "BaÅŸkan bir ÅŸey ister, kongreden karar çıkmaz." Bence hayırlıdır bu.

O zaman biz,  TBMM’nin oluÅŸum sürecini yeniden ele almalı mıyız? 

Tabii yeni bir sistem tasarlıyorsanız  -ben olaya parlamenter sistemden yanayım, baÅŸkanlık sisteminden yanayım diye bakmıyorum; benim baktığım taraf, insan haklarına saygılı demokratik bir düzenin getirilmesidir- bu da baÅŸkanlık sistemi olacaksa, güçlü kontrol mekanizmaları olmalı. Bizim sadece baÅŸkanın yetkileri üzerine deÄŸil, parlamentonun ve yargı organlarının da yetkilerine odaklanmamız lâzım. Benim Türkiye’de yapılan konuÅŸmalardan anladığım, öyle bir baÅŸkanlık sistemi isteniyor ki, parlamento da, yargı da baÅŸkana biat etsin. Bunu Allah göstermesin. Bundan korkum var.

"Şu andaki seçim sistemini kullanırsak, yandık"

O zaman parlamento nasıl oluşmalı?

Parlamentoyu güçlendirecek tedbirlerin alınması lâzım. Biz şimdi partili cumhurbaşkanını getirip, şu andaki seçim sistemini kullanırsak, yandık. Cumhurbaşkanı ya da parti lideri kimse, o adayları tespit eder. Sen istediğin kadar kanunlarla parlamentonun yasama yetkisini artır, işe yaramaz.

Nasıl bir sistem olmalı?

Parlamentonun tasarlanmasında uygulanacak seçim sistemini çok iyi düşünmek lâzım. Ben böyle bir sistemde temsilciyi, yani milletvekilini güçlendirecek bir seçim sistemi olması gerektiÄŸini düşünüyorum. Bu da benim tecrübeme göre Anglo-Sakson ülkelerinde mevcut. Ä°ngiltere ve ABD’de dar bölge seçim sistemi var. Orada seçmenin gözüne bakabilen adaylar seçiliyor. Åžu anda uygulanan seçim sisteminin dezavantajlarından birisi, seçmenin karşısına parti liderinin yaptığı bir liste ile çıkıyorsun, onay istiyorsun. BaÅŸkanlık sisteminde vatandaÅŸ ile temsilci arasındaki baÄŸları, araya partiyi sokmadan güçlendirmek lâzım. Parti bir derece girecektir, parti olmadan olmaz ama o parti seçmenle temsilci arasına ne kadar girecektir? Esas önemli olan soru bu. Siyasi partiler olacaktır ama bir parti baÅŸkanının yaptığı bir listeden seçilmek baÅŸka, gidip vatandaşın gözünün içine bakarak seçilmek çok baÅŸka. Ä°kincisinde senin kiÅŸiliÄŸin, gücün devreye giriyor.

O zaman adına başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemi de dense, seçim sistemini, hatta siyasi partiler yasasını da masaya yatırmak gerekiyor değil mi?

Tabii. Seçim sistemini deÄŸiÅŸtirmek gerekecek. Meselâ aday adaylarının tespiti. Bunlar çok önemli, buralarda bir takım düzenlemeler yapmak lâzım. Meselâ Ä°ngiltere’de de siyasi partiler çok disiplinlidir ama bizdeki gibi deÄŸil. Neden? Çünkü orada dar bölge seçim sistemi olduÄŸu için vatandaÅŸ kimi seçtiÄŸini çok iyi bilir. Hem de seçilen kiÅŸi, seçildiÄŸi bölgedeki vatandaÅŸla iliÅŸkisini sıcak tutar. Böylelikle parlamentoya seçilen milletvekillerini güçlü kılarız. Meselâ atamalar nasıl olacak? ABD’de baÅŸkan bir büyükelçi, bir mahkeme üyesi atayacaksa, bu Kongre’nin onayından geçiyor. Kongre onaylamadan atanmıyor. Kongre’de komisyonun önüne çıkıyorsun, ifade veriyorsun. Orada seni beÄŸeniyorlar veya beÄŸenmiyorlar. Orada, “o partidensin, onun adamısın” kriterleri iÅŸlemiyor. Bunlar olumlu ÅŸeyler. Yeni sistemi tasarlarken bunların çok iyi düşünülmesi lâzım.

