15 Aralık 2004'te 'evet' dövizleriyle Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi gerektiğini oylayan Avrupa, dün 'müzakereler dondurulsun' başlığını kabul etti. Avrupa Parlamentosu'nun bu kararının arkasındaki etmenleri bir bir derledik. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesi, yükselen güç olması ve AB'ye halk desteğinin azalması dikkati çeken maddeler arasında...
Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıyı oy çokluğuyla kabul etti. AP Genel Kurulunda salı günü görüşülen ve dün oylanan tasarı 37'ye karşı 479 oyla kabul edildi. Oylamada, 107 üye çekimser görüş bildirdi.
Oylamanın sonucuyla birlikte akıllara 15 Aralık 2004'teki tablo geldi. O günkü toplantıda Avrupalı parlamenteler, aralarında Türkçe 'evet' yazısının da bulunduğu tüm Avrupa dillerinde 'evet' pankatlarını kaldırarak, Türkiye'ye üyelik yeşil ışığı yakmışlardı. 407 Avrupalı vekil 'Türkiye Avrupalıdır' tezini ortaya koyan 'evet' oyu kullanırken, 262 vekil 'hayır' demişti.
Bundan sadece iki gün sonra, 17 Aralık 2004'te ise, asıl resmi karar, AB'nin devlet ve hükümet başkanlarından gelmiş, 'Türkiye üye olabilir' yazılı ortak açıklama ile üyelik müzakereleri için 3 Ekim 2005 tarihini hedef olarak koymuştu.
Düşmanlık böyle filizlendi 2004'te başlayan bu süreç, nasıl oldu da Avrupa Parlemantosu'nun skandal oylamasına kadar geldi? İşte bu soruya yanıt aradık ve madde madde Avrupa'nın Türkiye'ye olan düşmanlığının nasıl filizlendiğini gün yüzüne çıkardık...
Henüz yorum yapılmamış.