Güncel
Trump iş ve siyaseti birbirine karıştıracak mı? ''Başkanlıkta çok para var...''
Follow @dusuncemektebi2
Bir başkanın, dış politika konusunda ticari çıkarlarını göz önünde bulundurarak karar alması ihtimali, Amerikan medyasında çok konuşulan konulardan. Bu yöndeki haberlerin artması üzerine Trump, geçen günlerde Twitter’dan yaptığı açıklamada “Seçimlerden önce dünyanın her yerinde mülk haklarım olduğu herkesçe biliniyordu. Sadece çarpık medya bu meseleyi büyütüyor!” ifadeleriyle tepki göstermişti. Ancak Trump’ın seçim kampanyasındaki açıklamaları dahi bu çelişkiyi gösterir nitelikte.
ABD’ye baÅŸkan olan emlak milyarderi Donald Trump’ın parası, ÅŸimdiden çene yormaya baÅŸladı. Ancak bunun sebebi, Trump’ın dış politika konusundaki kararlarının, ticari çıkarlarından etkilenmesi endiÅŸesi. Zira Trump’ın, 18 ülkede tam 111 ÅŸirketi bulunuyor.
ABD’nin müstakbel BaÅŸkanı Donald Trump, siyasette yeni, iÅŸ dünyasında ise oldukça eski bir isim. New York’lu emlak milyarderinin Türkiye’den Hindistan’a, Filipinler’den Ä°rlanda’ya dünyanın dört bir yanında lüks otelleri, gökdelenleri, rezidansları bulunuyor. Bu ‘küresel emlak imparatorluÄŸu’, Alman ve Çin bankalarının kredileriyle besleniyor. Bu durum, Trump’ın baÅŸkanlığında iÅŸi ile dış politikasının birbirini nasıl etkileyeceÄŸi sorusunu da beraberinde getiriyor.
Zira Trump, aÄŸustos ayında Alabama’daki mitinginde Suudilerle iyi geçindiÄŸini söylemiÅŸ, “Benden daireler alıyorlar. 40 milyon, 50 milyon dolar harcıyorlar. Benim onlardan hoÅŸlanmamam mı gerekiyor? Onları çok seviyorum” demiÅŸti. Aynı Trump, ‘petrol kartellerine karşı Amerika’nın enerji bağımsızlığını’ savunarak Suudi Arabistan’dan petrol ithalatını yasaklayacağını öne sürmüştü. Trump’ın benzer bir çeliÅŸkisi Çin konusunda da göze çarpıyor. Seçim kampanyasında Çin karşıtı birçok açıklamada bulunan, Çin’e giden Amerikan ÅŸirketlerini geri getirmeyi vaadeden Trump’ın geçen yıllarda Çin’deki emlak piyasasına da ilgi gösterdiÄŸi belirtiliyor. Zira AFP’nin haberine göre Trump, 2008 ve 2012 yıllarında Çin’de milyar dolarlık projelere yatırım yapmıştı. Trump’ın Çin’de en az dokuz ÅŸirketinin olduÄŸu belirtiliyor. Trump’ın iÅŸ yaptığı ülkelerin içinde, Amerika’nın iliÅŸkilerinin son derece hassas olduÄŸu ülkeler de var. ÖrneÄŸin Filipinler Devlet BaÅŸkanı Rodrigo Duterte, Obama’ya birçok kez küfretmiÅŸti.
Ancak Trump’ın seçimi kazanmasından sonra iliÅŸkileri gözden geçireceÄŸini açıklamıştı. Bu iÅŸ için görevlendirdiÄŸi isim, Trump’ın Filipinlerdeki ortağıydı. Trump’ın seçim sürecinde başını aÄŸrıtan konulardan biri, eksiksiz bir gelir beyanında bulunmamasıydı. Washington Post gazetesinin raporuna göre Trump’ın 18 ülkede 111 ÅŸirketi bulunuyor, ancak bunlar sadece tespit edilebilen sayılar. Bu raporda, Hindistan 16 ÅŸirketle Trump’ın en aktif olduÄŸu ülke. Müstakbel baÅŸkan BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nde 13, Kanada’da 12, Suudi Arabistan’da sekiz, Ä°skoçya’da yedi, Azerbaycan’da beÅŸ, Ä°srail’de dört, Türkiye’de ise iki ÅŸirkete sahip.
