Sosyal Medya

Güncel

El Bab nerenin kapısı - Mete Yarar

Yaklaşık 10 gün önce Suriye’deki gelişmeleri yerinde gözlemlemek için sınır bölgesine gitmiştim. Hem ilgili sivil hem de askeri bürokrasi ile görüşme fırsatı buldum. Ayrıca bölgenin deneyimli siyasileriyle görüşmüştüm. Hepsinin ortak kanaati, sorunların hızlı şekilde çözüleceği bir yönetim modeline ihtiyaç duyulduğuydu. Yaşananlar, anında refleks göstermeyi gerektiren durumlardı. Şu anda yaşananlar acil sorunları çözmeye zaman zaman yetse de farklı bir modelin bölgede kurulmasına ihtiyaç vardır.



Hatay, Kilis, Gaziantep, Åžanlıurfa ve Mardin bu model kapsamında yeniden yapılandırılmalı. Bölgedeki yetkililer iyi niyetli çabalarla sorunları çözmeye çalışsalar da sorunların önümüzdeki dönemde gideceÄŸi istikamet bu çabaları yetersiz hale getirecektir. DoÄŸru model, ‘askeri hareketlerin siyaseti belirlediÄŸi’ deÄŸil ‘siyasetin belirlediÄŸi askeri hareketlerin’ yapılmasıdır. Bu da Suriye ve Irak’la ilgili olarak mikro ve makro planların yapılmasıyla mümkün olacaktır. Bu planlamada da en önemli yük sınır illerine düşecektir.
 
Yazdığım yazılarda harekatın zorluğunu yazmış, üstüne üstlük bu harekatı zorlaştıracak hamlelerin rakip unsurlar tarafından yapıldığını da belirtmiştim. Bölgede hava saldırılarının ya yanlışlıkla yapıldığını ya da kimsenin üstlenmediğini belirtmiştim. Herkesin birinin arkasına sığınarak ateş ettiğini anlatmaya çalışmıştım. Evet, son bir haftadır kimsenin üstlenmediği hava saldırıları yapılıyor, IŞİD kendisinden beklenmeyen bir direnç gösteriyor ve kimyasal silah kullanmaya cüret edebiliyor. Bu yaşananlar, bizim doğru yolda ilerlemeye devam ettiğimizi de gösteriyor. Tam bağımsız El Bab operasyonunda başarıya ulaşmaya ramak kaldığı için de rakipler vekalet savaşlarının gereğini yerine getirmeye başlıyorlar.
 
Bu kısa durum tespitinden sonra nasıl önlemler alınması gerektiÄŸinden de biraz bahsetmek gerekiyor. Öncelikle ÅŸu anda El Bab’da yaÅŸananların Türkiye’nin sinir ucu olduÄŸunu toplum olarak doÄŸru algılamak gerekiyor. El Bab’ın kapı anlamına geldiÄŸini, bu kapının yalnızca Halep kapısı olmadığını aynı zamanda Türkiye’ye açılan bir kapı olduÄŸunu da görmek gerekiyor. Yani El Bab’da yaÅŸanacak bir kırılmanın sonuçlarının Suriye’de kalmayacağını açıkça söylemek gerekiyor.
 
Suriye’de yaÅŸananları ve ihtiyaçları toplumumuza anlatmak gerekiyor. Anlatmak gerekiyor ki sorun doÄŸru anlaşılsın ve çözümler de ardından gelebilsin. ÖrneÄŸin bugünlerde hala ABD’deki yetkililerle Münbiç’ten YPG’nin çekilmesi ile ilgili görüşmelerin yapıldığını toplumumuz biliyor mu? Bir taraftan bu görüşmeler yapılırken hala bu hatta temasın devam ettiÄŸinden de bilgi sahibimiyiz? Bir kısım halkımız duyarlı medya sayesinde bunlardan haberdar ama ya geri kalanlar!
 
Suriye’de El Bab’da bizim için mücadele eden askerlerimizi korumak bizim için onur ve ÅŸeref mücadelesidir. Bu mücadelenin sınır ötesinde yapılmasından çok Türkiye sathında yapılmasına ihtiyaç vardır. Türk halkının refleksleri El Bab üzerinden test edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye’nin sinir ucu El Bab’da mevzilenmiÅŸ askerlerimizdir. Burada test edilen reflekslerin sonuçları, Sincar’da, Telafer’de, Kerkük’te ve Suriye sınır hattı boyunca uygulamaya sokulacaktır.  Yani El Bab kapıdır ama nereye açılacağına toplumun kendisi karar verecektir. Bölünme korkusu empoze etmeye çalışanların oyununu, söylediÄŸini sahada icra eden bir Türkiye bozacaktır. Bundan sonra sahada olan asker kadar oyunun içinde kalan bir topluma da ihtiyaç vardır. Bütün ülkeler, dış politika ve bölgesel geliÅŸmelerin dışında kalarak iç huzurunu saÄŸlayamayacağını artık bilmektedir. Bunu toplumuna doÄŸru anlatanlar da önümüzdeki dönemde ‘yıldız ülke’ konumuna gelecektir. OrtadoÄŸu’nun bataklık olduÄŸunu söyleyenlere bir hatırlatma yapmakta yarar vardır. Artık dünyada her yerde taÅŸkınlar var ve bununla mücadele etmeyenlerin ülkeleri de bataklığa dönecektir.
 
Dünyanın sorunları sınırı alan sular rejimine çoktan dönmüştür. Tuna Nehri taÅŸtığında birçok Avrupa ülkesi nasıl etkileniyorsa mülteci sorunu da aynı ÅŸekilde etkileme durumuna gelmiÅŸtir. Bizim sorunumuz da Suriye ve Irak’taki geliÅŸmelerdir. Bu iki acil sorun çözülmedikçe bize de huzur gözükmemektedir. El Bab’da mücadele eden askerlerimizin üzerinde bir hava savunma ÅŸemsiyesi acilen oluÅŸturulmalıdır. Bu aciliyet kadar toplumun burada görev yapan askerlere sahip çıktığını gösterdiÄŸi bir reflekse de acil ihtiyaç var. Toplumları saldırıdan koruyan, birlik beraberlik sergilediÄŸi bilinçli ve saÄŸduyulu hareketleridir. Åžimdi ona her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Åžimdi tam onu göstermenin zamanıdır....
 
METE YARAR - KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.