“Yüksek Mahkeme’ye ömür boyu atama…”

Peki yargıya yönelik atamalar sizce nasıl olmalı?

ABD’de yüksek yargıya atananlar çok önemlidir. Ben ABD’deyken bu konuyu çok inceledim, hatta Türkiye’de üniversitelerde bunun dersini verdim. Orada Anayasa Mahkemesi denmez, “Yüksek Mahkeme’’ denir. Aslında anayasalarında bu kurum ‘üçüncü erk’olarak düşünülmüş bir kurum deÄŸil, zaman içinde verdiÄŸi kararlarla üçüncü erk olmuÅŸtur. Orada benim gördüğüm en önemli olay, oraya bu insanların hayat boyu atanmaları. Bir kere atandın mı, hayat boyu görev yapıyorsun. Kariyerlerine baktığınız zaman Reagan döneminde atanmış, Cumhuriyetçiler atamış, Demokratlar atamış ama zaman içinde bu kiÅŸiler kendi yargıçlıkları ile öne çıkıyorlar. Siyasi sempatilerinin dışında oranın, bir ilkenin insanı oluyorlar. Orada birbirlerini de eÄŸitiyorlar. Oradan o insanları almak kolay deÄŸil. Ya çok hasta olacak ya da büyük bir ihanet içine girecek ve Kongre onu yargılayacak. Türkiye’de de bu tür mekanizmaların kurulması lâzım.

Türkiye’de yüksek yargı atamaları nasıl olmalı?

Eğer parlamento doğru kurgulamışsa, parlamento kendi kimliğine sahipse, yukarıdan emir ile hareket etmeyen bir parlamentoysa, o zaman başkan önersin parlementonun onayına tâbi olsun. Bence burada en önemli kriter hayat boyu atamadır. Hayat boyu atadığın zaman, sen bir daha onu tehdit edemiyorsun. O insanın kendi birikimini, ilkelerini kullanabilmesi için güvence veriyorsun.

“BaÅŸkanlık sistemi, yalnız baÅŸkanlığı güçlendirmekten geçmiyor”

Başkanlık sisteminin iki partlili bir sistemle yürüyeceğine dair de bir ön kabul var? Buna katılır mısınız?

Böyle bir zorunluluk yok aslında ama bunu seçim sistemleri üretiyor. Tabii kültürel faktörler de var. Türkiye’de dar bölge seçim sistemi olursa bu iki partili sisteme doÄŸru iter. Ben bunun baÅŸkanlık sistemi çerçevesinde sakıncalı olacağını düşünmüyorum. 

AK Parti ve MHP arasındaki pazarlıkta cumhurbaÅŸkanının/baÅŸkanın görevden alınması karşılıklı fesih konularında parlamentodaki oranların tartışıldığı haberleri geliyor. Sizce bunların matematiksel doÄŸruları nedir? 

Bu iÅŸlerin pek kolay olmaması lâzım. Hele de paralize ortamlarda her zaman kullanılacak bir yöntem olmaması lâzım. Demokratik sistemlerin en büyük problemi, Amerikalılar buna milyon dolarlık soru derler. Bu da, “Yönetebilmekle temsil arasındaki dengeyi nasıl saÄŸlarsın?’’ EÄŸer amaç yönetilebilir bir ülkeyse, bu parlamenter sistem de olsa, baÅŸkanlık sistemi de olsa kontrol ve dengeler üzerinde çok düşünmek lazım. Åžu anda maalesef parlamentonun oluÅŸumu da Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanması konuları da maalesef konuÅŸulmuyor. Benim vatandaÅŸ olarak görevim “Bunlar yapılsın” demek. BaÅŸkanlık sistemi, yalnız baÅŸkanlığı güçlendirmekten geçmiyor. Åžu andaki sistemde de kontrol ve denge sistemi iÅŸlemiyor. Fiili durumu gerçek hayata geçirelim diyorsak ve eÄŸer burası demokrasiyse, onun gereklerini yapalım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.