KAYYUM TEAMÜLÜNÜ DELECEK
ABD’de baÅŸkan seçilen kiÅŸinin aynı zamanda ticari faaliyetlerine devam etmesinin önünde engel bulunmuyor. Ancak teamüller, baÅŸkan olan kiÅŸinin yatırımlarının yönetimini bir çeÅŸit kayyum müessesesine devretmesi yönünde.
Eski baÅŸkanlardan Ronald Reagan, baba ve oÄŸul Bush’lar ve Bill Clinton bu yöntemi uygulamıştı. Barack Obama ise bütün parasını hazine bonosuna dönüştürmüştü. Trump ise ÅŸirketlerinin yönetimini bağımsız bir kayyuma deÄŸil, ilk evliliklerinden olan üç çocuÄŸuna devredeceÄŸini söylüyor. Ancak çocukları, aynı zamanda Trump’ın geçiÅŸ hükümetini belirleyecek ekibin de içinde yer alarak siyasi faaliyetlerde bulunuyor. ÖrneÄŸin Trump’ın otellerini yöneteceÄŸini söylediÄŸi kızı Ivanka, daha önce görülmemiÅŸ biçimde Japonya BaÅŸbakanı Åžinzo Abe’nin seçimden sonraki New York ziyaretinde Trump’la yaptığı ikili görüşmede hazır bulunmuÅŸtu.
TRUMP’IN PARASI MI, KIZILDERÄ°LÄ°LERÄ°N TOPRAKLARI MI?
ABD’de Kuzey Dakota eyaletinde Kızılderililerin yaÅŸadığı bölgede inÅŸa edilmesi planlanan petrol boru hattına karşı eylemler sürüyor. Amerikan yerlileri ve çeÅŸitli aktivist gruplar, çevreye zarar verileceÄŸi, su kaynaklarının kirleneceÄŸi ve yerlilerin topraklarına el konulacağı gerekçeleriyle karşı çıkıyor. 20 Ocak’ta hükümeti Trump’a devredecek olan Obama yönetimi, boru hattının inÅŸasına izin verilip verilmeyeceÄŸi konusundaki kararı ertelemiÅŸti. Müstakbel BaÅŸkan Donald Trump’ın ise, üç milyar 800 milyon dolarlık proje kapsamında inÅŸa edilecek ÅŸirket binasında hissesi bulunuyor. Trump baÅŸkanlık koltuÄŸuna oturduÄŸunda kendi ticari çıkarları doÄŸrultusunda karar vermesi endiÅŸe konusu.
BAŞKANLIKTA ÇOK PARA VAR
Donald Trump’ın yeni açtığı Beyaz Saray’a komÅŸu otel, seçimleri kazanmasının ardından dünya çapında diplomatların ilgi odağı oldu. Trump’ın yemin töreni için bütün odaların dolduÄŸu otelde kalanların, yeni baÅŸkanla iliÅŸkilerini geliÅŸtirmek için otelde fahiÅŸ harcamalar yapabileceÄŸi belirtiliyor.
Donald Trump, seçimlerden kısa süre önce baÅŸkent Washington’da, Beyaz Saray’ın birkaç sokak yakınında bir otel açmıştı. Åžimdi bu otel, dünyanın dört bir yanından diplomatlar ve iÅŸ adamları tarafından doldurulmuÅŸ durumda. Otelin müdürü, bütün odaların Trump’ın yemin töreniiçin satıldığını, pek çok önemli isme yer kalmaması nedeniyle olumsuz yanıt vermek zorunda kaldıklarını söylüyor.
