Türk soluna kızmayın, acıyın! - Prof. Dr. Mehmet Çelik

Bu bir modaydı… Sol demek, ilericilik demekti.  Sol demek çaÄŸdaÅŸlık demekti. Sol demek, modernlik demekti. Hatta sol demek, bilim demekti… Bu bir moda rüzgarıydı gençler arasında… Hele de kızlar arasında… Ä°yi-kötü okuyorlardı da… Ezberledikleri sloganlarla konuÅŸuyorlardı. Anadolu’nun fakir erkek çocukları, sınıflarındaki bu kızlar karşısında ezilmemek için solcu numaralarına yatıyorlardı… 

En önemli gösterge, uydurukça kelimelerle Türkçe konuÅŸmalarıydı. Hele hele GüneydoÄŸulu Kürt gençleri, o Arap gırtlağı ile o uydurukça kelimeleri ardı ardına sıralamaları yok mu, insanı gülmekten kırıp geçiriyordu. YaÅŸlı Kürtler’in konuÅŸmaları daha da eÄŸlenceliydi. 

1980’lerden sonra iÅŸler kötü gitmeye baÅŸladı… Liberalizm gün geçtikçe güçlendi. Merkez medya, soldan liberalizme kaydı. Demokrat medya güçlendikçe, halk yığınları bilinçlendikçe, solculuk varoÅŸlardan sermaye semtlerine göç etmek zorunda kaldı. 

Sol kesim okumayı da bıraktı… İçki satış düzenlemesine karşı çıkmayı, kürtaja karşı çıkmayı, aÄŸaca, kurda, kuÅŸa sahip çıkmayı solculuÄŸun jargonu haline getirdi. KaraoÄŸlan’ı kaybedince, KılıçdaroÄŸlu’na mahkum oldu… 

Gençlik içerde 1970’lerin tembel ve haylaz öğrencilerini kendine idol yaptı… Dışarda da bir  Castro kalmıştı… Üç gün önce o da gitti… Geriye külleri ile, aç-sefil bir Küba bıraktı…

Fidel’in arkasından birkaç satır karalamayı vefa gibi gören eski tüfeklere acıdım… 

Gençleri kekliyorlardı: Son devrimci de gitti!.. 

Ama ne devrimci!.. 

60 yıl küçük bir ülkeyi demir yumrukla yöneten bir devrimci… Ä°nternet yasak, özel televizyon yasak, cep telefonu yasak!.. 

Aç, periÅŸan ve fuhuÅŸ bataklığında bir ülke bıraktı geride!.. 

KardeÅŸine teslim ederek hem de… Bakalım o kime teslim ederek, nalları dikecek!.. 

YaÅŸarsak göreceÄŸiz!.. 

Prof. Dr. Mehmet Çelik - GÜNEŞ