Güncel
Mavi Marmara'nın 10 değil, 700 mağduru var
İHH Yönetim Kurulu üyesi Sönmez, "Türkiye-İsrail arasında yapılan anlaşma birçok yönden değerlendirilebilir ancak önemli olan 10 şehidin dışında, 700’ün üzerindeki mağdurun hakkının aranmasıdır" dedi.
Ä°nsan Hak ve Hürriyetleri (Ä°HH) Ä°nsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve avukat Gülden Sönmez, Mavi Marmara krizinin ardından Türkiye-Ä°srail iliÅŸkilerinin normalleÅŸmesi anlaÅŸmasına iliÅŸkin, "Türkiye-Ä°srail arasında yapılan anlaÅŸma birçok yönden deÄŸerlendirilebilir ancak esasen burada önemli olan 10 ÅŸehidin dışındaki 700’ün üzerindeki maÄŸdurun haklarının aranmasıdır." dedi.
Sönmez, İngiltere'nin başkenti Londra'daki London School of Economics (LSE) Üniversitesinde düzenlenen "Evrensel yargının karşısında siyasi dokunulmazlık: Devletler halen cezasız kalabilir mi?" başlıklı konferansa katıldı.
"10 ÅžEHÄ°DÄ°N DIÅžINDAKÄ° 700'ÃœN ÃœZERÄ°NDEKÄ° MAÄžDURUN HAKLARI ARANMALI"
Konferansta konuÅŸan ve Mavi Marmara ile ilgili Türkiye ve diÄŸer bazı ülkelerde açılan davaların takibini yapan Sönmez, Türkiye’deki ceza davasının hiçbir ÅŸekilde akamete uÄŸramadan devam etmesini istediklerini ifade etti. Sönmez, "Türkiye-Ä°srail arasında yapılan anlaÅŸma birçok yönden deÄŸerlendirilebilir ancak esasen burada önemli olan, 10 ÅŸehidin dışındaki, 700’ün üzerindeki maÄŸdurun haklarının aranmasıdır." ifadesini kullandı.
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme anlaşmasının Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybeden 10 kişiyle ilgili olduğunu ve diğer mağdurları kapsamadığını dile getiren Sönmez, şöyle konuştu:
"Uluslararası mahkemelere şunu söylüyoruz; yargı yetkisi açısından, işlenen suçlar açısından, hangi açıdan bakarsanız bakın hukukun gereği olarak sanıkların yargılanmasının yapılması gerekiyor. Türkiye-İsrail anlaşması hayatını kaybeden 10 kişiyle alakalı bir anlaşma, diğer mağdurları kapsamıyor. Bu nedenle de, hem 10 kişiyle ilgili hem esasen tüm mağdurlarla ilgili bu yargılamanın yapılması gerekir diyoruz. Sonuçları hep beraber göreceğiz."
"MAHKEMELERDEN ÇIKAN KARARLAR ÖRNEK OLUŞTURUYOR"
Mavi Marmara davalarını yakından takip eden Londra’daki Stoke & White Hukuk Bürosunda görevli Hukuk Danışmanı Hakan Camuz da Mavi Marmara saldırısının üzerinden 6 yıl geçmesine karşın, hukuk camiasının bu davalara yönelik ilgisinin büyük olduÄŸunu dile getirdi.
Mavi Marmara ile ilgili yasal geliÅŸmeleri, “uluslararası hukukta mihenk taşı oluÅŸturacak kararlar çıkıyor” ifadesiyle deÄŸerlendiren Camuz, "Avrupa ve Amerika’da takip ettiÄŸimiz mahkemelerden çıkan kararlar örnek oluÅŸturuyor. Uluslararası sularda sivil bir gemiye yapılan askeri operasyonun sonucunda ortaya çıkan müthiÅŸ bir hukuk boÅŸluÄŸunun ilgi çekmesi gayet normal. 2010’da yaÅŸanan bu olay ve sonucunda ortaya çıkan hukuki anlayış birçok ÅŸeye örnek teÅŸkil edecek." dedi.
DURUÅžMA BU HAFTA
Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında İsrail'in düzenlediği saldırıya ilişkin aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de yer aldığı 4 sanığın yargılandığı dava, mağdur avukatlarının reddi-hakim talebinin karara bağlanamaması nedeniyle 2 Aralık Cuma gününe ertelenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten de toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Türkiye ile İsrail arasında 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara krizinin ardından, temmuz ayının sonunda ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik anlaşma imzalanmıştı.
Henüz yorum yapılmamış.