Sosyal Medya

Güncel

Avrupa açık düşmanlığı seçti, peki şimdi biz ne yapacağız! - İbrahim Karagül

Yaşlı Avrupa, dağılmaya yüz tuttuğu, motivasyonunu kaybettiği, dünyaya model/örnek niteliğini yitirdiği, güçten düştüğü bir dönemde, Türkiye'ye ayar vermeye, ülkemizin sınırlarını tartışmaya açmaya, terörle içeriden vurmaya, ekonomik krizle terbiye etmeye çalışıyor.



 
Hâlâ bize efendilik taslıyor, hâlâ 20. yüzyıl vesayetçileri gibi hareket ediyor. Hâlâ o kadar güçlü olduÄŸunu, her istediÄŸini yapabileceÄŸini, Türkiye'yi kendi hamuruyla yoÄŸurabileceÄŸini sanıyor. Ve hâlâ 20. yüzyılda yaÅŸadığımızı sanıyor. 
Yeni Roma çökerken..
Bir zamanlar Yeni Roma Ä°mparatorluÄŸu olarak görülen, Baltık Denizi'nden Suriye sınırına kadar uzanan, ABD'nin burnunu sürtmesiyle bölgesel ve küresel etkisi sıfırlanan, hantal görünümüne ters orantılı bir ÅŸekilde küçülen birlik, son birkaç yılda, sadece Türkiye karşıtlığı yapacağım diye olaÄŸanüstü acemilikler, basiretsizlikler, ÅŸaşırtıcı yanlışlar yapıyor. 
Avrupa BirliÄŸi ortak aklı, kendini oluÅŸturan devletlerin aklının bile gerisine düştü. CoÄŸrafyamızda, Atlantik çevresinde, dünyanın her bölgesinde köklü sorunlar yaÅŸanırken, küresel güç haritası deÄŸiÅŸirken, dünyanın ekseni kaymışken, bu sorunlara çözüm üretme yerine kendi içinde çatışan, ayrışan, dışlayıcı politikalara teslim olan bir AB var karşımızda. 
Terör örgütlerine teslim oldu
Bu büyüklükte bir yapının politika tarzı, bırakın AB'yi, bırakın devlet aklını, bir örgüt aklına geriledi. Suriyeli mülteciler sorununun nükleer tehdit gören, BeÅŸparmak DaÄŸlarına çizilen Türk bayrağını ciddi sorun olarak tartışan bir AB aklından söz ediyoruz. Bu yüzdendir ki AB ülkeleri, ortak karar mekanizmaları terör örgütleriyle iÅŸ tutmaya, onlar üzerinden siyaset yapmaya, koca AB'nin Ä°slâm dünyası ile iliÅŸkilerini bu örgütler üzerinden yürütmeye baÅŸladı, FETÖ ve PKK'ya yakın olmayı Türkiye ile iliÅŸkilere tercih etti. 
Mesele sadece bu kadar olsa düzeltilme ihtimali yine de vardı. Ama çok daha vahim bir gerçek var ki o da Avrupa'da hızla yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Ä°slâm düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığı.. Avrupa Parlamentosu'nun dün aldığı “müzakereleri geçici dondurma” kararının arkasında bu düşmanlık yatmaktadır. Ä°ÅŸte Avrupa için korkutucu gelecek budur. 
15 Temmuz saldırısı hâlâ devam ediyor
Bu gerilemenin, bu zihinsel körlüğün, bu açık düşmanlığın, bu felâketin en büyük örneÄŸi 15 Temmuz'dur. Türkiye, 15 Temmuz'da yaÅŸadığı darbe ve iç savaÅŸ giriÅŸiminde dostunu ve düşmanını tanımıştır. ABD istihbaratının planlayıp uyguladığı, Avrupa ülkelerinin açık destek verdiÄŸi bir çokuluslu saldırı yaÅŸadı. Her ne kadar açıklıkla ifade edilmese de, bu saldırıda AB ülkelerinin ne tür sorumlulukları olduÄŸu, ne tür destek ve himayeleri olduÄŸu biliniyor. 
Türkiye'nin içeriden teslim alınıp, dışarıdan vurulmasına ve parçalanmasına yönelik bu çokuluslu saldırı, terör örgütleri kullanılmış olmasına raÄŸmen Batı'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'yi vurduÄŸu ikinci saldırıdır. Gülen ve teröristleri ile PKK bu saldırıda etkin biçimde kullanılmıştır. Bir devlet için bundan daha net bir düşmanlık söz konusu deÄŸildir. Türkiye, müttefiklerinin saldırısına uÄŸramış, AB ile ortaklık görüşmeleri olan tek Müslüman ülke parçalanmak istenmiÅŸtir. 
Bu aslında İslâm'la savaştır
ABD ve AB ülkeleri, demokrasi ve deÄŸerler yerine savaşı, müttefikleri yerine terör örgütlerini tercih etmiÅŸ, Türkiye'ye karşı ne kadar örgüt varsa onlara kol kanat germiÅŸ, savunmuÅŸ, Türkiye'ye karşı kullanmıştır. Avrupa'yı rehin alacak olan, Atlantik kıyılarını yoklayan ırkçılık ve Ä°slâm düşmanlığının ilk büyük göstergesi 15 Temmuz saldırısıdır. Bir millet tankların önünde ezilirken, kurÅŸunlara direnirken AB ülkelerinden tek bir cümle destek açıklaması gelmemiÅŸtir. 