Otelde seçimlerden bir hafta sonra düzenlenen bir etkinliÄŸe katılan OrtadoÄŸulu bir diplomat, Washington Post gazetesine daha önce Clinton’ın kazanacağı kaygısıyla gelmedikleri otel için “Artık diplomatların Washington’da bulunması gereken yer burası” diyordu. Diplomacy Matters adlı bir düşünce kuruluÅŸu tarafından düzenlenen etkinliÄŸe katılan Asyalı bir diplomatsa gazeteye “Böylece onunla karşılaÅŸtığımda ‘Otelinizi çok sevdim’ diyebilirim. ‘Åžehre geldim ve rakip otelde kalıyorum’ demek kaba olmaz mı?” diyerek Trump’ın oteliyle Beyaz Saray arasındaki iliÅŸkinin nasıl olacağı konusunda ipucu veriyordu.
Hükümet iÅŸlerini izleyen onlarca sivil toplum kuruluÅŸunun temsilcileri ortak dilekçelerinde Donald Trump’tan iÅŸlerini baÅŸkanlıkta olduÄŸu sürece yönetecek ve aileden de olmayacak bir kayyuma devretmesini veya elinden çıkararak varlığını paraya dönüştürmesini istedi. Massachusetts Milletvekili Katherine Clark da geçen hafta Kongre’ye baÅŸkanın bunu yapmasını gerektirecek bir yasa teklifi sundu. ABD baÅŸkanıyla ÅŸehre gelecek yabancı delegasyonların ABD baÅŸkanının oteline fahiÅŸ faturalar ödemelerini engelleyecek bir kural yok. New York Magazine’de Jonathan Chait imzasıyla çıkan yazıda ise “Ä°ÅŸ dünyası, Trump’a yapacağı ‘iyilikler’ karşılığında, çocuklarına hisse verebilir ve kamuoyunun bu alışveriÅŸten haberi bile olmaz” deniyor. Federal Seçim Komisyonu eski baÅŸkanı Kenneth Gross, daha önce bir baÅŸkanın hem ülkeyi hem de ticari iÅŸlerini yöneteceÄŸine olasılık verilmediÄŸi için böyle bir düzenleme yapılmadığını söylüyor.
‘BU EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°KALARI KÃœRESEL RESESYON GETÄ°RÄ°R’
ABD’nin yeni baÅŸkanı seçilen Donald Trump’ın korumacı ticaret politikalarının, sadece Amerikan ekonomisini deÄŸil, küresel ekonomiyi de resesyona sürükleyebileceÄŸi öngörülüyor. Trump’ın baÅŸkanlık seçimlerinden zaferle ayrılmasının ardından en çok merak edilen konu, yeni yönetimin radikal seçim taahhütlerini hayata geçirip geçiremeyeceÄŸi oldu. Moody’s Analytics ve Goldman Sachs gibi önde gelen finans kuruluÅŸları, Trump’ın ticaret politikalarının ekonomik büyümeyi zayıflatacağı öngörüsünde bulunurken, HSBC ekonomistleri de ülkede stagflasyon (resesyona yüksek enflasyonun eÅŸlik etmesi) yaÅŸanabileceÄŸini düşünüyor.
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nün (PIIE) araÅŸtırmasına göre, Trump’ın ticaret politikaları en az 4 milyon Amerikalının iÅŸini kaybetmesine yol açabilir. PIIE’nin raporunu hazırlayanlardan PIIE Kıdemli Uzmanı Marcus Noland, AA muhabirinin yaptığı açıklamada, Trump’ın korumacı politikalarının bir ticaret savaşına yol açabileceÄŸini söyledi. Barack Obama’nın 2009 yılında Çin’den ithal edilen araba lastiklerine ek gümrük vergisi uygulanmasına yönelik kararına atıfta bulunan Noland, “Çin, buna ABD’nin tavuk ve otomotiv parçaları ihracatına damping soruÅŸturması açarak yanıt verdi. EÄŸer Trump, Çin’e yönelik taahhütlerini hayata geçirirse, aynı ÅŸeyi iPhone’lar, Boeing uçakları, soya fasulyesi ve mısır gibi ürünler için yapabilirler, hatta ABD’ye giden Çinli öğrencilere ‘gitme’ diyebilirler.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Henüz yorum yapılmamış.