15 Temmuz'un baÅŸarılı olacağından o kadar eminlerdi ki, baÅŸarısızlık için kendilerini hazırlama gereÄŸi bile duymamışlardır. AB'nin son kararının, AB'nin Türkiye ile iliÅŸkileri germesini, Almanya ve havarilerinin Türkiye karşıtlığına sarılmalarının en önemli gerekçesinin bu olduÄŸunu düşünüyorum. 15 Temmuz baÅŸarısız olunca baÅŸka türlü bir düşmanlık, karşıtlık, kriz politikası baÅŸlattılar. Bu bile onların söz konusu saldırıda ortaklıklarını ortaya koyar nitelikte. 
Terör saldırılarını onlar yaptırıyor..
Darbe giriÅŸimi baÅŸarısız olunca ABD ve Avrupa ülkeleri ne kadar FETÖ'cü varsa korumaya aldılar, bazılarını Türkiye'den kaçırdılar. Çünkü bu kiÅŸiler doÄŸrudan onların istihbarat teÅŸkilatlarına çalışıyordu. Binlerce PKK mensubu Almanya ve diÄŸer AB ülkeleri tarafından korumaya alındı. Türkiye ile bu ülkeler arasındaki bütün güvenlik anlaÅŸmaları fiilen uygulanamaz hale geldi. 
Bazı Avrupa ülkeleri, Türkiye içindeki terör saldırılarından, sivil katliamlardan bizzat sorumludur. Bazı saldırıları onların istihbarat teÅŸkilatları planlayıp yönetmiÅŸtir. Saldırganlara istihbarat, silah ve mühimmat saÄŸlamış, hedef göstermiÅŸtir. AB, bırakın ortaklığı, Türkiye ile açık savaÅŸ içindedir ve bu savaÅŸ sadece 15 Temmuz saldırısıyla sınırlı deÄŸildir. 
PKK ile Suriye'de bizi vuruyorlar..
Suriye'de yaptıklarını yazmıyorum bile. PKK ile DEAÅž ile beraber olup Türkiye'yi çevrelemek, kuÅŸatmak için yürüttükleri koridor planına girmiyorum bile. Bugün hâlâ, Fırat Kalkanı'na karşı terör örgütleriyle ortak hareket edenler, Türk askerine saldırıları planlayanlar onlardır. 
Bütün bunlar olurken hangi Avrupa deÄŸerlerinden söz ediliyor? Hangi Türk-AB iliÅŸkilerinden dem vuruluyor? Bırakın artık ortak gelecek saçmalığını. Türkiye-AB iliÅŸkileri bitmiÅŸtir, bir geleceÄŸi olmayacaktır. AB, Türkiye için bir kamburdur, ayaklarında bir baÄŸdır, hareket alanını daraltmaktadır. 
52 yıllık utanç: AB'nin çöküşünü izleyelim..
52 yıldır kapıda bekletilmek bir utançtır, milletimizin gururunu kırmaktadır. Devam etmeyecek ama 52 yıl daha yaÅŸasa AB Türkiye'yi ortak etmeyecektir. Türkiye'nin Avrupa ile tek iliÅŸki biçimi kalmıştır o da AB ile deÄŸil, devletten devlete ikili iliÅŸkileri öncelemektir. 
Bırakalım Avrupa kendini zehirlemeye devam etsin. Bırakalım yavaÅŸ yavaÅŸ dağılmalarını seyredelim. Türkiye'yi parçalamak isteyenlerin kendi içinde parçalanışını görelim. Seçimlerde ırkçıların kazanmasını, her Avrupa ülkesine bir Trump planını izleyelim. 
Türkiye ile krizi yükselterek kendi içlerindeki krizi örtmelerine izin vermeyelim. Güney Avrupa'nın kopuşunu, her ülkenin kendi ulusal politikalarına dönüşünü, AB'nin merkezinin çöküşünü, ırkçı dalgaların getireceği sosyal patlamaları görelim. Onların artık değer diye bir siyasi söylemi hiç olmayacak.
Bırakın Avrupa terörle oynaşmaya devam etsin
Bundan sonra içerideki krizleri Ä°slâm düşmanlığı ile, Türkiye düşmanlığı ile, yabancı düşmanlığı ile, faÅŸist yasa ve uygulamalarla örtmeye devam edecekler. Biz kendi yolumuza, kendi doÄŸrularımıza, kendi gelecek hesaplarımıza yönelelim. Öyle bir uluslararası iliÅŸkiler dönemi baÅŸlıyor ki, her ülke kendi arayışına yoÄŸunlaÅŸmak zorunda kalacaktır. Yeni bir dünya kuruluyor, dünyanın ağırlık merkezi Atlantik dışına kayıyorsa biz de bu yenilikleri iyi okuyup ona göre hareket etmek zorundayız. Tek bloklu, tek eksenli iliÅŸkileri ağı çoktan bitti. 
Çok yönlü, çok kutuplu, çok boyutlu ilişkilere yönelik, kendi öz savunma ve var olma mücadelemize odaklanma dönemindeyiz. Biz bu yola zaten girmiştik. AB'yi zihnimizden ve kalbimizden silmiştik. Son karar sadece Türkiye düşmanlıklarını biraz daha açık etti. Başka bir anlamı yok bizim için. Bırakın onlar terör örgütleriyle oynaşmaya devam etsin.
 
 Ä°brahim Karagül - YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.